YİNE BİR SIFIRLAMA İDDİASI

HUKUKUN TEMEL İLKELERİ

YİNE BİR SIFIRLAMA İDDİASI

Yürürlükte olan Anayasa’ya göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan 3. defa Cumhurbaşkanı adayı olamaz. Çünkü Anayasa'nın 101'inci maddesinde "Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir" şeklinde çok açık bir hüküm var. Erdoğan da iki defa seçilerek Cumhurbaşkanı oldu ve ikinci dönemi sona eriyor.

Bunun tek istisnası olarak TBMM tarafından bir erken seçim kararı alınırsa aday olabilirdi. Fakat Cumhur İttifakının erken seçim kararı için gerekli 360 milletvekili olmadığından, 14 Mayıs’ta yapılacak erken seçim Cumhurbaşkanı Kararı ile olacak.

Devlet Bahçeli bile, mevcut yasal şartları bildiği için, “Cumhurbaşkanının en az üç dönem seçilebilmesi amacıyla gerekli yasal düzenlemenin yapılmasına var gücümüzle çalışır, bunu da başarırız” demişti. (08 Şubat 2022)

Ama anayasal mevzuat değişmedi. Buna rağmen Erdoğan 3. defa aday olacağını açıkladı. Muhalefet Anayasayı hatırlatınca “2018'de kronometre sıfırlandı” diye cevap verdi.

Zaten bu konuda bir altyapı oluşturmak için (siz buna minareye kılıf uydurmak da diyebilirsiniz) TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ “2018 seçiminde sistem yenilendi. Bu seçimde ikinci defa Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan aslında yeni sisteme göre birinci defa seçilmiş oldu. Bu dönem aday olursa ikinci defa seçilmiş olacağından Anayasaya aykırı bir durum yok” tezini savunuyor.

****

AKP Genel Başkanı ve CB Erdoğan bir hukukçu olmadığından, usta bir siyasetçi diliyle bu tezi “2018’de kronometre sıfırlandı” tabiri ile anlattı.

Fakat bu iletişim yönteminin etkisi olumsuz olabilir. Çünkü “sıfırlama” tabiri başka olaylara çağrışım yaptırıyor:

“Oğlum paraları sıfırladın mı?” videosu herkesin hafızasında.

17/25 Aralık 2013 tarihi Milat kabul edilip, FETÖ örgütüyle “ne istediler de vermedik?” derecesindeki ilişkileri olan AKP’lilerin destek, irtibat ve iltisak kayıtlarının “sıfırlandığını” da unutmak mümkün değil.

Bir de buna benzer bir başka deyimi hatırlıyoruz: “Atı alan Üsküdar’ı geçti.” Parlamenter Sisteme son verip, tek adamın iradesini hâkim kılan Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçişi sağlayan 16 Nisan 2017 Referandumu sonuçları daha kesinleşmeden söylenmişti.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde de az kalsın “atı alan Üsküdar’ı geçecekti.” Seçim sonuçları açıklanmadan, sabah saatlerinde İstanbul’un bütün bilboardları Erdoğan ve Binali Yıldırımın fotoğraflarıyla süslenerek zafer kutlaması yapılmıştı. Ama sandıklara iyi sahip çıkıldığı ve emrivakiye izin verilmediği için seçimi Millet İttifakının adayı Ekrem İmamoğlu kazandı.

Ak Parti Genel Başkanı şimdi de hukuka aykırı bir sürece emrivaki ile “evet” dememizi bekliyor.

Üyelerini Erdoğan’ın seçtirdiği Yüksek Seçim Kurulu’nun Erdoğan’ın 3. defa Cumhurbaşkanı adayı olması yönünde karar vereceğine dair bir genel kanaat var.

Öyle de olsa Anayasaya aykırılığın vurgulanması ve bu oldu bittiye itiraz etmek hukuk devleti olmanın bir gereğidir.

****************************

HUKUKUN TEMEL İLKELERİ

Roma Hukukundan bu yana evrensel hukukun temel ilkeleri olarak benimsenmiş bazı kurallar vardır.

