Kıbrıs’ta TMT'ye çalışan İsveçli efsane teğmeni biliyor musunuz

(TMT) çalışan İsveçli teğmen Lars Willy Lindh’in hikâyesi sosyal medyada gündem oldu.

Kıbrıs’ta Türk Mukavemet Teşkilatı’na (TMT) çalışan İsveçli teğmen Lars Willy Lindh’in hikâyesi sosyal medyada gündem oldu.

Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü’nün Kıbrıs Erenköy bölge sorumlusu iken Erenköy savaşları sırasında ve sonrasında Türklere yardım eden İsveçli teğmen Lars Willy Lindh’i bilir misiniz.

"ASLA PİŞMAN DEĞİLİM"

Kıbrıs Erenköy’e çıkan silahları BM araçlarıyla Lefke, Lefkoşa ve diğer bölgelere taşıyan Lindh, Rumların ihbarı üzerine yakalandı ve ülkesinde yargılanıp 8 ay hapis yattı. İsveç ordusundan atıldı.

Kıbrıslı Türklere hiçbir çıkar beklemeden yardım ettiğini vurgulayan Lindh, “yaptıklarımdan dolayı pişman değilim” şeklinde konuştu

İşte o teğmenin gerçek hikâyesi…

“Tarih 2 Ağustos 1964. BM Barış Gücü'nde görevli İsveçli teğmen Willy Lindh Erenköy komutanıyla görüşür, Rumların bölgeye binlerce asker tank, top yığdığını,3 gün içinde saldıracaklarını söyler.

Hedefleri köprübaşını ele geçirip Türkleri denize dökmektir. Komutan Albay Rıza Vuruşkan bu istihbarat üzerine yeni savunma hatları kurar. Ve 3 gün sonra Rum saldırısı karadan, denizden başlar. BM Barış Gücü bölgeden ayrılır, uzağa çekilip Türklerin katliamını seyretmeye başlar.

Teğmen Willy Lindh ise saldırıyı durdurmak için Rum ordusu komutanlarına baskı yapar, başarılı olamayınca emrindeki 45 askerle bölgede kalmakta ısrar eder. Saldırı sırasında helikopter ve zırhlılarla Türk yaralıları alarak Lefke ve Lefkoşa hastahanelerine götürür, yiyecek getirir.

5 Ağustosta başlayan saldırıların 3. Günü en kritik Mali tepesi düşmüş tepeyi savunan öğrenci komutan Eşber Serakıncı ağır yaralanmıştır. Arkadaşlarından kendisini bir maki altına saklayıp çekilmelerini ister. Öğrenci mücahitler istemeye istemeye bu emre uyar.

Çünkü gündüz ateş yağmuru altında onu çıplak tepelerden Erenköy'e taşımak mümkün değildir. Gece olunca Willy Lindh'ten işgal edilen tepeye gidip Eşber Serakıncı'yı ve sakladıkları silah ve cephaneyi getirmesini rica ederler. Lindh tereddütsüz kabul eder .

Yanına aldığı BM askerleri ve 1 mücahitle gidip yaralı Serakıncı'yı,silah ve cephaneyi alıp  getirir. Sonra yaşama şansı çok azalan Eşber komutanı Barış Gücü helikopteri ile Lefkoşa Rum bölgesi içindeki BM hastanesine götürür, orda 9 saatlik umutsuz bir ameliyata alınır++

Ancak hayata tutunur, daha sonra Lekoşa Türk bölgesine nakledilir, 9 ay tedavi gördükten ve birkaç ameliyat daha olduktan sonra iyileşir, 1974 Barış Harekatına katılır, yeni kurulan Türk devletinde 30 yıl milletvekilliği, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı yapar.

Değerli hocam, büyüğüm, yakın dostum Eşber Serakıncı şimdi 79 yaşında emekli olmasına rağmen hala milli mücadeleye fikri katkılarda bulunmaya devam ediyor. Teğmen Willy Lindh ise 8 Ağustos'da kurşun ve bomba yağmuru altında düşmek üzere olan Erenköy komutanına gelir.

Komutanın yanında Denktaş vardır. Rumların büyük bir katliam yapacağını,kendilerinin koruma yapacağı sözünü vererek teslim olmalarını önerir."Son kurşunumuza kadar savaşacağız son kurşunu kendimize sıkacağız" yanıtı alır."Bari kadın ve çocukları verin onları kurtarayım "der.

