Hiç kimse sınanmadığı günahın masumu değildir...
Kandemir "kavgacı" bir başkandı diye dedikodumu yaparak arkamdan konuşanlar keşke somut örneklerle yada bireysel örneklerle kavgamı yüzüme söyleme cesaretini gösterseniz de bende neden kavga ettiğimizi anlatabilme fırsatı bulsam...
Bana kavgacı diyen sizler;
Karınızın etekleri altında iken,
Rahat yataklarınızda mışıl mışıl uyurken,
Evet, biz kavga ettik!
Kelle koltukta,
Gök girsin kızıl çıksın dedik,
Sapına kadar kavga ettik!
"Türkiye sevdamız, ekmek için kavgamız" dedik;
-Vatan için,
-Bayrak için,
-Cumhuriyet için kavga ettik...
-Hak için kavga ettik...
-Hakkı tutup kaldırmak için kavga ettik...
-Adalet için kavga ettik...
-Hukuk için kavga ettik...
-Eşitlik için kavga ettik...
-Geleceğimiz için kavga ettik...
-Davamız için kavga ettik...
-Bölücülerle kavga ettik...
-Akillerle kavga ettik...
-Fetö’yle kavga ettik...
-Kadrolaşmak için her yolu mübah gören siyasetcilerle kavga ettik...
-Nikahlarında bile bu kadar iştahlı evet demeyenlerle kavga ettik...
Çünkü benim sözcülüğünü yaptığım ekibin görev yaptığı dönem "kavga" yani "savaş" dönemiydi...
Şimdi ki dönemin adını buradan yazmayayım...
Direk bizzat hedef gözeterek idari saldırı altında yok edilmeyle karşı karşıya kaldığımızdan kavga etmekten yani savaşmaktan başka bir şansımız da yoktu...
Şimdiki gibi sevişme alternatifi de devrede yoktu...
Hâlbuki bizde biliyorduk sevişmesini...
Yani keyfimizden savaşmadık...
Peki, biz niye kavga ettik?
-Bir gecede görevden alınan tüm yönetici arkadaşlarımız adına kavga ettik...
-Ötekileştirilen kendi ülkesinde kuntakinleştirilen üyelerimizin hakları için kavga ettik...
-Ek ders ile terbiye edilmeye çalışılan üyelerimizin haklarını korumak için kavga ettik...
-Atanmayan öğretmenler atansın diye kavga ettik...
Sözleşmeli kölelik kaldırılsın diye kavga ettik...
-Boş gününe nöbet yazılan üyelerimizin haklarını korumak için kavga ettik...
-Siz okullarınızda rahat rahat görevinizi yerine getirin diye biz kavga ettik...
-Siz haklarınızın ne olduğunu bilmediğiniz için haklarınızı ortaya koyup sizin adınıza biz kavga ettik...
-Bizim adımıza kimse kavga etmediği için sizin adınıza biz kavga ettik...
Peki, biz kimle kavga ettik?
-Kariyer ve liyakat gösterilmeden kurulan yeni müesses nizamla sizin adınıza biz kavga ettik...
- "Nöbet görevi angaryadır, karşılığında ücret ödenmelidir" diyerek gündeme getirdiğim nöbete ücret eyleminde, eyleme katılan üyelerimizle birlikte sizin adınıza biz kavga ettik...
-Mahkeme kararlarını uygulamayanlarla sizin adınıza biz kavga ettik...
-Ben böyle uygun görüyorum diyenlerle sizin adınıza biz kavga ettik...
-Kraldan çok kralcı olanlarla sizin adınıza biz kavga ettik...
-"Ben böyle yaptım git mahkemede hakkını ara' diyenlerle sizin adınıza biz kavga ettik...
-Sınav görevlerini yandaşlara verenlerle sizin adınıza biz kavga ettik...
-Çift nöbet verenlerle sizin adınıza biz kavga ettik...
-Saat beşten sonra hizmet içi eğitime katılmayın diye sizin adınıza biz kavga ettik...
-Okullara şehit adları verilsin diye sizin adınıza biz kavga ettik...
- Seçme sınıflar ve öğrenciler yandaşa verilmesin diye sizin adınıza biz kavga ettik...
