MÜZİKOMÂNİA

Şapkamız yok ki lafımız dinlensin paşam.

MÜZİKOMÂNİA

Müzikorona günlerinde Evrensel Sufizm ekolünün kurucusu Hazret İnayet Han’ın müzik ve sağlık arasındaki ilişkiye dair yorumlarını bir hatırlayalım.

 

Han der ki; “sağlık, ritim ile tınının mükemmel koşullarda buluşmasıdır. Müzik ritim ve tınıdır. Şayet sağlık bozulmuşsa, müziğin de ayarı bozulmuştur, içimizdeki müzik doğru değildir. Dolayısıyla benliklerimizi ahenk ve ritim içerisine sokmak için en gerekli olan şey yine ahenk ve ritmin yardımıdır. Sağlıkçılar, sıkıntı ve umutsuzluk içindeki bireyler için gerekli olan ritmin ve tınının ne olduğunu, o kişinin ruhunun hangi tınıya yükseltilmesi gerektiğini bilseydi, onu müzikle iyileştirebilirdi.”

 

Klasik müzikle ilgili yapılan araştırmalarda ise; 2006 yılında açıklanan verilere göre, Londra metro istasyonunda hoparlörden klasik müzik çalınmaya başladıktan sonra kapkaçların %33, personele yönelik saldırıların %25 oranında azaldığı, trenlere ve istasyona zarar verme eylemlerinde ise %37 oranında bir düşüş olduğu belirtilmiştir.

 

1999 yılında Florida’da 30 ergen üzerinde yapılan müzik terapi uygulamalarında hastaların seanslardan sonra beynin depresyonda aktivasyon artışı gözlenen sağ ön bölgesindeki hareketlenmenin normale geldiği ve depresyonu olanlarda bir düzelme olduğunun gözlendiğini söylemiştir.

 

Müziğin sağlık üzerindeki etkilerine dair araştırmalardan müziğin hoş zaman geçirmek için bir araç olmaktan öte doğrudan insan beynini biçimlendiren, davranışlarını ve kararlarını yöneten, duygularını şekillendiren fizyolojik ve psikolojik sağlıkta iyileşmeye yardımcı olan terapötik bir etkiye sahip olduğu anlaşılmaktadır.

 

Yahu anlamıyorum ve gerçekten kusura bakıyorum. En yetkili ağızlardan “uzun vadedeki sonuçlarını bilmiyoruz” denilen yöntemler insanlara dayatılıyor ama insan sağlığı üzerindeki iyileştirici etkisi kanıtlanmış araçlara ket vuruluyor. Bu, gece yirmi dörtten sonra, kuşluk vakti yediye çeyrek kala, ikindi vakti beşi yirmi beş geçe meselesi değil. Bu bir karşı durma meselesi bana göre.

 

Not: Müzikomânia diye bir kelime yok, uydurdum (varsa bile rastlamadım). Müzikomani(a), müzik tutkunu, müzik delisi gibi anlamlar içerirken; müzikomânia müziğe engel olma durumuna gönderme yapıyor. Yani şapkasız ve şapkalı olma durumuna göre anlam değişiyor.

 

Şapkamız yok ki lafımız dinlensin paşam.

Elif SÖZER

Yüksek Mimar

image.png