(26 Ekim 2023 (ISTANBUL Economist) mecmuasının Ağustos ayında yayınlanan bir anketine göre, “iktidardaki Adalet ve Kalkınma (AK Parti) destekçilerinin %46'sı  dahil olmak üzere Türklerin yaklaşık %60'ı onu ülkenin en sevilen tarihi figürü olarak görüyor. On kişiden dokuzundan fazlası, Türkiye için yaptıklarından dolayı minnettar olduklarını söylüyor. Ve nüfusun %73'ten fazlası, temsil ettiği değerlerin her zamankinden daha alakalı olduğuna inanıyor.” (Kaynak: https://www.economist.com/europe/2023/10/26/

Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana 100 sene geçti. Ülke olarak daima ATAMIZ'a bağlılığımızı coşkuyla sahiplendik. Bugün çok değişik bir dünya var. Herkesin imal ettigi ürünleri hemen hemen her ülkede görebiliriz. Rekabet çok yüksek. İnvasyon çok önemli. Teknolojilerde yarışma var. Yeni nesiller var değişik düşünen ve farklı değişimlere odaklanan. Bu çok hızlı değişimle yarış halinde olmalıyız. "Gelişmekte olan ülke" statüsünden "Gelişmiş ülke" statüsüne geçmekte zorlanıyoruz. "Ekonomik güç en büyük güçtür bugünkü dünyada" sözünü yine tekrar etmek isterim.

Ülke olarak ATA'mıza olan bağlılığımız çok güçlü. Ama onun fikirlerini de anlamak ve ondan fikirlerini de öğrenmemiz ve sahiplenmemiz gerekmez mi? Onun ömrü boyunca 4000 kitap okuduğunu da biliyoruz.

Aşağıdaki fikirler tamamen Atatürk'e ait . Müthiş bir vizyoner olarak söylediklerinin nekadar önemli olduğunu göreceksiniz.

EKONOMİNİN ÖNEMİ

"Ekonomi her şeydir; Milletlerin ve devletlerin yükseliş ve çöküşlerinin sebepleri etraflıca araştırılacak olursa, bunun öncelikle ekonomik nedenlere dayandığı görülecektir'

KILIÇ VE PULLUK KARŞILAŞTIRMASI

"Atatürk'e göre, "Fakir halkımızı zenginleştirmek, savaşın harap ettiği ülkemizi müreffeh bir ülke haline getirmek için çok çalışacağız, verimli olacağız, tarım ve sanayiye gereken önemi vereceğiz." Atatürk, bu konuyu daha iyi anlatabilmek için kılıç ile sabanı karşılaştırır. "Kılıç ve saban, bu iki fatihten ilki her zaman ikincisi tarafından yenildi" diyor. Çünkü kılıcı tutan el zamanla zayıflarken, sabanı tutan el güçlenir. Kanada'yı örnek olarak gösteriyor. İngilizler ve Fransızlar aynı anda Kanada'ya gittiler, İngilizler sabana yapıştı; Fransizlar, öte yandan kılıca ve fetihlere önem vermiştir. Sonunda, sabanı takdir eden üretken İngilizler Kanada'yı ele geçirdi."

OSMANLI'NIN YANLIŞ POLİTİKASI

"Bu önemli konuşmanın bir noktasında Atatürk, sözü Osmanlı Devleti'ne, Osmanlı Devleti'nin fetih politikasına getiriyor. Padişahların şahsi ve keyfi istilalarıyla Anadolu'nun kendi Türk nüfusunun eridiğini, ülkede çok az üretim yapıldığını, lüks, israf ve gösteriş nedeniyle devletin ekonomik ve mali temellerinin çöktüğünü söylüyor."

KAPITÜLASYONLAR

"Atatürk, bir kongrede yaptığı konuşmada uzun süre kapitülasyonlar üzerinde durmuştur. Padişahların yabancılara bir lütuf, bir referans, bir iyilik olarak verdiği bazı ayrıcalıkların giderek genişlediğini ve ülke ekonomisini, maliyesini ve hatta yargıyı kayıt ve duruma getirdiğini, bunun da nihayetinde ulusal egemenliğimize ağır kısıtlamalar getirdiğini söyledi.

"Halbuki biz tam bağımsızlık istiyoruz, ekonomik, mali, adli ve kültürel her alanda tam bağımsız olmayı hedefliyoruz"

diyen Atatürk, milli egemenliğin ancak bu şekilde gerçekleşeceğini ifade ediyor. "Ordumuzun zaferleri ne kadar büyük olursa olsun, iktisadi zaferlerle tamamlanmadıkça eksik kalacaktır" diyen Atatürk, toplumu ekonomik zaferlere teşvik etmiştir."

"ULUSAL TİCARET POLİTİKASI

"Atatürk'e göre, "Halkımızın tüccar sınıfını zenginleştirmek için, ticaretin başka ellere geçmesini önleyecek tedbirler alınacaktır. Ticaret ve kaynaklar tüccarlarımızın elinde olacak" dedi."

"Atatürk, ülkeyi ticaret açısından zengin kılacak olanın ithalattan ziyade ihracat olduğunu dikkatlice ifade etmiş; "İhracat bizden tüccarların elinde olmalı" diyor."

Kaynak: https://whoisataturk.com/g/icerik/Ataturk-and-The-Book/945

Daha ne desin? Karnemizdeki notlarımız şu anda çok zayıf.

Özet:

• Dijital Dünyayı tamamen sahiplenmemiz lazım her açıdan ve kendi bilgilerimiz ve yeteneklerimizle....Bunun durma imkanı yok...O hıza yetişelim. Şirketleri, bu platformun içinde tüm birimler için güçlendirelim.
• Kendi kaynaklarımızı BİZ sahiplenip dünyaya biz yayalım
• Stratejik ve vizyoner olalım
• Derin ve sürekli araştırmalar yapalım
• Dünyayı sadece kritik ederek değil dünyaya açılarak bilgi zenginliği kazanmamız ve analitik düşünceye varalım
• Ülkemize ait tüm değerli sektörleri yeniden canlandıralım ve böylece ihtiyacımız olmayan ithalat mamullerini azaltalım.
• Büyük markalara hizmet vermek yerine bizler markalaşalım. Nasıl APPLE dan kimse vazgeçmiyor ülkelerde bizim de böyle markalarımız oluşsun
• Ekonomik başarılarımızı yabancılardan duymak değil bizim tanıtımımız olsun, tüm değerlerimizi etkin iletişimle dünyaya aktaralım
• Teknoloji kopyalarak değil yeniliçilikle yaratıcılıkla çözümler bulalım
• Sadece dünyadaki Fuarlara odaklanarak degil iletişimimizi küresel hale getirmek için dijital platformu en güçlü şekilde inşa edelim.
• Pazarlamayı ciddiye alıp her safhasını bilim gibi kullanalım
• İletişim problemlerimizi iyileştirelim ve etik kuralları da bir opsiyon değil bir mecburiyet olarak algılayalım.

Yabancı yatırımların esiri olmayalım. Ülkemizde değişime güç kazandıracak beyinler var. Onlara cosku verelim...Beraberlik daima güce yönelir. Bunları hakikaten yapabilirsek ekonomik gücü kazanmaya başlarız.

Türkiye Cumhuriyetine, ATA'mıza ve gelecek nesillere en büyük armağanımız olur.

Teşekkürler