-Okul öncesi öğretmenlerine "nöbet ücretini hak etmiyorsunuz" diye ödemeyenlerle sizin adınıza biz kavga ettik...
-Haftalık ders programınızı bölük pörçük yapanlarla sizin adınıza biz kavga ettik...
-Norm kadronuzla oynayıp sizden kurtulmaya çalışanlarla sizin adınıza biz kavga ettik...
-Öğrenci devamsızlıklarını e-okula size girdirmeye kalkanlarla sizin adınıza biz kavga ettik...
-Uydurma soruşturmalarla sizi sürgüne gönderenlerle biz kavga ettik...
-Haksız yere yolluk alıp devleti zarara uğratanlarla sizin adınıza biz kavga ettik...
-Servis araçlarına öğrenci indirip bindirmeyin diye sizin adınıza biz kavga ettik...
-Açılan soruşturmalarda hakkınızı savunmak için sizin adınıza biz kavga ettik...
-Hayatın olağan akışına aykırı olarak haddinden fazla sınıf temizliği görevi verilmesin diye sizin adınıza biz kavga ettik...
-Keyfi görev yeri değişikliği yapılmasın diye sizin adınıza biz kavga ettik...
-Engelli personele hayatın olağan akışına aykırı görev verilmesin diye sizin adınıza biz kavga ettik...
-Ödenmeyen geçici görev yolluklarınızın ödenmesi için sizin adınıza biz kavga etik...
-Kreş ve sosyal tesis açılması için sizin adınıza biz kavga ettik...
-Tanınmayan ünvanlarınızın tanınması için sizin adınıza biz kavga ettik...
-Görevden yükselme ve ünvan değişikliği sınavı açılması için sizin adınıza biz kavga ettik...
-Görevden yükselme ve ünvan değişikliği mülakatlarında hakkınız yenilmesin diye sizin adına biz kavga ettik...
-Yer değiştirme yönetmeliğiniz çıksın diye sizin adınıza biz kavga ettik...
-Norm kadrolar öğretmene tebliğ edilsin diye sizin adınıza biz kavga ettik...
-Fazla çalıştırılmanız halinde izin kullanmanız için sizin adınıza biz kavga ettik...
-Anaokularında elifba öğretilsin talimatına karşın sizin adınıza biz kavga ettik...
-Keyfi uygulamalara maruz kalmamanız için sizin adınıza biz kavga ettik...
-Yönetici atama mülakatlarında hakkınız yenilmesin diye biz sizin adınıza kavga ettik....
-Ödüller yandaşa verilmesin diye sizin adınıza biz kavga ettik...
-Rakibinin aracına bomba kıyan müdürle sizin adınıza kavga ettik...
Keyfi olarak ara sınıflar birleştirilerek norm kadro fazlası olmamanız için sizin adınıza kavga ettik...
-Resen il dışına atamalarınızı iptal ettirmek için sizin adınıza biz kavga ettik...
-Girilmesi unutulmuş norm kadroların girilerek yer değiştirmenizi sağlamak için sizin adınıza biz kavga ettik...
-Özür durumu gözetilmeden resen yapılan norm kadro fazlası atamaların yapılmaması ve yapılanların iptali için sizin adınıza biz kavga ettik...
-Öğle arasında nöbet görevi insan haklarına aykırı diye sizin adınıza biz kavga ettik...
-Servis araçlarını denetlemeyin diye sizin adınıza biz kavga ettik...
-Normal eğitimde öğrenciler rahat rahat öğle yemeği yesin diye sizin adınıza biz kavga ettik...
-DYK'ları yandaşa verenlerle sizin adınıza biz kavga ettik...
-Atatürk'ü yok etmeye çalışanlarla sizin adınıza biz kavga ettik...
-Teknik öğretmenleri okul tamiratlarında keyfi görevlendirenlerle sizin adınıza biz kavga ettik...
-Angaryacılarla sizin adınıza biz kavga ettik...
-Angarya olarak zorunlu veli ziyareti yapılmasına karşı sizin adınıza biz kavga ettik...
-23 Nisanda okula Atatürk resmi asmayanlarla, ütüsüz Türk Bayrağı asanlarla sizin adınıza biz kavga ettik...
