SİGARAYI BIRAKMAK CROHN SEMPTOMLARINI İYİLEŞTİRİYOR

Stres ve beslenme şekli IBH’de etkili

SİGARAYI BIRAKMAK CROHN SEMPTOMLARINI İYİLEŞTİRİYOR

Vücudun tüm sistemlerini uzun süreli etkileyen “İnflamatuar Bağırsak Hastalıkları (İBH)”, kişinin aktif ve hareketli dönemlerinde, yaşam kalitesini düşürüyor ve sosyal hayatta pek çok olumsuzluğa yol açıyor. Sigara, bu hastalıkları tetikleyici önemli bir risk faktörü olarak öne çıkıyor. Sigaranın bırakılması, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazanılması ve uygun tedaviler ile bu hastalıklar kontrol altına alınabiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü'nden Doç. Dr. B. Tolga Konduk, Crohn hastalığı ve ülseratif kolit hakkında bilgi verdi.

İnflamatuar bağırsak hastalığı (IBH), irritabl bağırsak sendromu (huzursuz bağırsak sendromu veya IBS) ile karıştırılmaması gereken, sindirim sisteminin kronik iltihabıdır. Karın ağrısına, ishale, rektal kanamaya, ateşe ve kilo kaybına sebep olan IBH’nin iki türü vardır. Bunlar; Crohn hastalığı ve ülseratif kolit olarak adlandırılmaktadır. Dünya çapında yaklaşık 7 milyon kişi IBH’ya sahiptir. Yaygın bir hastalık olmamasına rağmen, son 20 yılda giderek artan sayıda insana bu hastalıkların teşhisi konulmuştur.

Stres ve beslenme şekli IBH’de etkili

IBH’nın tek bir nedeni olmamakla birlikte, genetik faktörler, immün sistem sorunları, beslenme şekli, stres bu hastalıkta etkili olabilmektedir. IBH’nin semptomları, inflamasyonun şiddetine ve nerede oluştuğuna göre değişir. Semptomlar bazen hafif bazen şiddetli görülür. Hem Crohn hastalığı hem de ülseratif kolit hastalığında görülen belirtiler şöyle sıralanabilir:

  • İshal
  • Karın ağrısı ve kramp 
  • İstenmeyen kilo kaybı
  • Dışkıda kan görülmesi
  • İştah azalması
  • Tükenmişlik

Kolon kanseri riskini artırıyor

Sigara içmek, steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar, aile öyküsü IBH’deki en büyük risk faktörlerindendir. Hem ülseratif kolit hem de Crohn hastalığı bazı komplikasyonları getirebileceğinden hekim yardımı almak önemlidir. İki hastalık da kolon kanseri olma riskini artırabilir. Deri, göz ve eklem iltihabına neden olur, pıhtı sorunlarını getirebilir, karaciğer hasarına sebep olabilir. ülseratif kolite özel komplikasyonlar; zehirli megakolon, safra yollarında tutulum, kolon delinmesi, şiddetli sıvı kaybıdır. Crohn hastalığına özel komplikasyonlarsa; bağırsak tıkanıklığı, fistül denen akıntılı yapıların oluşması, yetersiz beslenme, anüs çevresi tutulum olarak sayılabilir. Sigarayı bırakanlarda Crohn hastalığının aktivitesi belirgin olarak azalmaktadır. Crohn hastaları sigara kullanmamalıdır.

İlaçlara yanıt alınmazsa cerrahi düşünülebilir

İnflamatuar bağırsak hastalığının teşhisi için kan sayımı, inflamasyon testleri, dışkı incelemeleri ile başlanır. Bağırsak tutulumunun yaygınlığı ve ek semptom veya bulgularına göre bağırsaklar ve iç organlara yönelik MR enterogrefi veya BT enterografi gibi kesitsel görüntülemeler de istenebilir. Sonrasında kolonoskopi incelemesi yapılır. Bazen balon yardımlı enteroskopi gibi yöntemler uygulanabilir. Tüm bu testlerin sonunda tedavi sürecine geçilir.

Tedavide amaç belirti ve bulgulara neden olan inflamasyonu azaltmaktır. Tedavide lokal veya tüm vücuda etkili olabilecek ve yangıyı azaltacak ilaçlar (bağışıklığı baskılayan ilaçlar) verilmektedir. Hangi ilacın kullanılacağı da bağırsakların etkilenen bölgesine göre değişmektedir. Eğer ilaç tedavisinden bir sonuç alınamazsa cerrahi tedaviler uygulanabilir. 

Süt ve süt ürünleri semptomları kötüleştirebilir

İnflamatuvar bağırsak hastalıkları bulaşıcı değildir. Hasta, hastalığını çevresindeki insanlara bulaştırmaz. Süt ve süt ürünleri, yağlı besinler, baharatlı besinler, kafein ve alkol ve hatta yoğun lif içeren besinler semptomları kötüleştirebilmektedir. Sindirimi kolay besinler tüketmek, tüketilen besinlerin kaydını tutmak İBH hastaları için oldukça önemlidir. Ayrıca alınan ilaçların, tüketilen besinlerle birlikte kaydının tutulup takip edilmesi, ilaç-besin etkileşiminin gözlemlenmesi açısından faydalı olacaktır.

Dengeli bir diyet uygulanmalı

İnflamatuar bağırsak hastalığı ile yaşamak, hastanın ne yediğine özellikle dikkat etmesi anlamına gelir. Bazı yiyecekleri yemek semptomları hafifletmeye yardımcı olabilirken, bazıları da semptomları daha da kötüleştirebilir. Bu hasta grubu proteine ihtiyaç duyar. Kırmızı et, balık, yumurta, kümes hayvanları tüketilebilir. Hastalığın tanısı konduktan sonra yangıyı yani inflamasyonu artırmasa da semptomlara neden olan gıdaların saptanması gerekir. Örneğin bazı yiyeceklerden sonra dışkı sayısı artarsa, karında şişlik ya da ağrı olursa o yiyecekler beslenmeden çıkarılabilir. Ekmek, yağsız beyaz peynir, bal, iyi pişmiş et, balık, tavuk, pirinç pilavı, haşlanmış patates, haşlanmış sebze, açık çay başlangıç için iyi besinler olabilir. Örneğin bu besinlere yumurta eklenirse ve rahatsızlık yaşanırsa bu besin listeden çıkarılabilir. Kurubaklagiller, koyu kahve, limon, soğan, yağlı ve kızarmış besinler, baharatlar ise hastalık aktivitesini artırmasa da bazı hastalarda rahatsızlık yapabileceği için, bu gıdalarla semptomu olan hastaların yememesi önerilir.