Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 18, 2020 0
Editor Temmuz 1, 2020 0
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 15, 2020 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 26, 2024 0
Editor Ocak 28, 2020 0
ülkücülerin taş medrese genel başkanıydın
Editor Ekim 7, 2020 0
Yoğunlaşan nüfus nedeniyle şehirlerdeki hareketlilik her geçen gün artıyor.
Editor Ocak 1, 2021 0
Antik kentin kuşatmalara uzun süre dayanması için sarnıçlar şehrin tepelerine inşa...
Editor Ocak 1, 2020 0
Barney Angliss, hayatının büyük bölümünü topluma uyum sağlamaya çalışarak geçirdi....
Editor Ekim 13, 2021 0
Rahmetli Mesut, İnciraltında Eczacılık Fakültesinde okuyordu
Editor Nisan 18, 2021 0
Ecoplas, Toyota Tarafından Avrupa Bölgesel Katkı Ödülü’ne Layık Görüldü!
Editor Temmuz 6, 2020 0
Türkiye Barolar Birliği başkanı Metin Feyzioğlu’ndan başka kimse açıkça teklifin...
Editor Mart 21, 2020 0
Ajans Press’in, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)verilerinden elde ettiği bilgilere göre
Pazarda ürün satan köylü kadının tepesine dikilmiş, gür sesiyle üç kere yineledi sorusunu. İyi giyimli, bakımlı görünümlü bir beyefendi.
“İncir kurusu kaç kuruş!”
“Otuz lira” diye cevap vermişti oysa, beyefendinin her soruşunda köylü kadın.
“Bu paraya incir kurusu mu olur, indir indir!” Dedi beyefendi.
Titrek sesiyle cevap verdi kadın;
“Yaylalardan topluyorum. İki üç kök incir ağacım var. Ayağım aksıyor, zorlanıyorum ama çocuğumun okul masrafını çıkarmak zorundayım. Kilosunu 25’ten vereyim” dedi.
O sırada telefon geldi beyefendiye, uzun uzun aldığı villanın güzelliğinden bahsetti karşısındakine. Mangal partisine davet etti.
Ben iki metre ötede işi gücü bıraktım onları takip ettim.
Elimde değil. İnsanlara böyle üstten bakanlara tahammülüm yok.
Köylü kadının önünde hepi topu iki poşet incir kurusu vardı. Başka da bir ürün yoktu. Tabiri caizse, sığıntı gibi, bir pazarcının yanına gelmiş oturmuştu. Belli ki o iki poşet incir kurusu parasına ihtiyacı vardı.
“20 liradan ver de bir kilo alayım” dedi adam gür sesiyle.
“Valla gurtarmaz abim” dedi kadın, “çocuğumun eğitim ihtiyacı olmasa gelmezdim buralara. Uzaktan eğitim mi neymiş; batasıca. Ders yapması lazım. Bilgisayarı yok. Ortada kaldık.”
Çıkardı cebinden 20 lira uzattı kadına adam.
“Kurtarır kurtarır, bir kilo ver hele sen” dedi.
“Merhaba” diyerek yanaştım tezgaha.
Tezgah dediğime bakmayın. Kadın yere bağdaş kurmuş oturmuş, önünde de iki şeffaf poşette incir kurusu.
“Ne zamandır böylesi güzel kurutulmuş incir görmemiştim. Kaç kilo var elinizde” diye sordum kadına.
“İkişerden dört kilo var kızım” dedi kadın.
İkiyüz lira çıkardım verdim kadına.
“Hepsini alıyorum” dedim.
“Bu çok fazla, kilosu 30 lira” dedi kadın.
“Çocuğunuza alacağınız bilgisayara katkım olsun bacım” dedim.
Apışıp kaldı iyi giyimli beyefendi.
Bütün pazar paramı kadına verdim. Helali hoş olsun.
Aldım poşetleri elime çıktım pazardan.
Bir hafta sebze meyve yemezsem ölmem ya...
Sevgiyle kalın..