Karamollaoğlu, seçimleri işaret etti: Tek tesellimiz sandık

İktidar adil olmak için hangi küresel sorunun bitmesini bekliyor

Karamollaoğlu, seçimleri işaret etti: Tek tesellimiz sandık

İktidarın ekonomi politikalarını eleştiren Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, "Hiçbir öngörüsü tutmayan iktidarın şimdilerde seçimlerden birkaç ay öncesini işaret etmesi ise bilindik AK Parti taktiğinden başka bir şey değildir." yorumunda bulundu. Karamollaoğlu, iktidara olan güvenin kalmadığını belirterek "Bu yoklar için tek tesellimiz önümüzde bir sandığın var olmasıdır." diyerek 2023 seçimlerini işaret etti.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Karamollaoğlu, vatandaşın iktidara olan güveninin azaldığını belirterek seçimleri işaret etti. Karamollaoğlu, "Krizlerin sebebi olan iktidarın bu krizleri çözeceğine ilişkin artık hiç kimsede güven kalmadı desek yanlış söylemiş olmayız. Bu yoklar için tek tesellimiz önümüzde bir sandığın var olmasıdır." ifadelerini kullandı.

Karamollaoğlu'nun açıklamaları şu şekilde:

Seçime çok az bir zaman kaldı. İktidarın 2022 yılı için vermiş olduğu vaatler maalesef yerine getirilmedi aksine 2022 yılı 2021'i ve önceki yılları aratır hale geldi. Öyle görünüyor ki 2023 hedefleri de birer iddia ve boş vaatten öteye geçemeyecek. Bugün karşı karşıya kaldığımız tablo 2023'ün iktidarın bitiş çizgisine kendisine zar zor attığı bir yıl olarak hatırlanacağına işaret ediyor.

Artan gıda fiyatları

Gıda fiyatlarına bakalım. İnsanımızı en yakından ilgilendiren konu bu konu. Birleşmişler Gıda ve Tarım Örgütü'ne göre Gıda Fiyatları Endeksi son günlerde düşüşe geçti. Türkiye'deki gıda fiyatları ise aksi yönde yükseliyor. TÜİK verilerine göre dahi bizdeki artışlarla her ay dünya ortalamasının çok üstüne çıktık. Savaş nedeniyle yükseldiği söylenen enerji fiyatlarında da durum farklı değil. Türkiye enerji enflasyonunda yüzde 72 ile dünyada zirvede. Türkiye'yi ikinci sırada takip eden Estonya'da bile enerji enflasyonu yüzde 88. Neredeyse Türkiye'deki bunun iki misli. Enerji enflasyonu komşumuz Yunanistan'da yüzde 55,7, Almanya'da ise yüzde 38,3. Onlarda enerjiyi bizden alıyor, bizde alıyor. Onların dışa bağımlılığı bizden daha fazla desek yanlış olmayız.

Dünya'daki küresel problemler ülkemizi etkiler, etkilemektedir. Bundan kaçmak mümkün değildir. Buna karşı tedbir almak ve bunun üstesinden gelmek elbette mümkündür. En azından bu rakamları aşağıya çekmek mümkün çünkü bunu aşağıya çeken ülkeler var.

Riyakat ve ehliyetin, istişarenin, güçlü kurumların, üretime dönük ekonominin, dengeli ve yaygın büyümenin olduğu bir ülkede hiçbir küresel kriz büyük bir bu denli hasara yol açmazdı.

Cumhurbaşkanı'nın kendi ifadesiyle, geçmişte öyle söylemişti. Eğer sizin bünyeniz güçlüyse, sağlamsa, bünyede olan virüs hiçbir zaman sizin vücudunuza fazla zarar vermez. İşte bu iktidarın yanlış attığı adımlarla ve yönetim tarzıyla, krizlere karşı gücünü kaybetmiş bünyesi zayıflamış ülke haline geldi.

