TÜSİAD’dan ekonomi yönetiminde liyakat ve hukukun üstünlüğü mesajı

Özilhan "Faiz oranlarını kalıcı olarak düşürmek istiyorsak enflasyonu düşürmemiz, ekonomik reformları yapmamız,

TÜSİAD’dan ekonomi yönetiminde liyakat ve hukukun üstünlüğü mesajı

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, ekonomi yönetiminde liyakata, hukukun üstünlüğüne ve AB ile ilişkilerin önemine vurgu yaptı.

Türkiye’de iş dünyasının önemli bir bölümünü temsil eden TÜSİAD’ın Yüksek İstişare Kurulu toplantısında Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan konuşmalarında ekonomi yönetiminde liyakata, hukukun üstünlüğüne ve Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerin önemine vurgu yaptı.

yavaşlayıp durmuştur ve yukarı doğru hareketlenme başlamıştır. Ekonomi yönetiminde hata yapılmaması durumunda bir dizi gösterge iyileşme sürecine girecek. Tabii ki ekonomideki yaraların tamamen sarılması kolay olmayacak ve vakit alacak” dedi.

Ekonomide bir süredir sorunların üst üste yığıldığı bir süreçten geçildiğini belirten Özilhan, sorunların çözümü için ihtiyaç duyulan en öncelikli unsurun kurumlara duyulan güvenin pekişmesi olduğunu belirtti. Özilhan ekonomiyle ilgili tüm kurumların kanunla tanımlanmış görevlerini, kanunların çizdiği özerklik çerçevesinde yerine getirmesinin en büyük beklentileri olduğunu söyledi.

Özilhan "Faiz oranlarını kalıcı olarak düşürmek istiyorsak enflasyonu düşürmemiz, ekonomik reformları yapmamız, siyasi ve jeopolitik riskleri hafifletmemiz ve öngörülebilirliği sağlayacak olan hukuk reformlarını tamamlamamız gerekiyor. Aksi takdirde, faizler asansör gibi bir iner bir çıkar" dedi.

AB ile ilişkiler

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaslowski, Türkiye ile AB arasındaki ilişkilere dair açıklamalarda da bulundu. Kaslowski, Doğu Akdeniz'deki doğal gaz arama faaliyetleri nedeniyle AB ile ilişkilerin zor bir dönemden geçtiği bir süreçte, Aralık ayında yapılacak AB zirvesinin Türkiye-AB ilişkileri açısından kritik önemde olduğunu belirtti.  TÜSİAD Başkanı “Karşılıklı suçlamalarla bir yere varılmayacağını iki tarafın da anlaması gerektiğini düşünüyoruz. Taraflar arasındaki güven eksikliği, sinir uçlarının çok açık olması, çıkarlara odaklanmış bir diyaloğun başlamasını engelliyor. Roseline gemisinde yapılan aramadaki hukuksuzluk, yaraların neden bir türlü kapanmadığını gösteren bir gelişmeydi. Sert üslupla yapılan tartışmaların kimseye yarar getireceğini sanmıyoruz” dedi ve "güvensizlik, üslup sertliği ve diyalog eksikliği”nin, Ekim ayında AB Konseyi’nde açıklanan Türkiye kararlarındaki olumlu açılımın, Aralık zirvesinde önünün tıkanmasına yol açabileceği uyarısında bulundu.

“AB üyelik hedefi, geçmişte olduğu gibi bugün de, yarın da Türkiye’nin küresel sistemdeki saygın yeri açısından önemli bir parametre” şeklinde konuşan Tuncay Özilhan ise “Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik perspektifi, geçmişte olduğu gibi bugün de hukuk, ekonomi ve demokrasi başlıklarında ihtiyacımız olan reformlar için kuvvetli bir referans ve bir çıpa işlevi görecektir” dedi.

Özilhan Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize serbestisi diyaloğunun tamamlanması gibi atılacak somut adımlarla ilişkilerde yeni bir dinamiğin harekete geçebileceğini söyledi.

DW/SSB,JD

© Deutsche Welle Türkçe