-Türkiye’m teneffüs zili sesinden rahatsız olanlarla sizin adınıza biz kavga ettik...
Kısacası biz sadece sendikal görevimizi sapına kadar yerine getirdik...
O kadar çok kavga ettik ki...
Hepsi akla gelmiyor bir çırpıda...
Hani bugün kavga varda biz mi görmüyoruz?
-Bunların yanında birde siyasi menfaatleri için Osmaniye’mizi dizayn etmeye kalkanlarla da kavga ettik...
-Haksız yere bizi bürokratlara kurban edenlerle de kavga ettik...
-İlmi siyaset yapanlarla da kavga ettik...
-Menfaati için mevzi alanlarla da kavga ettik...
-Tarlasını yagmurun yağdığı yere taşıyanlarla da kavga ettik...
Tüm bu süreçte;
Yanımızdakileri de biliyoruz,
Karşımızdakileri de...
Saçını tarayanları da...
Tüm bu süreçte çok bedel ödedim ama yola çıktıklarımı hiç bir zaman yolda bulduklarımla değiştirmedim…
Bugünü bilerek geçmişe dönsem yine bedel öderim ve yine kimseyi satmam…
Tersini iddia eden varsa karşıma çıkar erkekçe yüzüme söyler…
Binlerce kişinin ilimizden yada il dışından üyemiz olsun olmasın şikayet ve hak arama dilekçesini yazdık, dava dosyasını hazırladık mücadele ettik, hiç kimseyi idareye karşı hak ararken yalnız bırakmadık...
Savaş sürecinde en az 150 kişiyi savcılığa verdim en az 150 kişiyi valiliğe şikâyet ettim…
Ama bakıyorum da şimdi hamamda sefa sürerken daha önce çekilen cefalar çabuk unutulmuş...
Devri sabık ilan etmişsiniz bizi...
Hak edenlere; yaptığımız mücadele ve kavgalar helal olsun...
Ama hak etmeyenlere de zehir zıkkım olsun…
Yeniden er meydanı kurulduğunda sakın bizi çağırmayın...
Çünkü sefa sürerken çağırmıyorsunuz…
Türkiyenin en şanlı sendikal mücadelesini tüm yasal ve meşru yolları kullanarak yerine getiren ekibin sözcülüğünü yapan Kandemir'e sahip çıkmadınız, ahde vefa göstermiyorsunuz bari kavgacıydı demeyin...
Bari yiğidi öldürün de hakkını verin...
Adam, adam gibi görevini yaptı,
Teşkilatına ve davasına saygısından,
Evine çekildi deyin...
Tüm şikâyetlerimin arkasındayım...
Hepsi devletin kayıtlarında mevcut...
Denetleyiciler ve yargılayıcılar görmedim duymadım oyunu oynadıklarından, siyasetçiler yapılan olayların talimatını verip, mevzuatını mecliste düzenleyip sonra yapılanlara göz yumduklarından tüm şikâyetlerin hepsi kapatıldı...
Bizde sahipsiz bırakıldık...
İtler bile ağladı kimsesizliğimize...
Tüm mevzuat ve hukuki bilgimle, gecemi gündüzüme katarak ekip arkadaşlarımla birlikte tüm meşru yolları kullanarak kavga ettik, erkekçe savaştık ve siz rahat ettiniz...
Şikâyet ettiklerimin biriside çıkıp Kandemir bize iftira atıyor diye karşı dava açamadı çünkü suçlu olduklarını, haksızlık yaptıklarını, hak yediklerini hepsi biliyordu...
Nasıl saat akşam yediye kadar hizmet içi eğitime tıpış tıpış gidiyor musunuz?
Nasıl okul servisine öğrenciyi tıpış tıpış indirip bindiriyor musunuz?
Nasıl birden fazla nöbeti tıpış tıpış tutuyor musunuz?
Haklarını bilmeyenler hak arayamazlar...
Bedel ödemeyen hak elde edemez...
Dip not;
Yanlış anlamayın...
Eşek olmayı yorulduğumuzdan bırakmadık,
Sevişmeyi bilmediğimiz iddiasıyla,
Tercih edilmedik...
Oysa oynanan tiyatroda,
Bizden iyi figüran yani Eşek bulunmazdı...
TC Ahmet Kandemir