KADIN KOKUNU BIRAK ÜSTÜME

Giyindiğin her rengi kabullendim!.

KADIN KOKUNU BIRAK ÜSTÜME
Duygularımın içindeki seni nefesime sığdırıp, şu arsız kahpe düzenin içinden sökerek, kanıma enjekte ederek, seninle yaşlanmak istiyorum...
Hadi!..
Şimdiden koşarak gel bana, kadın kokunu bırak üstüme, öpüşlerin hayat versin, bedenin taşısın yüreğimi, ömürlük misafir et beni, doyalım aşkın her zerresine. Eylüli bir sabahın tan vaktinde, sersemleşmiş halimle bedenim buz kesmiş olsa bile, seni nefesimle ısıtmayı bilirim ben...
Üşüyen zamanlarım, gelişinle ısınır, meltemin esintisinde güneşim aydınlanır ve sen doğarsın içime, anlıyor musun?
Aşkın her bir yanımı alevlerle sarmış, havanın rengi değişmiş, duvardaki tablolar sana çizilmiş, âdeta benimle konuşur gibiydin...
Bu hayata duygusal bakma diyerek cümlelerini dokundurmuştun benliğime, üşümüştü bakışlarım, buz tutmuştu her yerim, irkilen bedenimle gecenin içinden geçmiş, büyük kabuslar kaplamıştı içimi. Yatağımın başucunda gözlerim hep seni aramıştı, bilesin!.. Şu keramet denen bağlılıklar, dokunuşlar bizim ilacımız olmuştu. Ahlar çekmeden, karanlığın yüzünü görmeden, geceler boyu acılar çekmeden bu hayatı yaşamak gerçekten çok güzel!
Giyindiğin her rengi kabullendim!.. Beyazın ışığını, siyahın morunu çok sevdim ben. Hasretinin can sesiyle, odamdaki kuşlar bile senli cümleler söylerken, âdeta ihya oluyordum...
Ne olur, beni hüznün içinden alarak, kadın kokunu bırak üstüme, sevgimiz, aşkın tercümanlığını yapsın, artık konuşsun aşka suskun dudaklarımız. Şu kısacık ömürde nefesimi seninle solumak, gözlerimden senin gözlerine akan duygu ışığını ömür defterime sığdırarak bir ömür boyu taşımak istiyorum, beni duyuyor musun, ey yâr?
Mehmet Öksüz
Bir 1 kişi, at ve gökyüzü görseli olabilir