FARZ EDİN Kİ O ÇOCUK SİZİN

Yiyeceğimiz 250 gram dondurmayı almak için 100 metre yürümek bile zorumuza gidiyor

FARZ EDİN Kİ O ÇOCUK SİZİN
Oturduğumuz binanın yakınında dondurma almak istediğimiz takdirde temin edebileceğimiz; bir belediyeye, bir şahsa, bir de zincir marketlere ait üç büyük market üç de büfe dediğimiz küçük market olmak üzere toplam altı yer var. Bu yerlerin tamamı da 100 metre çapındaki bir dairenin içinde. Dairenin çapını 300 metreye çıkardığınızda ise bu sayı 15'i buluyor.
Sabah başlayan yağmur akşama kadar dinmedi ve ben de mecburen akşamüstü evin ihtiyaçları için dışarı çıkmak zorunda kaldım. Binanın giriş kapısına geldiğimde merdivende bekleyen genç bir arkadaş gördüm. Üzerinde eve servis yapan firmalardan birinin üniforması vardı. Getirdiği malzemeyi teslim etmekte sorun yaşadığını düşünerek kime geldiğini sordum.
"... numaraya dondurma getirmiştim de çok ıslandım, yağmurun yavaşlamasını bekliyorum" dedi.
Kendisi giriş kapısının önündeki saçağın altına sığınmıştı ama motosikleti halen yağmurun altındaydı. Onun halini görünce içim parçalandı. Zavallı genç adam tepeden tırnağa ıslanmıştı. Kısa süreli de olsa sohbet ettik. Kendisi "atanamayan öğretmenler familyasından" olduğunu söylerken dudaklarındaki acı gülüş üzüntümü kat be kat artırdı.
Sırf paranız var diye İngilizce öğretmenliği mezunu bir gencin 250 gram dondurmanızı getirmek için katlandığı eziyeti görünce o dondurma boğazınızdan nasıl aşıyor bilmiyorum.
Sevgili dostlar,
Her ne kadar bu yazıyı okuyacak olanlar anlattığım olayın kahramanı değilse de bazı konularda hassasiyet göstermek gerektiğini düşünerek bu satırları yazıyorum.
Şehirlerin bizi zorladığı hayat tarzına uyum sağlamak zorunda kalıp; tarlada, dağda, bağda çalışmak ve hareketli bir yaşam tarzına sahip olmak şurada dursun, 500 metre mesafeye bile arabayla gider hale geldik. Yiyeceğimiz 250 gram dondurmayı almak için 100 metre yürümek bile zorumuza gidiyor ya; bu işin sonu nereye gidiyor kimse farkında değil.
.
Not: Aranızda "Yere çöp atmasam belediye temizlikçi çalıştırmaz. Temizlik işçileri benim sayemde maaş alıyor" diyen süper zekâ gibi, "Biz alışveriş yapmasak o çocuklar iş bulamaz" diye düşünen kimsenin olacağını sanmıyorum.
.