Muhalefetten Erdoğan’a Libya Tepkisi: ‘Putin’i Dinliyorsun’
Türkiye’nin Libya’da askeri çatışmaya girmemesi için “tezkereye hayır” diyen CHP ve İyi Parti,
Editor
0
ANKARA —
Türkiye’nin Libya’da askeri çatışmaya girmemesi için “tezkereye hayır” diyen CHP ve İyi Parti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın müzakere masasına Rusya Lideri Vladimir Putin’in çağrısıyla oturmasına “Türk milleti çıkarları için ülkedeki muhalefeti değil Putin’i dinliyorsun” tepkisini gösterdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin deniz yetki alanlarını korumayı amaçlayan anlaşmaya destek verdiklerini anımsattı. Ancak Türkiye’nin çatışmada taraf olmasına karşı çıktıklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın muhalefet olarak dile getirdikleri “diplomasi” seçeneğini Rusya’nın önerisiyle uygulamasını eleştirdi.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de, “asker gönderilmesine değil bunun akılsızca yapılmasına karşı” olduğu görüşünü dile getirerek, Erdoğan’ın muhalefetçe yapılan uyarıları dinlemediğini söyledi.
Erdoğan’a “yurtta sulh cihanda sulh” tepkisi
Kılıçdaroğlu, TBMM’deki parti grup konuşmasında, Libya’yla yapılan deniz yetki anlaşmasına neden destek verdiklerini ve neden diplomasiyi istediklerini anlattı. “Mavi vatan dediğimiz Doğu Akdeniz'de bizim hakkımız var. Mavi vatanı da korumak zorundayız. Orada da hakkınızı ve hukukunuzu evrensel anlamda korumak zorundasınız. Yolu da, o mavi vatanda söz sahibi olan bütün ülke ve onların yöneticileriyle oturup sağlıklı ve samimi bir diyalog kurmaktan geçer” diyen Kılıçdaroğlu, bunun için de CHP’nin Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesi uyarınca diplomasini öncelik aldığını anlattı. Kılıçdaroğlu, deniz yetki alanları anlaşmasına destek vermelerine karşın Libya’yla askeri anlaşmaya ise Suriye örneğinden hareketle “hayır” oyu verdiklerini şöyle anlattı:
“Düşman ilan ederseniz, kavga ederseniz onlar da sizi düşman ilan eder. Doğu Akdeniz'de büyük haklarımızı yitirmek üzereyiz. Mısır'ı düşman ilan ettik. Mısır gitti Yunanistan ve İsrail ile anlaştı, hepsiyle anlaştı. 'Orada doğalgaz ve petrolü arayacağım' dedi. ABD'de gemisini gönderdi. Biz de 'arayamazsınız, bizim de orada gemimiz var' dedik. Adamlar orada aramaya devam ediyorlar. Kaybeden kim oldu? Kaybeden biz oluyoruz. Libya'yla bir anlaşma yaptılar. O anlaşma bizim için önemliydi ve bizde ona ‘Evet’ dedik. Ayrıca şunu da söyledik; Libya’da Suriye’deki gibi bir politika izlemeyin. Türkiye Cumhuriyeti, bir yerde çatışma varsa, çatışmadan yana taraf olmamıştır. Daha yukarıda kalarak taraflar arasındaki sorunları çözmüştür. Mısır’ı düşman ilan ettik, Hafter’i düşman ilan ettik. Şimdi söylediğim noktaya geldiler, Beşar Esad ile görüştüler. Diplomaside son sekiz yıl içerisinde en doğru tavrı ve söylemi gerçekleştiren tek parti CHP’dir. Bunu ‘Yurtta barış, dünyada barış’ anlayışından alıyoruz.”