“Açık hüküm yorumlanmaz.” Ya da “Anlam açıksa yorum yapılmaz.”

“Kanunun lafzından uzaklaşılmamalıdır.”

Ülkemizin yüz akı hukukçularından Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk’a göre, bu yorum yasağı şeriata dayanan Mecelle de ifade edilmektedir: “Tasrih mukabelesinde delâlete itibar edilmez” (madde 13). “Sarahat (açıklık) karşısında delâlete (aracılık ederek kanıtlamaya) itibar yoktur.” Çünkü fıkıhta, “sarahat, delâletten akvadır (güçlüdür, üstündür).”

Mecelle’nin genel kurallarını anlatan çok özlü hükümlerden biri de “Kadim kıdemi üzere terk olunur.” (Yeni bir etken olmamışsa, yeni bir hüküm konulmamışsa) Eskiden var olanın aynen devam ettiği varsayılır.

"Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir" hükmü 31.5.2007 tarihli Anayasa Değişikliği ile getirildi. 2017 Anayasa referandumunda, Anayasa’da önceden var olan bu kural değişmemiştir. Herhangi bir geçiş düzenlemesi de getirilmemiştir. Halen aynen önceden olduğu gibi geçerlidir.

Bu kadar açık olan bir hükmün tartışılması bile abestir.

Prof. Dr. Sami Selçuk bu yüzden “Demek, her boyda ve her katmandaki insanlar, iki kez seçilememe gibi bir ‘temel ilke’yi düzenleyen bu anayasal hükme kesinlikle uyacaklardır. Sizler, ABD’de de bir başkanın iki kez seçileceğine ilişkin temel hükme uyulmadığını hiç gördünüz mü? Elbette görmediniz. Dahası kimsenin aklına bile gelmez böyle bir durum” demektedir.

****************************

SAMİ SELÇUK- MUSTAFA ŞENTOP- BEKİR BOZDAĞ

Erdoğan’ın 3. defa Cumhurbaşkanı adayı olamayacağını söyleyen Prof. Dr. Sami Selçuk ve diğer saygın hukukçularımız, iktidar sözcüsü hukukçulara göre “gerçek hukukçu değiller.”

Sami Selçuk ise Anayasa Hukuku hocası olduğu söylenen TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un Anayasa Hukuku uzmanı değil, Hukuk Tarihi hocası olduğunu hatırlatıyor. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ için ise “verdiği sözlere pek bağlı kalmayan Adalet Bakanı da evlere şenlik ve de çok engin hukuk düşünürü duruşuyla aynı doğrultuda konuşuyor” ifadesini kullanıyor.

Şentop ve Bozdağ’ın siyasetçi kimlikleri hukukçu kimliklerini örttüğü için hukuku eğip bükmesini yadırgamıyoruz. Ama Prof. Dr. Sami Selçuk gibi ülkemizin en değerli hukukçularını gerçek hukukçu saymamalarını yakışıksız buluyorum.

****

Prof. Dr. Sami Selçuk’un sözleriyle temenni edelim: “Umarım, YSK’nın büyük hukukçuları bu konuda, ‘cumhurbaşkanları üçüncü kez aday olamazlar’, kuralına bağlı kalır. Çünkü Anayasa’nın ancak iki kez seçilmeye izin veren bu maddesi, şeref üzerine ant içilen ve bu konuda ‘ilke düzeyinde olan kesin bir anayasal buyruktur.’ Hiç kimse, yorum görüntüsü altında hukuk normuna işkence ederek hukukla oynamaya kalkışmasın. Çünkü hukuk, eninde sonunda buna kalkışanı çarpar.”

Meseleye yine evrensel hukukun temel kuralları ile nokta koyalım:

“Hiçbir şey satın alınmış bir adaletten daha adaletsiz değildir.”

“Yasalar çıkaranları da bağlar.”

Ruhittin Sönmez

29 Ocak 2023