IICPI TÜRKİYE EŞBAŞKANI CEM KEÇE: “CİNSEL SORUNLAR CİNSEL TERAPİ İLE ÇÖZÜLEBİLİR”

IICPI: "CİNSEL SORUNLAR ÇÖZÜM BEKLER"

IICPI TÜRKİYE EŞBAŞKANI CEM KEÇE: “CİNSEL SORUNLAR CİNSEL TERAPİ İLE ÇÖZÜLEBİLİR”

Uluslararası Entegratif Kognitif Psikoterapi Enstitüsü (IICPI) cinsel terapistleri, toplumumuzda cinselliğinin halen tabu olarak görülmeye devam etmesi nedeniyle pek çok çiftin cinsel sorunları için çözüm arayışına girmekten çekindiklerini ve kendilerini mutsuz bir cinsel yaşama mahkûm ettiklerini belirttiler. Cinsel sorunların çözümüne gidilmemesi durumunda çift ve evlilik ilişkisinde boşanma ve ayrılıkla sonuçlanan sorunlara yol açtığını vurguladılar.

CİNSEL SORUNLARLA YÜZLEŞMEK

Uluslararası Entegratif Kognitif Psikoterapi Enstitüsü (IICPI) Türkiye Eşbaşkanı CEM KEÇE, cinsel işlev bozukluklarının, seksi sorunlu ve zorlu hale getiren engeller olduğunu vurguladı ve “Cinsel işlev, zihin ve bedenin bir ürünüdür ve beyin en önemli cinsel organ olarak kabul edilir. Cinsel işlev bozukluğu, zevk, arzu, tercih, uyarılma veya orgazm dahil olmak üzere normal cinsel aktivitenin herhangi bir aşamasında birey veya partner tarafından yaşanan zorluktur” dedi. KEÇE, cinsel işlev bozukluklarının genel olarak “cinsel istek bozuklukları”, “cinsel uyarılma/sertleşme bozuklukları”, “orgazmla ilgili bozukluklar”, “cinsel ağrı bozuklukları”, “genel tıbbi durum ya da madde kullanımına bağlı bozukluklar” olarak sınıflandırıldığını belirterek şunları ekledi: “Genel olarak, bu kategorilerde yer alan ve erkeklerde cinsel isteksizlik, sertleşme sorunu, erken ya da geç boşalma; kadınlarda cinsel isteksizlik, orgazm olamama, vajinismus ve disparoni olarak görülen bozukluklarının tanısının temel kriterleri sorunun en az altı ay sürmesi ve önemli psikolojik veya duygusal sıkıntıya neden olmasıdır. Cinsel sorunlar kişinin kadınlığıyla ya da erkekliğiyle küsmesine neden olur. Oysa cinsel sorunlar tedavi edilebilir ve herkes temel hakkı olan cinselliği doyasıya yaşayabilir” dedi.

CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARININ NEDENLERİ

KEÇE, cinsel işlev bozukluklarının organik ve psikolojik nedenler başta olmak üzere çok çeşitli faktörlerden kaynaklanabileceğinin altını çizdi ve “Çoğu zaman, psikolojik ve organik nedenler sorunun ortaya çıkmasında birlikte rol oynarlar. Cinsel sorun bedensel ya da ilaç kullanımı gibi çeşitli organik nedenlerle ortaya çıksa bile, bir süre sonra psikolojik etkenler de tabloya eklenebilmekte ve durumu daha da içinden çıkılmaz bir hale getirebilmektedir. Cinsel işlev bozukluklarının ortaya çıkmasında ve sürmesinde, genellikle çok sayıda psikososyal ve kültürel etken birlikte rol oynamaktadır. Bunlar, yetişme koşulları, ailenin tutumu, eğitim, kişinin yetiştiği kültürün cinselliğe bakışı, yaşanılan psikolojik travmalar vb. gibi sonradan gelişen faktörler de olabilir” dedi.

CİNSEL SORUNLAR CİNSEL TERAPİ İLE ÇÖZÜLEBİLİR

Seksin çift ilişkisinin önemli bir yönü olduğunu, çiftin duygusal bağını güçlendirdiğini belirten KEÇE, “Cinsel sağlık kişinin genel fiziksel ve ruhsal sağlığının göstergelerinden biridir. Cinsel doyumun olduğu bir cinsel yaşam her yaşta genel yaşam kalitesine ve memnuniyetine katkıda bulunur. Cinsel sorunlar, kişinin özgüvenini, esenliğini ve duygusal ilişkilerini olumsuz etkiler. Pek çok insan için mutsuz bir cinsel yaşam, depresyon ve ilişki sorunları, ayrılık ve boşanma da dahil olmak üzere sayısız sorunun nedenidir” dedi. KEÇE, cinsel sorunlar ve ilişkisel sorunların insan gelişiminin doğasında olduğunu ve birbiriyle döngüsel bir ilişki içinde geliştiğini ifade etti ve “Bu döngüsel ilişkide cinsel sorunlar ilişki sorunlarına, ilişkideki sorunlar da cinsel sorunlara yol açabilir. Bu sorunların çözümü için, içinde geliştikleri döngüsel yapıyı ele alan, sağlıklı cinsel işlev için ilgili tıbbi, psikolojik ve ilişkisel yönleri birleştirerek ilişkisel ve cinsel doyum sağlayan entegratif bir yaklaşımla yapılacak cinsel terapiye ihtiyaç vardır” dedi.

WEB SİTESİ İÇİN TIKLAYIN







www.iicpi.org