Romatizmal Rahatsızlıkların Tedavisini Ertelemeyin! Kalıcı Sorunlara Neden Olabilir

Belirtilere Dikkat Etmeniz Gerekiyor

Romatizmal Rahatsızlıkların Tedavisini Ertelemeyin! Kalıcı Sorunlara Neden Olabilir

Yeni Tip Koronavirüs ile mücadele ettiğimiz bu günlerde, uzmanlar yaşadığımız diğer sağlık sorunlarını da ihmal etmemiz gerektiğinin altını çiziyor. Çünkü birçok rahatsızlığın tedavi sürecinin ertelenmesi kalıcı sorunlara neden olabiliyor.  Bu problemlerden biri de vücuttaki birçok eklemi etkileyebilse de, genellikle ellerde ve parmaklarda başlayan, ilerleyen süreçte ise nesneleri tutmayı veya kapları açmayı bile zorlaştıran Romatoid Artrit (RA) yani bilinen adıyla İltihaplı Romatizma karşımıza çıkıyor. Romatizmal hastalık hangi türden olursa olsun, ilk yakınmalar ortaya çıktığı andan itibaren tanının konup tedavinin başlaması gerektiğine dikkat çeken Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Romatoloji Uzmanı Dr. Tuğrul Kıvanç ,” Tedavide geç kalınan vakalarda eklemlerde şekil bozuklukları ve hareket bozuklukları gelişir, bu durum tedaviye daha da güçleştirir” dedi.

 

Tüm dünyayı etkisi altına alan Yeni Tip Koronavirüs (Covid – 19) sürecinde kişiler virüs bulaş korkusundan dolayı yaşadıklarını bazı sağlık sorunlarının tedavi süreçlerini erteleyebiliyor. Uzmanlar ise bu konuda vatandaşları uyarıyor.  Çünkü bazı problemlerin göz ardı edilmesi kalıcı rahatsızlıklara da davetiye çıkarıyor. Tedavi sürecinin ertelenmemesi gereken sağlık sorunlarından biri de Romatoid Artrit (RA) yani bilinen adıyla İltihaplı Romatizma olarak karşımıza çıkıyor.

 

Sadece Eklemlerimiz Etkilenmiyor

Romatizmal hastalıkların çoğunun otoimmün hastalıklar olduğunu belirten Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Romatoloji Uzmanı Dr. Tuğrul Kıvanç. “Bunlar, vücudun bağışıklık sistemi mikrop, bakteri ve virüsler yerine vücuttaki sağlıklı dokuya saldırdığında gelişen hastalıklardır. Bu sorun bir kişinin eklemlerinden daha fazlasını etkileyebilir. Bu nedenle erken tanı ve tedavi, kalıcı sorunları engellerken hayat kalitenizi de önemli ölçüde etkiler.  Tam olarak nedeni belirsizliği koruyan iltihaplı romatizmaya,  kadınlar, ailesinde hastalık öyküsü olanlar ve 60 yaş ve üstü kişiler gibi bazı kişilerin yakalanma riski daha yüksektir. Ayrıca aşırı et tüketimi, kaymak, krema, tereyağı ve peynir gibi yağlı gıdaların yüksek oranda tüketilmesi gibi yanlış beslenme alışkanlıkları ve öğünlerin düzensiz olması, fiziksel aktivite yetersizliği ve obezite de hastalığın gelişiminde önemli bir faktördür” ifadelerini kullandı.

 

 Belirtilere Dikkat Etmeniz Gerekiyor

Dr. Kıvanç, sözlerini şöyle sürdürdü:  “ Bu rahatsızlığın belirtileri ise eklemlerde kızarıklık, şişme, sıcaklık hissi, yanma, şiddetli ağrı, sabahları uykudan uyandığınızda ayak, bacak, el ve kollarda yaşanan tutulmalar, bu organları hareket ettirmede zorlanmalar, eklem bölgelerinde şekil bozuklukları, yüksek ateş,  halsizlik, nedensiz kilo kaybı, uzun süren karın ağrıları, kronik ishal, eklem bölgelerinde ve cilt altında romatoid nodülü olarak tanımlanan şişlikler ve yumrular, tek ya da çift taraflı kalça ağrıları, gözlerde kızarıklık ve ağrı olarak karşımıza çıkıyor”

 

Fizik Tedavi Süreçleri Büyük Önem Taşıyor

İltihaplı romatizma tedavisinin amacı iltihabı ortadan kaldırmak, kontrol altına almak ve hastalığın belirtilerini gidermeye çalışmak olduğunu vurgulayan Kıvanç, “ Tanı konduktan sonra doktor tarafından hastalığın ilerlemesini durdurmak için nonsteroid antiinflamatuar ve antiromatizmal ilaçlar reçete edilir. Bu ilaçlar hastanın ağrılarının dindirmeyi sağlar ve düzenli kullanıldığında dokularda oluşabilecek hasarlar önlenebilir. İlaç tedavisini desteklemek için hasta uzman bir fizyoterapiste yönlendirilir ve hastaya uygun egzersizler ile eklemlerin hareket kabiliyetlerini kaybetmemeleri sağlanır. Yapılan ilaç tedavisi ve fizyoterapi uygulamalarına yanıt vermeyen hastalarda farklı romatizma tedavileri uygulanır. Son zamanlarda eklem içine yapılan ve eklem kıkırdağını güçlendiren enjeksiyon tedavileri de yaygınlık kazanmıştır. Tedavide en önemli husus eklemin daha fazla aşınmasını engellemek için zorlamalardan kaçınmak, her gün düzenli egzersiz ve yürüyüş yapmak büyük fayda sağlıyor. Bu nedenle fizik tedavi süreçlerinin tedavide aktif şekilde kullanılması ortaya çıkan olumsuzlukların ortadan kalkmasında fayda sağlıyor ” diyerek sözlerini tamamladı.