Saygı, farklılıkları kabullenebilmedir.

Saygı, başkalarının görüşlerini ve inançlarını kabul etmek değildir.

Saygı, farklılıkları kabullenebilmedir.

Saygı, farklılıkları kabullenebilmedir.
Saygı, başkalarının görüşlerini ve inançlarını kabul etmek değildir.

Kimi zaman tüm çevrenin ve şartların tarafsız bir gözle resmini çizemeyiz, değerlendiremeyiz.

Düşünmek ya da doğru düşünmek konusu tarihe mal olmuş pek çok lider, bilim adamı ve filozof için de belli bir önem taşır.
Mustafa Kemal Atatürk ''Sαmimi ve meşru olmαk şαrtıylα her fikre hürmet ederiz.
En büyük hαkikαtler ve terαkkiler, fikirlerin serbest ortαyα konmαsı ve teαti edilmesi (kαrşılıklı αlınmαsı, verilmesi) ile meydαnα çıkαr ve yükselir,” Demiştir.
Honoré de Balzac’ın “Düşünmek görmektir,” deyişi, Confucius’ün “Doğru düşünen haddini bilir,” ya da “Düşünerek yapılan her işin sonu hayırlıdır,” diyen Socrates hemen aklıma gelen bir kaç örnek...

Aldığımız eğitim, niyetlerimiz, olaylara bakış açımız, menfaatlerimiz sorunların ve gerçeklerin karşısında “gözümüze perde” indirebilirler. Dış dünyayı algılamamız ya da dünyanın görüntüsü bulanık olabilir. Bu görüntüleri tam berrak hale getirebilmek için okumak, akıllı insanlarla konuşmak, tartışmak, düşünce sanatını öğrenmek gerekiyor. Özellikle düşünce sanatını...

Düşüncelerimiz bir şekilde ''Ses ya da yazı ile'' ifade edilmezse kültürel katkısı olmaz. Sözcükler esastır ve ilişki doğru kelimelerle kurulmalıdır. Böylece anlaşmazlık, çatışma, yanlış anlama gibi küçük ya da büyük karmaşaların oluşması önlenebilir.
Kullandığımız kelimeleri yalnızca bizim değil, karşımızdakinin de anlaması, aynı anlamı yüklemesi halinde uzlaşma sağlanabilir ve iletişim kurulabilir.''

Düşünceyi ve eylemi uzlaştırmak için, bireysel ve toplumsal yaşamı uyumlaştırmak için, ayrımların karşısına bütünleşme fikrini koyarak; hoşgörü, sevgi, anlayış, saygı gibi değerleri anlamak ve yaşamak için, yaşamın bilinçli bir kaşifi olabilmek için, daha iyi bir dünya ve iyi bir yaşam için düşünceyi değerli kılan insanlara ihtiyacımız var.

İnsan olduğunun farkına varan, maddi ve manevi faaliyeti sırasında hem kendi hem de toplum hayatının şartlarını oluşturan motivasyon ve eğilimlerini iç çatışmaları azaltacak şekilde örgütleyip kaynaştıran, diğer kişilik ve karakterlere karşı uyumlu davranış sergileyen, başkalarını türlü açılardan ve değişik yöntemlerle değerlendirebilen kişilikli insanlara ihtiyacımız var...

Gerçek kurtuluş, doğru şeyler için uğraş vermek, dürüst kişilere destek olmak; yanlış yapmamak ve kötülere karşı mücadele etmek olunca sağlanacaktır.

Olcay Kasımoğlu/Şair/Yazar/Eğitimci

İlk Yardım Eğitim Merkezi Mesul Müdürü