“Libya’ya asker göndereceğine BM’ye çağrıda bulun”
Erdoğan’a “Libya’ya asker göndereceğine, BM’ye çağrıda bulun barış gücü gitsin oraya” önerisinde bulunduklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Bizim dediğimizi Putin söyledi, hemen altına imzayı bastılar. Dış politikayı ben mi bilmiyorum, sen (Erdoğan) mi bilmiyorsun. Biz dış politika danışma kurulumuz var. Ben bu kararları tek başıma almıyorum. Diyor ki Hafter terörist onlarla görüşmeyeceğiz, meşru hükümetle görüşeceğiz. Esad da meşru, orada tam tersini yapıyorsun” tepkisini gösterdi.
Kılıçdaroğlu, “Yeni bir göç dalgası gelecek. 3 milyon 600 bin kişi yetmedi, 40 milyar dolar da yetmedi, 1 milyon kişi daha gelecek” sözleriyle Erdoğan Hükümeti’nin Suriye politikasını da eleştirdi.
Akşener’den Erdoğan’a: “Trip atma, ergen gibi davranma”
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de, TBMM’deki parti grubunda, Erdoğan’ı Libya politikasını eleştirirken, muhalefet uyarılarına değil Rusya’nın sözüyle hareket edildiği tepkisini gösterdi. Akşener, “8 Ocak’ta Putin geldi bir de baktık ki kendi milletini dinlemeyen Erdoğan’ın dostu Putin iki dakikada ikna edivermiş. Teröristle müzakere mi olur diyen Sayın Erdoğan Putin söyleyince anında ikna oldu. Kendi ülkesini dinlemeyen biri bir gün ABD’den ertesi gün Rusya’dan gelenlerin dediklerini anında anlıyor. Gözü kulağı milletine kapalı ama çıkıp yerli ve milli olmaktan bahsedebiliyor. Milletine sırtını dönmüş elalemin dediğinin peşinde koşuyorlar. El iyisi bunlar. Senin görevin ülkelere trip atmak değil Sayın Erdoğan. Attığın her tripte binlerce insan ekmeğinden oluyor farkında mısın? Sen, 82 milyonun menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu yapacaksın. Senin görevin, başa kim gelirse gelsin o ülkeyle ilişkileri geliştirmek, ticareti büyütmek, o ülkelere mal satabilmek, o ülkelerden ihale alabilmek, Türkiye'deki 82 milyonun karnını doyurmaktır. 18 yıl geçti sen bu diplomasiyi ne zaman öğreneceksin, bu ergen sinirinden ne zaman kurtulacaksın?” dedi.
“Ey darbeci sen kimsin diyerek asker gönderilmez”
İyi Parti’nin barışı koruma amaçlı asker gönderilmesine değil Türkiye’nin çatışmaya sokulmasına karşı olduğunu da anlatan Akşener, “Barışı korumak için asker gönderilmesine karşı değilim. Benim karşı olduğum, bunun akılsızca yapılmasıdır. Benim karşı olduğum, bunun diplomasiye aykırı şekilde yapılmasıdır. Benim karşı olduğum, bunu askerimizin hayatlarını hiçe sayarak yapmandır. Libya'ya asker gönderiyorsan, bunu, tarafsız bir tutumla yapacak kadar diplomatik olacaksın. 'Ey darbeci, sen kimsin?' diyerek asker gönderilmez, Sanırsın bölge demokrasinin beşiği. O ülkenin iç işlerinden sana ne? Kendi evlatlarına kıymayıp milletin evladını ateşe atandan milli de yerli de olmaz. Başka ülkelerin lafını dinleyenden yerli de olmaz milli de olmaz. ‘Ülke şahsım zaten’ diyen zihniyetin getirdiği durum ortada” diye konuştu.
Türkiye’nin Mısır ile köprüleri atmasından sonra Mısır’daki milyarlarca dolarlık ihalelere davet gelmediğini ve Türk şirketleri için zarar oluştuğunu anlatan Akşener, “Sen egonu tatmin edeceksin diye binlerce üretici krize girdi. Şimdi aynı Mısır, Doğu Akdeniz'deki petrol ve doğal gaz sahalarında Türkiye'nin karşısında yer alıyor. Ülkemizin hasmı oldu” ifadesini de kullandı.
