Öğretmenler Günlerimiz Kutlu olsun

1997 yılında yani 19 yaşında karar vermiştim "hoca" olmak istediğime.

Öğretmenler Günlerimiz Kutlu olsun

1997 yılında yani 19 yaşında karar vermiştim "hoca" olmak istediğime.. Üniversite 2. sınıf ilk döneminde "Halkla İlişkilere Giriş" dersinde Prof.Dr.Ahmet Bülent Göksel hocanın dersine girmiş ve tarzından adete büyülenmiş, ders sonrasında cesaretimi toplayıp kapısını çalmış ve "okul bitince ben sizin asistanınız olmak istiyorum, bunun için ne yapmam lazım" diye sormuştum..

Hoca yüzüme bakıp önce gülümsemiş sonra da "derslerinin iyi olması yetmez, sektörde hiç tecrübesi olmayanı asistan almıyorum" demişti. Ben de "e bana iş bulun o zaman çalışayım, tecrübe kazanayım" diye yanıtlamıştım. Hocam bu sefer kahkaha atıp "nasıl bişeysin sen öyle ya" diye takılmış ve ertesi gün beni bir ajansta staja başlatmıştı.

Okul bitene kadar gece gündüz hem işe gidip geldim hem deli gibi ders çalıştım. Master yaparken hocam verdiği sözü tuttu ve beni asistanı olarak aldı; 22 yaşında artık hocaydım. Hocamın bana sahip çıkışına hep minnettarım..

Ama yol çok zordu ."Hoca" olmanın hiçbir özelliğini taşımayan çünkü ruhları çok karanlık "güya hocalarla" mücadele halinde geçti asistanlığım, kan kustum desem yeridir yaşadıım mobingleri yazsam roman olur. Gencecik bir asistanın hayatını mahvedecek herşeyi yaptılar, günlerce ağladığım oldu.

Ama sonra harika bir kadın ve muhteşem bir hoca Aylin Göztaş beni kanatlarının altına aldı; "çocuğum korkma ben olduğum sürece kimse sana dokunmayacak" dedi ve hep korudu. Bütün hayat derslerini ondan öğrendim, hayatımdaki her virajda yanımdaydı. Sonsuza kadar minnettarım.

Sonra istifa edip Bahçeşehir Üniversitesine geldim.. Ali Atıf Bir hocanın öğrencisi olarak 15 yıl geçirdim. Hayatımda ondan daha çalışkan, ondan daha fazla okuyan, ondan daha fazla düşünen, ondan daha fazla araştıran bir tek insan tanımamıştım, tanımadım. Bugün ne biliyorsam, ne anlatabiliyorsam, ne öğretebiliyorsam ondan, onunla, onun yanında öğrendim. Yaptığı hocalığa minnettim ömürlük..

Bu üç hoca bana hayattaki en değer verdiğim şeylerden birini "öğretebilmeyi, öğretmen olmayı" armağan etti. Hepsine bin teşekkür.

Öğretmenlikteki 22. yılım ve bu iş hayatımda başıma gelen en harika olaylardan biri.. O yüzden önce kendi günümü kutluyorum sonra binbir emekle çocukların, gençlerin hayatına dokunan tüm öğretmenleri..

Eğitim ve bilim olmadan ilerlemek de mümkün değil, gelişmiş bir medeniyet olabilmek de.. Başöğretmenimiz Atatürk'ün açtığı yolda öğrenmeye, öğretmeye, bilime adanmış nice öğretmenler günlerimiz olsun....

Prof. Dr. Çisil Sohodol

BAU Global