İLAY-I KELİMETULLAH ve NİZAMI ALEM

Bizans’ı çökerten yüce hakan Fatih Sultan Mehmet’in dilinde şiirleşecektir.

İLAY-I KELİMETULLAH ve NİZAMI ALEM
İLAY-I KELİMETULLAH :Allahın kelamını (yüce kitabımız kuranı kerim ve O'nun hükümlerini )yüceltmek ve savunmak demektir.Allahtan başka ilah yoktur ve büyük kurtarıcı Hz Muhammed O'nun kulu ve Resuludur' diyerek mukaddes hükümleri ve ölçüleri yer yüzünün her noktasına ulaştırmak gayreti içinde hareket etmek demektir
Kelime-i Tevhid nurunu bütün gönüllere ve kafalara yerleştirerek bütün 'sahte mabutları' yontulmuş bütün putları ve kanlı diktatörleri yıkmak demektir.İnsanın insana 'tahakkümünü'önlemek beşeriyeti ezen,sömüren.alçaltan her türlü batıl inancı ,felsefeyi,ideoljiyi,doktrini ve zihniyeti kahretmek demektir.
İLAY-I KELİMETULLAH ve NİZAMI ALEM,ırkları kavimleri milletleri ezmeden zayıflatmadan bir diğerinin tahakkümüne sokmadan birer ademoğlu olarak kendi milli şahsiyetleri ve şuurları içinde tutarak küfürden.batıldan,haramdan arındırarak huzura kavuşturmak demektir.Bütün müminleri (ırk,ırk,kavim,kavim,millet,millet) İslam kardeşliği şuuru içinde barışa ve İslam'a hizmette yarışa davet etmek demektir.
Öte yandan İlayı-Kelimetullah ve nizam-ı alem davası yüce kitabımız Kuranı Kerimde belirtildiği üzere'Din Allah'ın dini oluncaya kadar şavaşmak demektir.Hiç şüphesiz bu savaşın metod ve vasıtaları,zamana ve mekana göre değişmekle birlikte elbette 'En güzel yol ne ise o suretle'tayin olunacaktır.Bu konuda en güzel örnekleri ,başta Şanlı Peygamberimiz olmak üzere O'nun büyük kadrosu olan Ashab-ı Kiram ve onlardan 'cihad bayrağını' teslim alan muhteşem ecdadımız vermişlerdir.
Nitekim Şanlı Peygamberimiz , mücadelesine başladığı zaman ,düşmanları,’’Bizden ne istiyorsan sana verelim.Saltanat mı, zenginlik mi makam ve mevki mi ? Her ne istersen hazır’’ dediklerinde, O büyük bir samimiyetle; ‘’ Bir elime güneş’i diğer elime ay’ı verseniz,yine de davamdan dönmem! Diye gürlemişlerdi. Çünkü O’na: ‘’Emrolunduğun gibi dosdoğru yürü’’,emri verilmişti ve Şanlı Peygamber her ne pahasına olursa olsun bu ‘’emre’’ uyacaktı. O, kendisini tehdit eden putperestlere şöyle diyordu : ‘’Bir gün olacak ki,üzerine yemin ettiğiniz Lat’ı , Uzza’yı ve Hübel’i (üçü de put adıdır), parça parça ettiğimi gözlerinizle göreceksiniz.’’Nitekim öyle de oldu . Günümüzde yontulan ‘’kara ve kızıl putlar’da bu Peygamber vaadine uygun olarak,elbette hak ile yeksan olacaklardır.Zulmün bu kadar koyulaştığı Asrımızda Şanlı Peygamber’in ‘’İlay-ı Kelimetullah ve Nizam-ı Âlem davasına’’ ne kadar muhtaçtır.
