Sedat Peker pandoranın kutusunu açtı gerisi çorap söküğü gibi geldi.

Yazıcıoğlu'nun şüpheli ölümünde dağda çekilen şok bant kaydı ortaya çıktı

Sedat Peker pandoranın kutusunu açtı gerisi çorap söküğü gibi geldi.

Peker'in “Yaşayan son şahit” dediği BBP'li Ali Karahasanoğlu açıkladı. Konuşmada resmen tehdit ediyor. BBP merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği helikopter kazasına giden kaza kırım ekibinin yetkisiz olduğu ve yetki belgesini 2011’de aldığı ortaya çıkan Başkanı Feridun Seren ile partinin Almanya’dan tuttuğu pilot Volkan Sürmeli arasındaki tehditvari konuşmanın kayıtlarına Yeniçağ ulaştı.

ERDEM AVŞAR / YENİÇAĞ - ÖZEL HABER 

Büyük Birlik Partisi kurucu lideri merhum Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin hayatını kaybettiği şaibelerle dolu helikopter kazasının yeni kayıtları ortaya çıktı.

Organize suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla hakkında yakalama kararı bulunan Sedat Peker, “Yaşayan son şahit” diyerek BBP’li Ali Karahasanoğlu’nun adını vermesiyle pandoranın kutusunu açmıştı.

25 Mart 2009’da Keş Dağları’na düşen TC-HEK kodlu helikopterin kaza Kırım incelemesini yapmak üzere olay yerine giden yetkisiz olduğu, yetki belgesini ise 2011 yılında aldığı ortaya çıkan SHGM Kaza Kırım heyeti başkanı Feridun Seren ile Büyük Birlik Partisi’nin Türkiye’de hiçbir pilotun kabul etmemesi nedeniyle kaza Kırım raporu düzenlenmek üzere Almanya’dan tuttuğu pilot Volkan Sürmeli arasındaki tehditvari ve olayı kapatmak üzere geçen konuşmanın kayıtlarına Yeniçağ ulaştı.

Kayıtlarda Seren’in “Bak hocam bu işin birincil muhatabı sayın Ulaştırma Bakanı” diyerek dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın da adını kullanarak Almanya'dan gelen Sürmeli'yi resmen tehdit ettiği görülüyor. Feridun Seren, diyaloğun devamında ise “Bir gün kanun Volkan Hocam sana da lazım olacak. Ben sana söylemiş olayım abin olarak.” ifadelerini kullanıyor.

Yıllar sonra ortaya çıkan görüntülerde geçen konuşmalar kelimesi kelimesine şöyle:

Volkan Sürmeli - Efendim bu Türk hava yolları kazasını Amsterdam’ı araştıran beyefendi vardı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nde.
Feridun Seren - Evet.
Volkan Sürmeli - İsmi şu anda aklıma gelmiyor ama telefonda kayıtlı. Biz onunla sürekli telefonda görüşürdük.
Feridun Seren - Orada bizim irin ekibimiz var… Ne için sordun.
Volkan Sürmeli - Kendisiyle bu hani…
Feridun Seren - Kendisi yetkilidir sayın hocam. Bak hocam bu işin birincil muhatabı sayın Ulaştırma Bakanı (Binali Yıldırım)
Volkan Sürmeli - Mutlaka efendim.
Feridun Seren - Sen PPR ayarım var diyorsun kural kitap bilmiyor musun?
Volkan Sürmeli - Efendim ben zaten yardım etmek için… Biz gelmeden önce bu konuyu konuştuk zaten. Öyle olduğunu ben söyledim. Dedi ya Ahmet Bey bize söylediler diye.
Feridun Seren - Bir gün kanun Volkan Hocam sana da lazım olacak. Ben sana söylemiş olayım abin olarak.
Volkan Sürmeli - Efendim mutlaka. Abi olarak tabii ki…
Feridun Seren - Ben sana abin olarak söylemiş olayım.
Volkan Sürmeli - Fikirlerinize saygı duyuyorum efendim. Fakat ben gelmeden bunun böyle olduğunu biliyordum…
Feridun Seren - Biz Türkiye Cumhuriyetini hepimiz savunmaktayız.
Volkan Sürmeli - İfade ettiğim gibi biz oradan daha söyledik efendim.
Feridun Seren - Allah korusun yıktın bir yere gene Ulaştırma Bakanlığı senin ailenin yanında olacak.
Volkan Sürmeli - Ben resmi kurumlarımıza duyduğum saygıyı kendi babama aileme duyarım.
Feridun Seren - Üyeliğinin dışında Almanya’da otoriten mi var?
Volkan Sürmeli - O da söyledi efendim o da söyledi böyle olduğunu.
Feridun Seren - Bak Volkancım…
Volkan Sürmeli - Sorabilirsiniz Ahmet Bey’e bu söylediğinizi. Evet…
Feridun Seren - Biz irademizi korumak zorundayız.

VOLKAN SÜRMELİ NE DEMİŞTİ?

BBP yönetimi tarafından Türkiye’den kimsenin kabul etmemesi üzerine Almanya’dan kazayı araştırmak üzere davet edilen kaza kızım uzmanı pilot Volkan Sürmeli, 2011 yılında yaptığı bir açıklamada çalındığı öne sürülen GPS ile SKYMAP IIIC adlı cihazların Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nde olduğu iddia etmişti.

Enkaz üzerindeki çalışmaları sırasında helikopterden bazı parçaların sökülmüş olduğunu fark ettiklerini belirten Sürmeli, o dönem şunları söylemişti:

"Parti tarafından inceleme yapmak için Türkiye’ye davet edildik.
Enkaz başında inceleme yaparken bazı parçaların yerinde olmadığını fark ettik.
Daha sonra bunların Ankara’ya gönderildiğini öğrendik.
Biz de bu parçaları Ankara’da görmek istedik, ancak Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) uzmanları çeşitli bahaneler ile bize parçaları göstermek istemedi.
Kaza kırım uzmanları olarak Ankara Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nde 8 Nisan 2009 tarihinde bizlere fotoğraflı bir sunum yapıldı.
Bu sunum sırasında 31.03.2009 tarihinde enkaz başında SHGM uzmanlarının çekmiş oldukları fotoğraflar ve belgeler gösterildi.
Daha sonra da fotoğraflar SHGM uzmanlarının imzaları ile birlikte bize teslim edildi.
31.03.2009 tarihli fotoğraf, kaybolduğu öne sürülen cihazların yerinde takılı olduğunu gösteriyor.
BBP yönetiminin ’Almanya’dan uzman getirtiyoruz enkazdan parçaları sökmeyin” dendiği halde parçaların söküldüğü, sonrasında ise kaybolduklarını iddia ediliyor.
Devlet Denetleme Kurulu raporunda cihazların çalındığı ya da kaybolduğu şeklinde ifadeler yer alıyor. Oysa SHGM uzmanlarının cihazları Ankara’ya getirdikleri fotoğraflardan ortaya çıkıyor.
Şimdi cihazların Ankara’ya SHGM’ne getirildikten sonraki akıbetleri ne oldu?
Bunu merak ediyorum."

YENİÇAG