Trump'tan Orduyu Devreye Sokma Planında Geri Adım mı?

Pentagon’un her ihtimale karşı hazırladığı plan neydi?

ABD Başkanı Donald Trump’ın George Floyd protestolarını bastırmak amacıyla orduyu gönderme tehdidinden geri adım attığı belirtiliyor. Amerikan Associated Press haber ajansına göre Beyaz Saray yetkilileri, ülke genelinde gösterilere karşı verilen yanıtın yerel yönetimlerin düzeni kendilerinin tesis edebileceklerini gösterdiğini ifade ediyor.

Beyaz Saray’ın tavrındaki değişikliğin, başkent Washington dahil ABD genelinde azınlıklara yönelik polis şiddetinin protesto edildiği gösterilerin Salı günü büyük ölçüde barışçı geçmesinin ardından geldiğine, bu durumun da Pazartesi akşamı Beyaz Saray yakınlarında toplanan barışçı göstericilere yapılan sert müdahaleyle bir tezat oluşturduğuna dikkat çekiliyor.

Üst düzey bir Beyaz Saray yetkilisinin yaptığı açıklamaya göre, Başkan Donald Trump başkentte sert müdahalenin ülkenin diğer eyalet ve şehirlerine örnek teşkil etmesini istedi.

Pentagon’un her ihtimale karşı hazırladığı plan neydi?

ABD Savunma Bakanlığı, gerekirse aktif görevde olan askerlerin devreye girmesi için plan hazırladı.

Associated Press haber ajansının ulaştığı ve incelediği Pentagon belgeleri, başkent Washington’da güvenlik durumunun kötüleşmesi ve Ulusal Muhafız’ın güvenliği sağlayamaması halinde ABD ordusundan bir bölük askerin Beyaz Saray’ı ve diğer federal binaları korumasının planlandığını gösteriyor.

“Operasyon Themis”

Pazartesi günü ABD ordusunun 82. Hava İndirme Tümeni’ne bağlı 715 asker başkentte gerilimin tırmanması ihtimaline karşı Washington’a komşu Maryland eyaletindeki Andrews Üssü ve Virginia’daki Fort Belvoir Üssü’ne ulaştı.

Pentagon belgelerine göre, yaklaşık 1330 askerden oluşan iki tugay daha North Carolina’daki Fort Bragg Üssü’nde hazır bekletiliyordu.

Operasyona da “Operasyon Themis” adı verilmişti. Themis, Yunan mitolojisinde Uranüs ve Gaia’nın kızı olan adalet ve düzen tanrıçası anlamına geliyor.

Barışçı protestolara müdahaleye tepki

Ancak Beyaz Saray’da olağanüstü federal yetkinin devreye sokulması seçeneğine yönelik ilginin azalmaya başladığı belirtiliyor.

Washington’da göstericilere yönelik müdahaleden bazı Trump destekçileri övgüyle söz etse de, bazı Cumhuriyetçiler güvenlik güçlerinin böyle bir durumda protestocuların anayasal haklarını ihlal etmesi olasılığına ilişkin endişelerini dile getirdi.

Savunma Bakanı Esper: “O anda nereye gittiğimizi bilmiyordum”

Savunma Bakanı Mark Esper da, Başkan Trump’ın Pazartesi günü barışçı protestoculara yapılan müdahaleyle boşaltılan Lafayette Park’ın içinden geçip St. Johns Kilisesi’e yürüyerek giderek oradan fotoğraf verme kararıyla arasına mesafe koydu.

Pazartesi akşamı kiliseye Trump’la birlikte yürüyen Savunma Bakanı Esper, Başkan’ın o anda nereye gittiğini bilmediği konusunda ısrarlı.

NBC kanalına konuşan Esper, “Nereye gittiğimi bilmiyordum” dedi, Beyaz Saray’ın karşısındaki Lafayette Park’ta şiddet olayları sırasında ateşe verilen umumi tuvaletlerdeki hasarı incelemek ve o bölgede konuşlanan Ulusal Muhafız birlikleriyle konuşmak amacıyla dışarı çıktıklarını düşündüğünü söyledi.

“Ayaklanma yasasının devreye sokulmasından yana değilim”

Washington Post’un haberine göre de Esper, George Floyd protestoları bağlamında askeri güçlerin kullanılmasını desteklemediğini söyledi. Aktif görevdeki askerlerin asayişi sağlamak amacıyla kullanılmasının en son seçenek olarak ve en kötü senaryoda değerlendirilmesi gerektiğini belirten Esper, “Şu anda böyle bir durumda değiliz” diyerek ABD’de olağanüstü durumlarda ordunun ülke içindeki olayların bastırılmasında kullanılmasına imkan veren ”Ayaklanma Yasası”nın devreye sokulmasından yana olmadığını kaydetti.

Başkent Washington’da Pazartesi günü tırmanan gerilim Başkan Trump’ın asayiş taktiklerinin etkili bir sembolü ve seçilmeden önceki dönemden bu yana körüklediği kültürel savaşın da fiziksel bir ilanı olarak değerlendirildi.

Washington’da sokağa çıkma yasağının yürürlüğe girmesinden yarım saat önce, polis protestoculara göz yaşartıcı gazla müdahale etmeye başlamış, Başkan Trump müdahaleden bir gün sonra “D.C.’de dün gece hiç sorun yaşanmadı. Çok sayıda gözaltı oldu. Herkes harika iş çıkardı. Karşı konulmaz bir güç. Hakimiyet” ifadelerini kullanmıştı.

Başkan Trump’ın Pazartesi günü Beyaz Saray’daki Gül Bahçesi’nde yaptığı açıklamada, eyalet valilerine protestoların bastırılması konusunda daha sert davranmaları çağrısında bulunmuş, eyalet ya da şehirlerin halkın can ve mal güvenliğini sağlayamaması halinde orduyu devreye sokma tehdidinde bulunmuştu.

Trump’ın bu açıklamasının ardından federal hükümet eyaletlerin kullanabileceği Ulusal Muhafız imkanlarının bir listesini gönderdi. ABD’li yetkiliye göre, Trump valilere “ellerindeki imkan ve araçları kullanmamaları halinde, toparlanma için federal bütçeden maddi destek taleplerine anlayışlı bir yanıt beklememeleri gerektiği” mesajını verdi.

Bazı Cumhuriyetçi Kongre üyeleri tepkili

AP’nin haberine göre, Trump yönetiminden yetkililer kapalı kapılar ardında Pazartesi günü yaşanan olayların yönetimin işine yaramadığı görüşünü dile getiriyor.

Kamuoyu önünde Başkan Trump’ı eleştirmekten kaçınan bazı Cumhuriyetçi Kongre üyelerinin Trump’ın kilise ziyaretini mümkün kılmak için güç kullandığı izlenimi vererek ileri gittiği görüşünde.

Nebraska eyaletini temsil eden Cumhuriyetçi Senatör Ben Sasse, “Başkalarının mülküne zarar verme hakkı yok. Polise taş atma hakkı yok ama protesto etmek temel ve anayasal bir haktır. Ben Tanrı’nın kelamına sahne malzemesi muamelesi yapılarak fotoğraf verilmesi amacıyla barışçıl protestocuların dağıtılmasına karşıyım” dedi.

Trump’ın Kasım ayındaki başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti’den rakibi olması beklenen eski Başkan Yardımcısı Joe Biden da Trump’ın elinde İncil ile kilise önünde poz vermesini eleştirerek “Keşke arada bir açıp baksa” dedi.

https://www.amerikaninsesi.com/a/trumptan-orduyu-devreye-sokma-planinda-geri-adim-mi/5447709.html