Huzursuz Bağırsak Sendromu FODMAP Diyeti ile Tedavi Edilebilir mi?

Huzursuz Bağırsak Sendromu (IBS) tedavisinde FODMAP diyetinin faydalarını paylaşıyor.

Huzursuz Bağırsak Sendromu FODMAP Diyeti ile Tedavi Edilebilir mi?

Huzursuz Bağırsak Sendromu olarak da bilinen İrritable Bağırsak Sendromu (IBS), çağımızın sıkça karşılaşılan kronik sağlık sorunlarından biridir. Ülkemizde 32 farklı ilde yapılan araştırmaya göre IBS yayılma hızı yüzde 33,5 oranında seyrediyor. Sabri Ülker Vakfı derlediği kaynaklar aracılığıyla Huzursuz Bağırsak Sendromu (IBS) tedavisinde FODMAP diyetinin faydalarını paylaşıyor.

Huzursuz Bağırsak Sendromu (IBS), kalın bağırsağı etkileyen fakat genellikle inflamasyon veya kalıcı hasara sebep olmayan bir gastrointestinal bozukluktur. IBS’de bağırsak daha hassas hale gelir ve sindirim sistemi kaslarında anormal kasılmalar görülebilir. IBS, kişilerin bağırsak alışkanlıklarında (ishal, kabızlık veya her ikisi gibi) değişikliklere sebep olurken bu duruma karın ağrısı eşlik edebilir. Bunların dışında şişkinlik, gaz, eksik bağırsak hareketleri gibi semptomlar da gözlemlenebilir.

IBS, semptomları zaman içerisinde azalıp çoğalabilir ve semptomların şiddeti kişiden kişiye değişebilir. Bazı dönemlerde kişilerin IBS kaynaklı karın ağrısı çok şiddetli olabilir. Bu durum kişi için acı verici olabilir, ağrıların şiddeti günlük rutin işlerin yapılmasını engelleyebilir. IBS’nin nedenleri tam olarak bilinmiyor ve henüz bilinen kesin bir tedavisi de bulunmuyor. Bu nedenle genellikle hastalığa bağlı semptomatik ilaç tedavisi ve bireye uygun düzenli diyet uygulaması tavsiye ediliyor.

Yapılan araştırmalarda Amerikalıların yüzde 20’sinin IBS sorunu yaşadığını gösteriyor. Türkiye’de ise 32 farklı ilde yapılan araştırmaya göre IBS yayılım hızı yüzde 33,5 olarak rapor ediliyor. IBS genellikle 45 yaş altı bireylerde daha yaygın olarak görülüyor. Hastaların semptomları ilk olarak 20’li yaşların sonunda ortaya çıkıyor. Aile bireylerinde veya geçmişinde IBS hastalığı olan bireylerin bu sendromu geliştirmesi olası bir durumken IBS’li bireylerde depresyon, anksiyete ve diğer psikolojik problemlerin de yaygın olduğu biliniyor.

IBS ile nasıl başa çıkılır? 

Karbonhidratların ve bazı poliollerin Huzursuz Bağırsak Sendromunu tetiklemesi hakkında araştırmalar bulunuyor. IBS semptomları ve besin tüketimi arasındaki ilişkiden yola çıkarak IBS tedavisi için çeşitli diyet yaklaşımları öneriliyor. Süt ürünleri, buğday ve ürünleri, acı, baharatlı, kızartılmış yiyecekler, füme gibi bazı yiyecekler IBS hastalarının semptomlarını artırabilen besinler olabiliyor. Ancak kişiye özgü farklılıkların çok önemli olduğu hatırlanmalıdır. IBS’li bireylerin kendilerine hangi besinlerin zorluk oluşturduğunu ve semptomları ağırlaştırdığını bir diyetisyen yardımıyla öğrenmeleri önemlidir. Dolayısıyla, IBS semptomlarını arttırabilen besinlerin saptanması ve diyetten çıkarılması öneriliyor. IBS diyet tedavisinde son zamanlarda ismi sıkça geçen diyetlerden birisi de “FODMAP” diyetidir.

FODMAP diyeti nedir?

Fodmap diyetinde karbonhidratların diyette olabildiğince az kullanılması hedefleniyor. Karbonhidratların emilimlerinde zaman zaman ciddi sorunlar yaşanmakta olup zayıf emilen bu yapılar, emilimi takiben ince ve kalın bağırsak fermente olmaları sonucunda ishal, şişkinlik, karın ağrısı ve gaz gibi IBS semptomlarına neden olabilir.

Düşük FODMAP diyetinde yukarıda belirtilen bileşenlerin tüketimi sınırlandırılır. Bu diyetin birden fazla uygulama şekli bulunuyor. Beslenme uzmanı takibinde bu diyet uyguladığında hangi gıdaların IBS semptomlarınızı tetiklediği saptanabilir. Böylece, belirlenen gıdaları diyetinizden çıkartabilir ve semptomlarınızı azaltabilirsiniz.

Araştırmalar huzursuz bağırsak sendromu olan bireylerin ortalama yüzde 70’inin düşük FODMAP diyetine olumlu yanıt verdiğini gösteriyor. Ayrıca düşük FODMAP diyeti uygulanan huzursuz bağırsak sendromu olan bireylerin, normal bir diyet uygulayanlara kıyasla yaşam kalitesi ve kaygı üzerinde olumlu etkilere yol açabildiği de görülüyor. FODMAP diyetinde; buğday, soğan, sarımsak, bezelye, mercimek ve bazı kurubaklagiller, süt ve süt ürünleri, bal, arı ürünleri ve bazı meyveleri öğünlerden çıkarmak gerekiyor.  Ancak yine bireysel farklılıklar tespit edilmesi tedaviye büyük kolaylık sunuyor.

Sabri Ülker Vakfı hakkında:

Türk gıda sektörünün duayeni Sabri Ülker anısına kurulmuş olan ve misyonunu Sabri Ülker’in hayat felsefesinden derleyen Vakıf, toplumu beslenme ve sağlık alanlarında bilimsel ve güvenilir bilgi ile aydınlatmak üzere faaliyetlerini sürdürüyor. Avrupa Beslenme Vakıfları İletişim Platformu’nun Türkiye’den tek üyesi olan Vakıf, 2009 yılından bu yana topluma sağlıklı yaşam ve beslenme konularında güvenilir bilimsel bilgiyi ulaştırmakta ve dünya genelinde referans kabul edilen kurumlar ile iş birliği içinde Türkiye’nin referans kurumu olma hedefiyle yoluna devam etmektedir.

http://sabriulkervakfi.org