KONU: 8 MART EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ

AMAÇ: SOSYAL ADALET, SOSYAL EŞİTLİK

KONU: 8 MART EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ

HALA AYRIMCILIK HİKAYELERİ
KONU: 8 MART EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ
AMAÇ: SOSYAL ADALET, SOSYAL EŞİTLİK
SONUÇ: HALA MEVZU DERİNLERDE .. ANLAŞILAMIYOR
Sosyal adalet kavramı içinde yüzyıllardır tüm dünyaca kabul edilen en temel konu ayrımcılık olmuştur. Sanayi devriminden beri konu başlığı edilen eşitsizlik , ayrımcılık ne yazık ki hala modern dünya dediğimiz bu dünya insanının bile içinden çıkamadığı mevzuların başında gelir.
Tarihe baktığınızda bununla ilgili bir dolu yürek sızlatan haberler okursunuz.
Günün anlam ve önemi mevzu olunca yine bir 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 
Soru şu ? Sizce hala niye bizler bu konuyu konuşuyoruz?
Mevzu insan ,ve biz dünya insanları olarak hala 21.yy da bu konu için savaş veriyor dahası yaşam hakkı istiyoruz.
Her yıl tekrarlarını yazdığımız bu haberlere güzel gelişmeler eklemek isterdim …
 
Haberleri, yüreklerimize ateşler düşürürken ,bir yandan da toplum da önemini sürekli koruyan ,yurdum insanının kanayan yarası haline gelen kadın şiddeti ,çocuk tacizleri konuları karabasan gibi kol geziyor. Kadınlar evlatlarını, eşlerini şehit vererek yanıyorlar.
Değişmez gerçek çıkıyor hep gündeme  yıllardır. Görülmek istenmeyen ,kabul edilemeyen sinsice önemsizleştirilen .Söz de çaba gösterilen neticede nihayet olmayan.
İnsanın insana olan şiddeti tacizi istismarı. Mevzu artık insana döndü. Netice bunu ortaya koydu. Şiddet , istismar aldı başını gitti. Her gün boğazımız düğüm düğüm çıkan haberlerle. Acaba ya bir gün benim başıma gelse ne yaparım? diye düşünür olduk…Nerde ise bir çoğumuzda şükür edip kendi başına gelmediği için mutlu…yazıkkk….
Dayak , şiddet ,istismar aşağılanma ezilme kim bilir belki şükür edip kulağını tıkayana uğramaz diyelim.…
Bundan eğitim alanda, almayanda ziyadesiyle etkileniyor . İşi kariyeri eğitimi olan kadın belki de sıralamada fazladır zanlımca. İş yerlerinde uğradıkları mobingler mevzu olunca bu duruma katma değer yaratıyor olmalı . 
Eşitliğin kavramı, feminizm açılımının , yanlış değerlendirilmesi. Aslının ise, her iki cinsin de eşit haklara sahip olmak olduğunun anlaşılması gerekiyor olmaktı bu yüzyılda .
Şimdi bu yabancılaşma zihniyetinle ülkeye giren bu dalgalanmalar amacı saptırılmış, bilinçlere çatışma, üstünlük kurma kisvesiyle algılatılmış.. Aslı budur ..anlayana…okuyana araştırana…
Oysa, insanca yaşamın eşit olması gerekliliği.
Aslın da hepimiz biliyoruz ki, bu konu her birimiz için hazin hikayeler le dolu . Hepimizin sürekli gözüne sokulan bizim başımıza gelmese bile yakınımızın yada çevreden duyduklarımızla yüreklerini dağlayan, bildim bilesi hep gizli kalmış mahrem konular arasında en başta yerini aldı.

Kadına yönelik, şiddet , taciz ve emekçi kadınlarımıza işyerlerinde uygulanan mobingler daha da derine inmiş kız demeden erkek evlat demeden konu minicik bedenlerde kabus olmuştur.
Söz konusu, insanın insana uyguladığı vahşetle saldırısı , derin yaralar açması beden ,ruh ve zihin sağlığı katledilmeye çalışan bireylerle oluşturulmaya çalışan ,toplum bilincinin normalleştirilme gerçeğinle karşı karşıya her dönemde kaldığıdır.
Töre cinayetlerinin olmadığı, dinin sadece kadının üstünden yaşanmadığı , erkeğin gücünün, kadınının üstünde değil zekasında gösterdiği bir dünya düşlüyorum..

Nalan BESLER YILMAZ