İhmaller, Umursamazlık ve Toplumun Sessiz Çığlığı
İhmallerin toplumdaki derin etkileri: Seyirci etkisi, exulansis ve sorumluluk eksikliği üzerine bir analiz.

TÜRKİYE GÜNLÜĞÜ / TÜRKİYE
Bu Pazar sabahı için bambaşka bir yazı hazırlamıştım. İnsanlar pisi pisine ölmeden, biz de buna çaresizce seyirci kalmadan önce.
Bilmem kaçıncı kez öfkelenmeden, hayal kırıklığına uğramadan, üzülmeden, geleceğimiz için kaygılanmadan önce.
İhmali, umursamazlığı, cehaleti, utanmazlığı mukadderat diye satan bir güruh var bu toplumda.
Bu güruhun sahnelediği tiyatroya ne münasebet demeyen bir kitle olduğu sürece ne yazık ki acılar devam ediyor.
Depremde biz çoluk çocuk ölüyoruz, Japonlar ölmüyor. Yangında biz yanıyoruz, Almanlara bir şey olmuyor.
Kolektif olamıyoruz, uzlaşamıyoruz en basit konuda, egolar izin vermiyor. Her koyun kendi bacağından asılır diye atasözümüz var.
Yaralanmamak, ölmemek için gereken önlemleri almıyoruz; alana da enayi gözüyle bakıyoruz. 60’larda Almanya’ya ilk gittiklerinde gazeteyi alıp kimse bakmazken parasını kutuya atmayan, bununla övünen uyanıklar biziz.
Kurnazlığı zekâ zanneden; saflığı, temizliği küçümseyen de biziz, başkası değil.
Depremden sonra çadır satanlar vardı. Kartalkaya felaketinden sonra da yangın tüplerinin fiyatı 2 katına çıkmış.
Başkalarının yaptığından utanç duymaktan yorulduk.
“Seyirci etkisi” olarak bilinen bir davranışsal fenomen vardır.
Bireylerin kalabalık bir grup içinde olduklarında, yardım edilmesi gereken bir durumda sorumluluğu başkalarına devrederek müdahale etmeme eğilimi göstermelerini anlatır.
Bu fenomenin klasik bir örneği, 1964'te New York'ta Kitty Genovese cinayeti vakasında yaşanmıştı. Genovese, evinin yakınında saldırıya uğramış ve defalarca yardım istemesine rağmen, etraftakiler "Birisi mutlaka yardım eder" diye düşünerek harekete geçmemiş, polisi bile aramamışlardı.
“Exulansis” diye internette popülerleşmiş bir kelime duymuştum.
Bir deneyimi veya duyguyu başkalarına anlatmaya çalışırken onların yeterince ilgilenmediğini veya anlayamayacağını hissedip, konuyu kapatmanız anlamına geliyor. Sık yaşarım.
Böyle bir hisse siz de sahipseniz, yalnız hissetmeniz doğaldır. Ta ki o konuda ne çoğumuzun böyle hissettiğini anlayana kadar.
Serra Uslu