PROF. DR. HÜSEYİN BORMAN: MEME ESTETİĞİ İLE İLGİLİ MERAK EDİLENLERİ YANITLADI

MEME BOYUTLARI HASTANIN ARZUSUNA GÖRE

PROF. DR. HÜSEYİN BORMAN: MEME ESTETİĞİ İLE İLGİLİ MERAK EDİLENLERİ YANITLADI

Meme estetiği, memeleri vücut ölçüleri ile simetri oluşturmayan ya da  boyutundan memnun olmayan kadınlarda yapılan ameliyatlar olarak biliniyor.

Kadınların istedikleri ideal fiziklerine ulaşmalarının psikolojik olarak da özgüvenlerini artırdığını, bu sebeple hastaların istek ve ihtiyaçlarının tedaviyi belirlemede oldukça önemli olduğunu belirten Türkiye İş Bankası grup şirketleri arasında yer alan Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Borman, meme estetiği hakkında önemli bilgiler aktardı.

Kadın vücudunda sıklıkla yapılan vücut şekillendirme girişimlerinden bir tanesi meme estetiği olarak karşımıza çıkıyor. Meme estetiği düşünen kadınların şikayetleri arasında genellikle; memelerinin küçük veya büyük olması ya da sarkması yer alıyor.

Meme asimetrisinin de oldukça sık görülen ve düzeltilen bir durum olduğunu belirten Bayındır Söğütözü Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Borman, memede gerçekleştirilen operasyonlar hakkında detaylı bilgiler paylaştı.

MEME BOYUTLARI HASTANIN ARZUSUNA GÖRE

DOĞAL ve VÜCUT ÖLÇÜLERİNE UYUMLU YAPILIYOR

 

Vücuttan alınan yağın memelere aktarılarak meme büyütme işleminin gerçekleştirilebildiğini söyleyen Prof. Dr. Hüseyin Borman, Memelerin küçük olması durumunda silikon implantlar kullanılarak büyütme yapılıyor. 4 cm’lik küçük bir kesi yardımıyla bu implantlar meme altı, meme başı veya koltuk altından yerleştiriliyor. Meme boyutları hastanın arzusuna göre çok doğal ve vücut ölçülerine uyumlu tarzda yapılabiliyor. Meme implantları silikon bir kılıf içinde jel kıvamında medikal dereceli silikon doldurulmuş yapılardan oluşuyor. Yuvarlak veya damla şeklinde, pürtüklü veya düz yüzeyli oluyor. Farklı doku katmanlarının altına, cerrahın uygun göreceği şekilde yerleştiriliyor. Sorun yaşamamak adına aşırı titiz bir yaklaşımla bu ameliyatların yapılması gerekiyor. Steril koşullarda ve doku elastikiyetini koruyarak meme şekillendirmesini yapmak gerekiyor” diye konuştu.

DİKİŞ ALMA SORUNU OLMUYOR

Meme küçültme ameliyatlarının, küçültme miktarı ve tercih edilen yönteme göre yine benzer kesilerle yapıldığını aktaran Prof. Dr. Hüseyin Borman, “Ameliyatın yapıldığı gün veya ertesi gün hastaları evlerine gönderiyoruz. Hastalar yaklaşık 10 gün sonra normal yaşantılarına dönebiliyor. Bu ameliyatlarda emilebilen dikişler kullandığımız için daha sonra dikiş alma gibi bir sorunumuz olmuyor. Burada yine tabii ki hasta arzusu göz önünde tutulmakla birlikte vücut oranlarına göre bir küçültme yapmak ideal sonuçlar veriyor. Ek olarak çok küçük veya iri boyut elde etme şansımız da bulunuyor” dedi.

DİRİ BİR GÖRÜNÜM ELDE EDİLİYOR

Meme dikleştirmenin ise meme başı çevresinde, aşağıya uzanan vertikal bir kesi ile yapıldığını ve hastanın yine 1 hafta gibi bir sürede normal yaşantısına döndüğünü vurgulayan Prof. Dr. Hüseyin Borman, “Memeler zaman içerisinde ve özellikle doğumlardan sonra sarkıyor ve içi boşalıyor. Sarkmış deri görünümü, kişileri estetik anlamda rahatsız edecek duruma getirebiliyor. Bu dikleştirme işlemleri yapılırken deri içine silikon implant veya yağ dokusu dolduruluyor ve böylece diri bir görünüm elde edilmiş oluyor. Ayrıca süt kanallarına herhangi bir hasar verilmediği için meme estetiği sonrası emzirme sorunu yaşanmıyor” dedi.

HASTANIN ÖZGÜVENİNİ ARTIRMAYI AMAÇLIYORUZ

Memelerin bazen de asimetrik ve farklı boyutlarda olabildiğini söyleyen Prof. Dr. Hüseyin Borman, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Büyük olanı küçültmek veya küçük olanı büyütmek suretiyle asimetri düzeltilmesi yapıyoruz. Tübüler meme dediğimiz doğumsal şekil bozukluklarında memeler uzun bir tüp gibi görünüyor ve aşağıya doğru sarkıyor. Kullandığımız cerrahi yöntemler sayesinde bu deformiteleri düzelterek hastanın yaşam kalitesini yükseltmeyi ve özgüvenini artırmayı amaçlıyoruz.”