ELAZIĞ DEPREMİ MÜNASEBETİYLE

*Bu depremin bize gösterdiği ve öğrettiği bazı durumlar var

ELAZIĞ DEPREMİ MÜNASEBETİYLE

*Elazığ depreminde vefat eden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara şifa, mahsur kalanlara acil kurtuluş dileriz.

*Bu depremin bize gösterdiği ve öğrettiği bazı durumlar var. Bunlar Türk millet birliği kimliğimizin ve merkezî, tekli, millî devletimizin devam ve bekası için önemlidir.

*Depremzedelere bütün Türk milleti, resmî ve sivil kurumlarıyla, bireysel teşebbüsleriyle genetik kodlarına uygun şekilde her alanda hemen yardıma koşmuştur, koşmaktadır. Bir felaket karşısında Türk millet birlik ve bütünlüğümüzü koruduğumuzu görmek kıvanç verici.

*Sebep değil sonuç odaklıyız. Depremin sonuçlarıyla ilgileniyoruz, sebepleriyle değil. Deprem olduktan sonraki dayanışmacı tavrımız ne kadar güzelse, deprem olduğunda en az zararla atlatabilmemizi sağlayacak önleyici tedbirler konusundaki gamsızlığımız, sorumsuzluğumuz, hesap kitapsızlığımız, bilime önem vermeyişimiz, işimizi sağlam yapmayışımız o kadar çirkin.

*Daha önce kendisini Allah yerine koyarak birçok depremi engellediğini söyleyen, İslam’ı içten çürüten ve kemiren, İslam düşmanı mağara faresi kılıklı birçok şeyh, şıh, bilmem ne makulesinden püsürük herifler, bu depremde anlaşılan engelleme konusunda himmetlerini diriğ etmişler. Ya yeteri kadar arpaları kesildi ya da uyuyorlardı. Lazım değil, uzak olsunlar, tertemiz İslam’dan ellerini eteklerini çeksinler, mağaralarına kapanıp oralarda kalsınlar, insan içine çıkmasınlar.

*Sevan Bedros Nişanyan adlanan bir Ermeni ırkçısı ve Türk düşmanı yaratık: “Elazığ Tr'nin en bağnaz, en cahil, en paranoyak, cinsel saplantılı, maddi ve manevi tecavüz kültürü gelişkin kentidir. Gasp edilmiş emlak üzerine kuruludur, inkar edilmiş kimliklerden örülü bir hapishanedir. İdolü Mehmet Ağar'dır.” Gibi tıynetine yakışan bir paylaşımda bulunmuş. Umarım bu paylaşım, vaktiyle “Hepimiz Ermeniyiz” diye pankart açan Türklerin mankurtluktan bir an önce kurtulmaları yolunda ön açıcı bir uyarı olur.

*Öteki devletler sadece “geçmiş olsun” dileklerini gönderirken Can Azerbaycan biz çağırmadan ve kendisi haber vermeden yardım uçaklarıyla yanıbaşımızda bitiverdi. İki devlet tek millet olmanın gereğini söylemle değil eylemle yerine getirdi. Turan Türk birliğinin somut bir yansıması olarak önemli.

*Asıl büyük deprem, Türk millet birlik ve bütünlüğünü parçalamaya yönelik bayat ve kötü kokular yayan şu paylaşımdır:
“KÜRT Diyarbakır belediyesi, deprem çadırları kuruyor. ALEVİ Tunceli belediyesi, sıcak yemek dağıtımı yapıyor. Hataylı ARAPLAR, geceden beri enkaz tepesindeler. Rizeli LAZLAR, gakkoşlara yardım için yoldalar. Denizlili TÜRKLER, 3 kamyon ısıtıcı hazırlamış yolluyor.”

Bölücüler boş durmuyor, her fırsatta bölücülüğe devam ediyor. Elazığ’da kardeşlerimizin yanında olan belediyeleriyle, Kızılay’ıyla ve başka kurumlarıyla Türk Devletidir, vakıflarıyla dernekleriyle bütün Türk milletidir. Kimse oraya Kürt, Laz, Arap bilmem ne diye gitmiyor. Oraya giden herkes, Türk devlet sorumluluğu gereği ve Türk millet birliği dayanışması ve insanlık ruhuyla gidiyor.

Türk milletini etnik gruplara ayırma işini ve politikasını çözüm/çözülme süreciyle devam ettirip sonra da hendeklere toslatıp ülkemizi nasıl bir felakete sürüklediklerini hâlâ görmeyen gafiller, artık bu bölücü söylemden vazgeçsinler. Bu sinsi bölücü şeytanlıkları Türk milleti ve Devleti, elbette askeriyle polisiyle ve diğer kurumlarıyla inlerine kadar girerek bozuyor ama pahalıya mal oluyor.

*Şimdi akıllanma, akıllı uslu durma vaktidir.

Nurullah Çetin