İYİ PARTİ'DEN ALP EMEÇ AÇIKLAMASI

İYİ Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Bahadır Erdem, Alp Emeç’in tutuklanmasına ilişkin konuştu. “Cumhurbaşkanı özellikle gençler üzerinde fikirlerini ifade edemesinler diye bir korku imparatorluğu kurmak istiyor.” diyen Erdem, buna izin vermeyeceklerini söyledi. Erdem, İYİ Parti olarak “Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu”nu Türk Ceza Kanunu’ndan kaldıracaklarını belirtti.

İYİ Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Bahadır Erdem, İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Bağra Kavuncu ve İYİ Parti Gençlik Kolları İstanbul İl Başkanı Hamza Yurtsever, Alp Emeç’in tutuklanmasına ilişkin basın toplantısı düzenledi.

İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı binasında düzenlenen toplantıda konuşan Yurtseven, aynı zamanda avukat olduğuna dikkat çekerek süreci Genel Başkan Meral Akşener’in talimatı ile Genel Sekreter Uğur Poyraz’la birlikte takip ettiklerini söyledi.

Emeç’in gençlik kollarında görev yapan 20 yaşındaki bir üniversite öğrencisi olduğunu belirten Yurtsever, “Arkadaşımız 2 gün önce hepinizin malumu olduğu üzere sedef kabaşın tutuklanmasına sebep olan konuya ilişkin bir haber içeriğini alıntılayıp öznesi dahi belli olmayan bir atasözünü paylaşması sebebiyle tutuklandı.” dedi.

Bu sabah Emeç’in yanında olduğunu aktaran Yurtseven, “Sizlere bir haberim var. Bu haber korku iklimini yaymaya çalışan iktidar mensuplarını üzecek bir haber. Alp’in morali son derece yerinde. Alp’i korkutamadılar. Alp’i korkutamadıkları gibi buradaki gençleri de korkutamadılar. Aynı zamanda ülkesi için mücadele etme azmi olan hiçbir genci korkutamadılar” ifadelerini kullandı.

‘Alp neden tutuklandı?’ sorusuna uzun uzun cevap vermek istediğini ancak bunun mümkün olmadığını vurgulayan Yurtseven, sorgu zaptını gören her hukukçunun “Bu hukuki değil siyasi bir metindir” diyeceğini savundu.

Emeç’in tutuklanmasına yönelik sorgu zaptında ‘’…şüphelinin üzerine atılı suçu işlediği yönünde kuvvetli suç şüphesi ve somut delillerin bulunduğu, şüphelinin üzerine atılı suçun işlenmesinde kulanılan araçlar, suçun konusu, önem ve değeri, atılı suç nedeni ile meydana gelen zararın mahiyeti ve tehlikenin ağırlığı………..’’ şeklinde bir ifade olduğuna dikkat çeken Yurtseven, “Pasaj böyle devam edince insan otomatik olarak açana vatanın bölünmez bütünlüğü ile ilgili bir tehlike vardı da şüpheli de bunu ortaya çıkaran bir şüpheliydi. Dolayısıyla bu kadar ağır suçlamalar neticesinde suçun konusu neydi diye merak ediyor. “ şeklinde konuştu.

Yurtseven şöyle devam etti:

“Suçun konusu Cumhurbaşkanı’na hakaret. Kullanılan araçlar sosyal medya. Eylem ise atılan ve 15 dakika sonra silinen bir tweet. Bu kadar mı? Yetmiyor tabii. Burada asıl sorgulanması gereken, tehlikenin ağırlığı. Hakimin burada gördüğü tehlike acaba nedir? Bir hukukçu olarak bu soruyu sormak hepimizin hakkı. Hakim burada Alp’in attığı tweette nasıl bir tehlike görüyor? Bir hukukçunun iddia ettiklerini somut olarak da ilişkilendirmesi gerekir. Ama bu metnin içinde bu ilişkilendirme yapılmıyor.”

‘’……. şüphelinin delilleri karartma şüphesinin bulunması, kaçma ihtimali olması…’’ gerekçesi ile Emeç’in tutuklandığına dikkat çeken Yurtseven, “Alp 20 yaşında bir üniversite öğrencisi. İYİ bir üniversitede tam burslu olarak okuyor. Alp’in bir kaçma şüphesi yok. Bunu anlamak için kahin olmaya da gerek yok.” değerlendirmesinde bulundu.

Emeç’in ifadeye ‘okula geç kalır mıyım’ endişesi ile gittiğini anlattığını aktaran Yurtseven, “Polisin bir telefonu üzerine okulunu bırakan bir gencin kaçma şüphesi varmış. Bir de delilleri karartma şüphesi varmış ki, bu akla aykırı bir cümle. Delil denilen şey zaten bir ekran görüntüsü. Tweet zaten silinmiş. Bunu hiçbir hukukçu, hukuk mantığı ile açıklayamaz.” Şeklinde konuştu.

