TESLİMİYET VE EDEPLE ZEHİRLENMEK

Sorularını yutkunup dururken akıl nasıl teslim olacak?

TESLİMİYET VE EDEPLE ZEHİRLENMEK
Sorularını yutkunup dururken akıl nasıl teslim olacak?
Aklı sırf heveslerimizin tatbik çârelerini arayan âdî bir kurnazlık imkânı sananlarla müzâkere anlamsız.
Teslimiyet sözü bu noktada çok ilgi çekici değil. Anlama olmadan, içten iknâ olmadan, teslimiyet?
Hattâ bilâkis, teslimiyete "barışarak tevhid ediş" değeri vereceksek, asıl teslimiyeti tefekkür ve anlama işleminden sonra aramalı...
*
Bir de edep ve terbiye problemimiz var.
Gene akıl aleyhtarlarına göre "teslimiyete ulaşma"nın çâresi edebe, terbiyeye sığınmaktır. Akla dost olamayanlar, bu kavramlarla insanları stabilize etmeyi hedefliyorlar.
Terbiyenin dozu şiddetlendikçe de aklın istiklâli, uyanamama ihtimali artıyor elbette.
Akıl, sözüm ona terbiye(yi belirleyen ezberi kuran akıl) tarafından derdest ediliyor!
☺
Terbiye ve edep de bu değil tabiî. Anlama gerçekleşmeden sağlanan disiplin ne edep ne de terbiyedir.
Akla sınır koymaya kalkışan dogmacı akla tekrar ve çok dikkatle bakılmalı.
O dogma sıfatlı kutsanmışlığı hangi eski akıllı kurmuş acaba?

Ne Düşünüyorsun?

like
0
dislike
0
love
0
funny
0
angry
0
sad
0
wow
0
Türkiye Günlüğü Yönetici