Bu kez kadınlarımız "Biz kocalarımız,oğullarımız ve öğrencilerle öleceğiz onları bırakıp gitmeyiz,son kurşunu bize sıkın"der Willy Lindh bu kahramanların ölüme meydan okuyan olağanüstü onurlu duruşuna hayran olur,TMT ile işbirliği yapma, Türk direnişine yardım etme kararı alır++

Türk uçaklarının 8-9 Ağustosta Rum -Yunan ordusunu perişan etmesinden sonra ateş kes sağlanır. Türkiye'den silah Akışı devam etmektedir. TMT, diğer bölgelere yapılacak silah naklinde teğmen Willy Lindh'ten yardım ister. Tereddütsüz kabul eder ancak tek kuruş ödeme kabul etmez+++

Teğmen Willy,bir teğmen arkadaşı ve 6 askeriyle Lefke,Lefkoşa,Gaziveren'e BM kamyonları ve zırhlı araçlarla silah ve personel nakline başlar Ancak,para karşılığı Rumlara casusluk yapan bir başka İsveçli teğmenin ihbarı sonucu pusuya düşürülüp yakalanır

40 yıl sonra Willy Lindh iki kamyon içinde Lefke'ye götürdüğü 4 ton silah ve cephane kurulan pusuda ele geçirilir.Olay dünya ve İsveç basınında manşet olur.Tutuklanır.İsveçe gönderilir yargılanır 8 ay hapis cezası alır ordudan atılır.Hapisten çıkınca kimse iş vermez,dışlanır aç kalır

Willy 45 yıl sonra  1965'de İstanbul'a gelir. Erenköy savaşına katılan öğrenci mücahitler de Türkiye tarafından geri çekilmiş ve bıraktıkları yerden öğrenimlerine devam etmektedir. Willy, Erenköy 'de arkadaş olduğu öğrencileri İstanbul'da bulur. Onu Kıbrıs öğrenci yurduna yerleştirirler++

Kendi aralarında para toplayıp ona yardım ederler.Willy sonra Ankara'ya gider,Kıbrıs öğrenci yurduna yerleşir gazi öğrencilerin ve TMT'nin yardımları ile yaşar. İş bulur, rehberlik ve çevirmenlik yapar. Sonra Alanya'ya gider. Orda aynı işi yaparak 1970 e kadar Türkiye'de kalır++

1970'de İsveç'e döner evlenir,3 kızı olur. değişik işlerde çalışır.Sonra eşini alıp yeniden çok sevdiği Türkiye'ye döner KKTC'ye ziyaretler yapar 2000 yılında Erenköy'de edindiği dostlarının da teşvikiyle İsveç'i ve orda kalmak isteyen iki kızını terk ederek KKTC 'ye yerleşir++

Erenköy'de tanıştığı Rahmetli liderimiz onu onore eder,protokol listesine alır,plaketler verir Erenköy Mücahitler Derneği onu alkışlarla ONUR ÜYESİ yaparak minnet borcunu öder. Erenköy'den edindiği dostlukları 70'li yaşlarda sürdürüyorlar. KKTC'yi ve Türkleri çok seviyorlar++

Bu arada yaşadıklarını ve Kıbrıs Türküne yapılan saldırıları,baskıları anlatan "BM GÖZETİMİNDE SOYKIRIM"adlı bir kitap yazdı. belgesellerde konuşarak,anılarını ve tanıklığını anlatarak Türklüğün yanında durmaya,haklılığımızı anlatmaya devam ediyor

Bugün aynı kasabada yaşıyoruz. 21 yıldır Alsancak'taki evimden 2 km uzaktaki Malatya köyünde küçük bahçeli bir evde yaşıyor. Eşi kedi,köpek hoteli açtı,ona yardım ediyor. Haftada bir rehberlik yapıyor.kızı KKTC 'de evlendi, Lapta'da yaşıyor 2 torunu burada okuyor.kızı ve torunları çok güzel Türkçe konuşuyor++

O KKTC'de çok mutlu,o bizden biri,o bir kahraman. Tek üzüntüsü ülkesinde basının onu para ile silah kaçakçılığı yapan biri olarak takdim etmesi . Oysa O,"Ben Türklere haksızlık yapıldığını,onların haklı ve mağdur olduğunu gördüm+ Foto:Cengiz Topel Anıtı açılışında Erenköy Gazisi ile vicdanımın sesini dinleyerek Türklere yardım ettim,tek kuruş almadım, talepte bulunmadım kaçakçı değilim" diyor,ki gerçek de budur. Tanrı senden razı olsun Willy Lindh. Biz senden razıyız..Herşey için sana teşekkür ediyoruz

YENİCAG