Yurtseven şöyle devam etti:

“Bugün geldiğimiz noktada AK Parti Genel Başkanı kılıcı ile savaşıp Cumhurbaşkanı kalkanı ile kendini savunan ve yargıyı da kendisi için sopa haline getiren bu ucube sistemin neticelerini yaşıyoruz. Siyasallaşan yargı mevcut düzenini sürdürebilmek için 2 gün önce bir cumhuriyet savcısını ve bir sulh ceza hakimini kurban etti. Böylece mevcut iktidar yargıya olan inancın, can çekişmekte olan yargının boğazına bir bıçak daha çaldı. Tüm bunlara rağmen biz hukuka aykırı, vicdanlarda derin bir yara açan bu yargı kararları ile hukuk kuralları çerçevesinde mücadele etmeye devam edeceğiz. Başta genel başkanımız sayın Meral Akşener olmak üzere il başkanımız Buğra Kavuncuyla birlikte konuyu titizlikle takip ediyoruz. “

Yurtseven’in açıklamaları ardından konuşan İYİ Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Bahadır Erdem ise gençlerle birlikte böyle bir basın toplantısı düzenlemekten duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Türkiye’de 2020 yılı verilerine göre, 160 bini aşkın vatandaşa Cumhurbaşkanı’na hakaret suçundan soruşturma açıldığını belirten Erdem, “35 binden fazlasına dava açılmış. 10 binden fazlasına hüküm verilmiş. Bunların içinde 1100 küsür 18 yaş altında çocuk var. 10 tane de çocuk tutuklu. Cumhurbaşkanı’na soruyorum; Sayın Recep Tayyip Erdoğan fikir suçundan dolayı bundan 20 sene önce hapse girdi ve bunun mağduriyeti ile başbakan oldu, seçim kazandı. Şimdi ne değişti ki 20 sene sonra, Sayın Recep Tayyip Erdoğan, vatandaşları ile davalı bir hale geldi.” şeklinde oldu.

İYİ Parti olarak “Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu”nu Türk Ceza Kanunu’ndan kaldıracaklarını belirten Erdem, “Bu güçlendirilmiş parlamenter ilkelerinde de, 6’lı masanın ilkelerinde de var. Zaten hakaret suçu TCK’da var. Ayrıca Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunun TCK’da düzenlenmesine gerek yok. Bunu kaldıracağımızı altını çizerek ifade etmek istiyorum. Bugün gelinen noktada Cumhurbaşkanı, vatandaşlarının üzerinde özellikle gençler üzerinde fikirlerini ifade edemesinler diye bir korku imparatorluğu kurmak için uğraşıyor. Ama Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk’ta dediği gibi, ‘Türk gençliğinin muhtaç olduğu kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.’ Hiçbir şekilde korkutamaz. İYİ Parti olarak fikir, ifade hürriyetinin sonuna kadar arkasındayız. Sayın Genel Başkanımız, Alp’in durumundan an be an haberdar olmak istiyor. Derhal bırakılmasını istiyoruz. Bu haksız tutuklamanın sonlandırılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Kavuncu ise toplantısı sonunda şunları söyledi:

“Gençler konuşacak. Alp de konuştu. Konuşurken İYİ Parti teşkilatları olarak bizim temel iki düsturumuz var. Özgürce konuşacağız ve siyasetteki nezaket dilini de asla terk etmeyeceğiz. Alp korktuğu için değil bunlar üzerinden hareket ettiği için belki geri almıştır. Çünkü hakaret kastı ile yapmadığını kendi verdiği ifadede beyan ediyor. Bunun çağdaş ve evrensel hukuk anlayışı ile bağdaşmadığını arkadaşlarımız zaten izah etti. Ben işin başka tarafına dokunmak istiyorum. Biz büyük bir medeniyetin devamı olan bu topraklar üzerinde yaşıyoruz. Bizim anlayışımız bu yaşadıklarımızı anlama da zorluğa sevk ediyor. Büyük bir medeniyetin devamıyız derken şunu kastediyorum; Biz yönettiği büyük imparatorlukta gururlanıp da despotluk yapmasın diye, kulağına sürekli ‘mağrur olma padişahım senden büyük Allah var’ diyen bir neslin devamıyız. Bunlar bu medeniyeti kavrayanların yapacağı işler değil. İslam medeniyetini kavrayanların da yapabileceği işler değil bunlar. Dolayısıyla kendini bu şemsiye altında barındırıp bu kavramları suiistimal ederek, bunları yaşatanların o kullandığı değerlerdeki samimiyetlerine itibar etmeyin. Bunları sahtekarca kullandılar ama samimiyete gelince 20 yaşındaki genç bir arkadaşımızın 15 dakika tuttuğu tweete bile tahammül edemeyecek kadar despotlaşmış bir zihniyetle karşı karşıyayız.”