Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 18, 2020 0
Editor Temmuz 1, 2020 0
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 15, 2020 0
Editors Eylül 29, 2024 0
Editors Eylül 29, 2024 0
Editors Eylül 29, 2024 0
Editors Eylül 29, 2024 0
Editor Temmuz 25, 2020 0
“İÇİMİZDEKİ SANAT SEVGİSİNE ‘KORONA’ ENGEL OLAMAZ”
Editor Mart 6, 2020 0
31 Temmuz 2020 tarihine kadar geçerli olacak kampanya
Editor Ocak 2, 2021 0
Şeker hastaları rutin olarak üroloji doktoruna görünmeli
Editor Temmuz 31, 2020 0
“Yerinde gümrükleme” uygulamasına geçen ilk firma oldu.
Editor Mart 25, 2020 0
Vücudun Doğal Savunma Sistemi Artık Evinizde
Editor Temmuz 15, 2021 0
Taşev Milan porselen yemek takımı, her zevke ve sofraya uyum sağlıyor.
Editor Nisan 3, 2021 0
Pop müziğin genç ve yetenekli seslerinden Susel, üçüncü single’ı “Özledim
Editor Mart 7, 2021 0
“Kendi eşsiz hikayeni korkmadan anlat” mesajı vurgulanıyor
Kızıldeniz'de anı biriktiriyoruz ve suyun altındayken birbirimizin arkasını kolluyoruz çünkü dalış tek başınıza yapabileceğiniz bir spor değil, kendinizin olduğu kadar dalış eşinizin de sorumluluğunu almalısınız.
Gece dalışını bir başka seviyoruz
Neden mi?
Sualtında yaşayan bazı canlıların bizim yakamoz dediğimiz türden biyolüminesans ışıldamaları içinde dolaşmak, kapkaranlık yerçekimsiz ortamda yalnız fenerlerin ışığına maruz kalan ve hızla yanımdan geçip giden envai çeşit balığın pullarının büyüleyici dansla o ışığı yakalamasına şahit olmak, kendimi atmosferin dışında yıldızlara dokunacak kadar yakın duran bir astronot gibi hissettiriyor.
Güneş battıktan sonra artık gün ışığının kısıtlamalarına bağlı olmayan yaşam çeşitliliği geceyle birlikte saklandıkları yerden çıkıyor. Utangaç ahtapotlar, gündüz kavuğunda uyuklayan mürenler, zarif orfozlar hatta barakudalar, gölgelerin arasında, ince fener ışıklarının altında süzülerek gündüz saatlerinde gizledikleri hallerinden çıkıp birer avcıya dönüşüyor. Onlar için avlarla dolu mercan resiflerinde gündüzün sakinliği nihayet yerini deniz yaşamının karmaşık etkileşimlerine bırakıyor.
Gece dalışında ışık ve gölge oyunları bana göre gerçeküstü, sinematik bir atmosfer yaratıyor sanki elimdeki fenerle sualtı dünyasının bambaşka ayrıntılarını keşfediyor gibi hissediyorum. Balıklar ve mercanlar gecenin fonunda büyüleyici silüetler oluşturarak bu düşünceme adeta destek oluyorlar.
Gece dalışı korkulara, önyargılara meydan okuyor ve dalgıçları karanlıkta derinlerin gizemlerini kucaklamaya davet ediyor. İlk başta korkutucu görünse de aslında sunduklarıyla başlangıçtaki çekincelerden çok daha ağır basıyor. Keşif ve macera duygusu, sualtınının harikalar diyarında bir yolculuğa dönüşüyor.
hashtag#JamesCameron bilimkurgu türünde sinema tarihinde kültleşmiş, her anlamda çığır açan ve dünyada en çok gişe yapmış ilk iki filmin hashtag#Titanic ve hashtag#Avatar'ın yönetmeni olarak ne kadar ünlü ise bir dalgıç olarak da o kadar ünlüdür.
Cameron'ın günün birinde dünyanın en derin noktası olan Mariana Çukuru'na dalmayı planladığını hashtag#theabyss'i izlerken anlayabilirsiniz mesela. Titanic için Atlantik'in yaklaşık 4 bin m altında bulunan enkaz görüntülerini toplarken iki Rus denizaltısını kullandığını bilebilirsiniz. Kendi tasarımı hashtag#DeepseaChallenge adlı sualtı kapsülünü, birçoğu onunla filmlerinde çalışmış olan Avustralyalı mühendislerden oluşan bir ekip tarafından inşa edildiği duymuş olabilirsiniz.
Dalış üzerine söylediği bir cümlenin altına ben de imzamı atmak isterim :
"Dalış bana başka bir gezegene gidip geri döndüğümü hissettiriyor..."
Ben yaşamın bizimle ilgili kısıtlamaları olduğuna pek inanmıyorum. Endişelerimizle o kısıtlamaları biz yaratıyoruz.
Kendimizi yeni bir şey öğrenmeye, farklı deneyimlere, sınırımızın olmadığına ikna edebilirsek, bu her şeyi yapabileceğimiz anlamına gelmez ama sadece denersek bile yapabileceğimiz çok şey olduğunu farkedebileceğimiz anlamına gelir