MAL KAVGASI

Memedaanın üç evladı var idi

MAL KAVGASI
Memedaanın üç evladı var idi
Her birine bir ev aldı efendim
Çok da huysuz geçinmesi zor idi
Ona göre hayat baldı efendim
*
Çok çalıştı gece gündüz yatmadı
Uyurken üstüne şafak atmadı
Yemedi içmedi tarla satmadı
Ambarında buğday boldu efendim
*
Mal sahibi olmak böyle kötü mü
G özlemedi garip, öksüz, yetimi
Eh! bu ömrün elbet vardır bitimi
Gün geldi bu adam öldü efendim
*
Çocukları kalkıp eve geldiler
Zengin olduk gayrı deyip güldüler
O gün tarlaları bir bir böldüler
Bir tek baba evi kaldı efendim
*
Kurra çekip ok attılar olmadı
Yan yattılar düz yattılar olmadı
Birer göz oda tuttular olmadı
Ortanca mutfağa daldı efendim
*
Dedi ki hepiniz gelin buraya
Eşit bölüşelim koyup daraya
Şeytan sokmayalım aman araya
Azıcık suskunluk oldu efendim
*
Büyüğü dedi ki tüp benim olsun
Tabak çanak sizin küp benim olsun
Şu baş köşe sizin dip benim olsun
Derken küçüğü de geldi efendim
*
Olmaz dedi o küp benim olacak
İçi arpa buğday zahre dolacak
Peki ya şu tepsi kime kalacak
Diyerek çanları çaldı efendim
*
Büyük dedi vermen ben bu tepsiyi
Sizden ırak olmak hepsinden iyi
Terkediyorum ben bu kokmuş köyü
Diyerek sesini saldı efendim
*
Ortanca sinirle kalktı yerinden
Kan damladı sanki akan terinden
Vay namussuz dedi şöyle derinden
Yeniden tasları böldü efendim
*
Büyüğü delirdi bir tekme vurdu
Ortanca sinirden camları kırdı
Küçük çekilerek geride durdu
Gürültüye o ev doldu efendim.
*
Komşuları gelip barıştırdılar
Malları ortaya karıştırdılar
Yeniden pay edip kırıştırdılar
Kimi kızdı kimi güldü efendim.
Zühre'm der mal nedir gardaş yanında
Kanını taşır ya, gardaş kanında
Nolacak bilemem Hâk divanında
Karun da çok zengin kuldu efendim
Bir 1 kişi, ayakta, çilek ve açık hava görseli olabilir