“Sonsuzluk ve Sema”

        Sanat hafife alınacak bir unsur değildir Yaşamın kendisidir.

“Sonsuzluk ve Sema”
            ilk dönemlerden itibaren evren sorgulanmış, somut ve soyut kavramların birlikteliği sanat ruhu olan insanlara yansımıştır. Evrensel sanatlar her dönem gelişerek sosyal yaşamla birlikte, matematik ve geometrinin gizemli dünyasında yol almış, günümüze ebedi eserler ile ulaşmıştır.
            Türk yapısında inanç sistemleri her yüzyılda sanata katkıları ile en üst sırayı almıştır. Organik yada inorganik yapılar en ince ayrıntısı ile sanatçılar tarafından incelenmiş evrenin hazır olarak sunduğu altın oran ile belli kurallar neticesinde sanat eserlerine dönüştürülmüştür.. Evrensel sanatçılar ilk zamanlarda doğayı taklit etmiş zaman içinde kendi içlerinde ki önleyemedikleri özgürlük duyguları ile yaşadığı mekanlara resmetmişlerdir.
            Geleneksel Türk Sanatçıları doğada bulunan bitkilerin ve hayvanların anatomik yapılarını irdelemişler. Doğayı olduğu gibi değil çizgisel soyutlamalar ile çok ince detaylar üzerinde durmak kaydı ile nakışlamışlardır.
           Klasik sanatlar bu günkü modern çağda uygulanacak olan eserlerin geometrik ve şematik birer formülüdür.
Doğada hazır bulunan üç ana renk mavi, kırmızı, sarı ve üç ana şekil olan üçgen, daire ve karenin ortaklığından oluşan diğer şekiller ve renk karışımları sanatta sürekli yenilenmeyi sağlar
“          Sonsuzluk ve Sema “ adlı eserde özgürlük ve gökyüzü mavi renk tonları ile vurgulanmıştır. Sürekli hareketi simgeleyen dairesel kıvrımlar; insan, hayvan ve bitki anatomisinin soyutlaştırıldığı “Rumi” motifleri ile ifade edilmiştir.
          İlahi duygu ile yer ve gök sonsuzluğuna ulaşmak arzusu eserin ana temasını oluşturmuştur.
          Uluslar arası sanat platformlarında Türk Sanatlarının Dünya sanatlarında ki yerinin en üst düzeyde olduğunu vurgulamak, paylaşmak amaçlanmıştır.
          Sanat hafife alınacak bir unsur değildir Yaşamın kendisidir.
Sanat olabilir