PAZARIN ÇALAKALEMİ,

Her ne kadar 2020 yılını farklı yaşadıysak, 2021 yılı da farklı değil.

PAZARIN ÇALAKALEMİ,
                        YENİ BİR DÜNYAYA GİRİŞ, ÖNCE KENDİMİZİ KABUL ETMEKLE BAŞLAR, VAR OLMANIN İZOLESİNİ YAŞIYORUZ. VAR OLANA KADAR DA YOK EDİCİ OLUYORUZ..
                        Her ne kadar 2020 yılını farklı yaşadıysak, 2021 yılı da farklı değil.
                         2020 yılında her şey serbest kaldı, ne bir tekamül ne de bir kader, artık biz kendimizi kontrol edemiyoruz. Eskiden güzel korunuyorduk kollanıyorduk, Öyle şeyler oldu ki, insanlık diye bir şey kalmadı. sonunda 2020 ifşa yılı oldu. Ve bundan sonra ne yaparsak yapalım. ne dersek diyelim, hepsini yaşadığımız sürece biz kendimizde göreceğiz.
                          2021 depremler ve yeni virüslerle devam edecek. artık nasıl insanlıktan çıktıysak, hepsinin bedelini de ödemek durumundayız. artık sosyal medyayı hiç kullanmak istemiyorum. yavaş yavaş da ara veriyorum. ne de olsa alışmışım hemen olmuyor. Çünkü bütün insansılığı burada yaşıyorum. birbirimize hoşgörü ile bakana kadar, bunların hepsi devam edecek.
başkalarına kusur bulduğumuz ne varsa hepsi kendimiz de olanlardır. aynalık yapar herkes bize. Sistem öyle bir ele geçirdi ki, bizi hepimiz kendimizden uzaklaştık. Yaşamda ki en önemli bilmediğimiz şey ise, kendimizi tanımamak, sevmemek, kendimizde kusur bulmak, kendimizi beğenmemek, bilmiyoruz. hayatta en az bilgili olduğumuz tek şey kendimiz. Korkuyoruz kendimizden, kendimize ulaşmaktan, kendimizi tanımaktan, O nedenle insanlara saldırıyoruz acımasızca, onları eleştiriyoruz yok ediyoruz. insanı ve insanlığı yok ediyoruz şu anda, ve bize destek de dünya ve negatif enerjiler, ve gittikçe çoğalttığımız negatif enerjiler bizi vuruyor. Bizi başkaları değil, kendimiz vuruyoruz.
                   Uzaklaştık, sevgiden, insanlıktan, hoşgörüden her şeyden uzaklaştık, bu demektir ki kendimiz de yok oluyoruz. bilmeden her şeyi yok ediyoruz. bizi yok eden kimse yok, biz kendimizi yok ediyoruz. düşüncelerimizle söylemlerimizle. bugün sosyal medyaya bakamıyorsam bu daha da çoğalacak demektir.
şimdi bu yazının üzerine onlar böyle onlar şöyle dediğinizi duyuyorum. o zaman kapatın tam bir izole olalım. bu izole hastalıktan kaçış değil, kendimize gelme, kendimize tanıma izolesi, biz hastalıktan kaçma olarak görürsek, çoğalırlar. ve bu yaşadıklarımız herkesi kendimiz gibi kardeş olarak görene kadar devam edecek.
Bu yaşadıklarımızı yok etmek ve var etmekte, bizim elimizde kimsenin elinde değil. yaşamı vurdum duymaz olarak algılayamayız, öyle yaşayamayız. özgürlük kendini tanımaktır. özgürce dolaşmak gezmek ve ve özgürlük adına başkalarına zarar vermek değildir.
en büyük özgürlük kendini tanıma ve kendi varlığını kabul etmedir. eğer özgür değilsek, başkalarına saldırır onları eleştirir onları yok edeceğim derken kendimizi yok ederiz. işte bu dönem birbirimizi yok etme zamanı. bizi kimse yok etmiyor. içimizde ki negatif düşünceler her şeyi yok ediyor. artık bunun farkına varalım.
yok etmeyi durduralım artık. başlayalım kendimizden, ne olursa olsun. sevgiyle bakalım her şeye. konuşmayabiliriz, enerji bitmiştir. bu o kişiyi sevmemek olmamalı. görüşmediğimiz, konuşmadığımız kişileri de sevmeliyiz. aslında onlar bizlere neler neler gösterdiler fark etmedik, onlar da bilmeden bizde temizlik yapıyorlar aslında. Bir düşünün yaşadığımız negatif olaylardan sonra kararlar alırız, hayatımızda değişiklikler yaparız, temizlik yaparız. onlardan nefret ederek yapmayalım bunları, onların görevi bizi yenilemek, değiştirmek, hep acı ve üzüldüğümüz olaylardan sonra yenileniriz.
Şimdi ise en büyük yenilenmeyi yaşıyoruz. Kendimizi sevmiyoruz, kendimizden uzaklaşmanın bedelini yaşıyoruz. en büyük yenilenme, en büyük değişim, yeni insana dönüşüm, o da önce kendimizi sevmekle oluyor. sonra herkes kardeşimiz olur. işte o zaman bu yaşadıklarımız da yavaş yavaş yok olur. yeni bir dünyaya giriş böyle.. önce kendimizi kabul etmekle başlıyor..