İktidar adil olmak için hangi küresel sorunun bitmesini bekliyor

Ekonomi noktasında küresel sorunları örnek veren iktidar adil olmak için hangi küresel sorunun bitmesini bekliyor. Daha geçtiğimiz hafta binlerce memur işten atıldı. Berat ettiği halde işine dönmeyi bekleyen on binlerce memur var ülkemizde. Bu hangi küresel etkinin altında kaldığımız için meydana geldi merak ediyoruz. Hastane önünde kuyruklarını bitirmekle övündüğü bu öğünen bu iktidar sağlık sistemini e-Nabız'dan aylar sonra randevu verecek haline getirirken hangi küresel sorunun etkisinde kaldı hakikaten merak ediyoruz.

Bugün hangi küresel sorunlar var ki bir türlü toplumla barışmak, kutuplaştırmayı sona erdirmek için bir adım bile atmaktan aciz. Toplumun her kesimine çatık kaşlarla sözlerle hitap ederken hangi küresel gelişmeleri dikkate alarak davranıyorlar merak ediyoruz. Herhalde sinirleri bozuluyor.

İktidarın yanlış tarım politikaları

Başlıklarımızdan birisi de tarım ve hayvancılık. Artan nüfusa rağmen yanlış tarım politikalarının sonucunda ekilen tarım alanlarındaki düşüş pek çok gıda ürününde bugün dışa bağımlılığımızı artırmaktadır. 5 milyon sığınmacı ve mülteciyi de etkilersek Türkiye'de bugün 88 belki 90 milyon insan yaşamaktadır. 2021 yılından bu yana Türkiye nüfusunun yüzde 35 civarında arttığını buna karşılık ekilen alanların ise yüzde 30 civarında azaldığını görüyoruz. İşte buna karşı iktidarın tedbir almamasını anlamak mümkün değil. Dışarıdan gıda ithal ederken hiç tereddüt göstermiyorlar. Çünkü bir ihtiyaç. Peki bunun Türkiye'den karşılanması ihtiyaç değil mi? Bunun için hükümetin tedbir alması görevi değil mi? Buna ek olarak tarım alanlarının betonlaşması ve çiftçinin toprağına küsmesi sonucunda Türkiye, temel gıdalarda bile dışa bağımlı hale gelmiştir. Bugün Türkiye, yanlış politikaları sonucunda gıda-arz güvenliği ile karşı karşıya bulunmaktadır.

İktidarın kepenk kapatma zamanı çoktan gelmiştir

Üreticilerin bize yansıtmadığı maliyetler var. Bu maliyetler önümüzdeki dönemde raflardaki fiyatlara yansıyacaktır. Yani fiyatlar artacaktır. Enflasyonun düşmesini bekliyor iktidar. Ama bu bize düşmek bir yana artmasının kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Bu güne kadar hiçbir öngörüsü tutmayan iktidarın şimdilerde seçimlerden birkaç ay öncesini işaret etmesi ise bilindik AK Parti taktiğinden başka bir şey değildir. Hayal sat, oy al. Fakat bu taktikle başarılı olamayacaklarını kendileri de anlamaya başladılar zannediyorum. Milletimizi hayal kırıklığına uğratan bu iktidarın kepenk kapatma zamanı çoktan gelmiştir kanaatindeyiz.

Bu yoklar için tek tesellimiz önümüzde bir sandığın var olmasıdır

Bu kötü ekonomik gidişat ve kriz karşısında ülkede Merkez Bankası var ama bu Merkez Bankası'nın ciddi bir para politikası yok çünkü kasasında parası yok. Hep söylediğimiz kasanın dibi değilmiş. Üstüne ne koyarsanız koyun, para tutmuyor, artıyor. Bu ülkede fiyat istikrarını gözetleyen bir komite var. Ama fiyat istikrarı kesinlikle yok. İstatistik kurumumuz var ama güvenirliği yok. En üzücüsü ise ülkemizde bir iktidar var ama iktidara güven yok artık. Belki buna üzücü dedim bir bakıma da seçimlerin yaklaşması sebebiyle ümit verici bir tespittir bu. Krizlerin sebebi olan iktidarın bu krizleri çözeceğine ilişkin artık hiç kimsede güven kalmadı desek yanlış söylemiş olmayız. Bu yoklar için tek tesellimiz önümüzde bir sandığın var olmasıdır.

KARAR