MEHMET EFENDİ

Dumanlı gözlerinde sabah çiseye durmuş

MEHMET EFENDİ
MEHMET EFENDİ
Dumanlı gözlerinde sabah çiseye durmuş
Geçit vermez yolları aşar Mehmet Efendi
Aşınmış dizlerine kırk yerden yama vurmuş
Kendi derdine merhem yaşar Mehmet Efendi
Arada ruhu alev tüter inceden ince
Omzunda ağırlığı yürek atar derince
Sayılı nefesiyle ömründen pay derince
Gönülde ara sıra taşar Mehmet Efendi
Bazen gölge peşinde bezginliği hâlinde
Geçip kuytu köşeye çay bardağı elinde
Of çektikçe derinden kavrulduğu külünde
Gamıyla içre sarhoş coşar Mehmet Efendi
Yaşadığı cephede teslim olduğu hayat
Yürekte birikmişle geçinır kıt kanaat
Hep yitire yitire birazda kırgın, haşat
Sustuklarıyla bile koşar Mehmet Efendi
Her gece rüyasına gizlenir tarla kuşu
Ardı sıra kovalar ova, bayır, yokuşu
Dilinde aşk türküsü, göğsünde yâr kokuşu
Sevda denen kazanda pişer Mehmet Efendi
Gün yanığı yüzünde yorgunluğu gizleyip
Gece, güne dönünce umudu filizleyip
Bir tek Allah’a ayan hasretiyle sızlayıp
Ele gizli yarayı deşer Mehmet Efendi.
Avuçlarına dua döşer Mehmet Efendi.
Nezahat YILDIZ KAYA
Görüntünün olası içeriği: açık hava