Bu dava hiç bir zaman sahipsiz kalmadı.Şanlı Peygamberden, Ashab-ı Kiram,onlardan ‘’tabiin’’,onlardan da ‘’tebe-i tabiin ve daha sonra aziz Türk çocukları devraldılar. O günlerden bugünlere,bu dava,büyük bir aşk ve heyecan kaynağı olarak bütün fütuhatımıza yön verdi.‘’Cihan Hakimiyeti mefkuresi’’ içinde binlerce yıl at koşturan Oğuz çocukları,şimdi yepyeni bir hüviyetle dünyaya medeniyet taşıyorlardı.
Büyük sahabi Ebu Dücane Hazretlerinin, şehit olmak üzere iken etrafına toplanan dostlarına söylediği sözleri şimdi Türk çocukları heyecanla dinliyorlardı.
Ebu Dücane Hazretleri o zaman şöye demişti,’’Biz ne Medine hurmalıkları,ne de cahiliye damarı için harbettik.Biz Allah ve Resulü’nün dinini tebliğ yolunda cihad etmekteyiz.Bu uğurda akan kanların,alınan yaraların,kaybedilen,canların hiç biri
boşuna değildir.’’
Küçük bir ‘’uç beyi’’ iken ‘’Cihangirane bir devlet kurucusu olan Türk çocuğu Osman Gazi de tıpkı bu yüce sahibi Ebu Dücane gibi konuşuyor ve oğlu Orhan Bey’e şöyle vasiyet ediyordu;
‘’Bizim mesleğimiz Allah yolu ve maksadımız Allah’ın dinini yaymaktır.Yoksa kuru kavga ve cihangirlik davası değildir.’’
Sırf bu halis niyete sahip bulunduğu için olacak ,Allah Osman’a ve çocuklarına,dünyada hiçbir millete nasip olmayan cihangirane bir devlet nasip etmiştir.Osman’ın bu vasiyeti ,p kadar ciddiyetle korunacaktır ki ,Bizans’ı çökerten yüce hakan Fatih Sultan Mehmet’in dilinde şiirleşecektir.
Fatihin bu şiirini şimdi Türk-İslam Ülkücüleri ezbere okuyorlar.İşte bu şiir onundur..
Allah yolunda savaşmaktır niyetim
İslam dininin mücerred gayretidir gayretim
Allah'ın ve evliya ordusunun yardımıyla
Küfür ehlini baştan başa kahreylemektir niyetim
Peygamberlere ve Velilere dayanmışlığım var benim
Allah'ın lütfundandır fetih ümidim ve kuvvetim
Nefsimi ve malımı dünyada feda etsem ne olur?
Hamd olsun, var yüzbinlerce gazaya rağbetim
Ey Mehmed! Ahmed-i Muhtar'ın mucizeleriyle
Umarım galip olur din düşmanlarına devletim.
(Fatih Sultan Mehmet Hz)
Şimdi genç Türk-İslam Ülkücüleri ,bu imana,bu şuura,ve bu ruha sahip olarak yepyeni bir dirilişin ve uyanışın öncülüğünü yapıyorlar.
Önce, devletimizi ve milletimizi hainlerin tasallutundan,Türk’e ve İslam’a yabancılaşmış kadrolardan kurtaracaklardır.Sonra başta ‘’ kara ve kızıl emperyalizmin’’ boyunduruğunda bulunan Türk’ün ve derece derece bütün insanlığın esaret zincirlerini kıracaklardır.
Şimdi Türklüğün de, İslam dünyasının da ,İnsanlığın da ümidi
Türk –İslam Ülkücüleri'dir.
Allah’ın izni ile bu kadronun zaferi, önlenemeyecektir.Bunu dost ve düşman herkes görecektir.
Yüce Kitabımız haber veriyor;
‘’Nusret Allah’tandır ve zafer yakındır.’’
Asrın Yesevisi
Seyyid Ahmet ARVASİ (k.s)
Bir 1 kişi ve şunu diyen bir yazı 'NiZÂM-I ALEM SUURU SEYYİD AHMET ARVASİ' görseli olabilir