EFSUNİ BAKIŞLARIN

Bu gece, Siyah bulutlara üfledim içimde biriken çığlıkları.

EFSUNİ BAKIŞLARIN
Bu gece,
Siyah bulutlara üfledim içimde biriken çığlıkları.
Mor sümbüllerin toprak anasını gören canımla
Aramızdaki mesafeleri yücekçe kısaltarak
Ruhumda sakladım seni...
Her adımım da bana ışık oldun
Güneşin ışınlarını, gözlerimden gözlerine
Yalınayak düşlerle
Ruhuma esrarengiz bir şekilde kondurdun.
O günden sonra,
Hırçın ve bir o kadar da hoyrattı gecelerim.
Seni düşünürken, gözlerim birden doluveriyor
Yutkunamaz hale geliyordum.
*
Kapalı kapılar ardında
Sevginin hükmünü giymiştim.
Aklımdan çıkmıyordun
İçim şiddetle kanıyordu
Gözyaşlarım durmadan akıyordu
Rüzgârın iflahı kesilmiş
Kalemimin ucu da yazmaz olmuştu.
Kahrolsun bu dünya
Batsın bu düzen diye haykırmıştım evrene.
Soğuk yağmurların dingin sularında
Kırgın ümitler taşımışken insanlık
Yaşanan onca çilenin yoksulluğunda
Yılgın ruhları hissetmişti bedenler.
*
Bakışlarımın içinden geçen her dua da,
İrkilmişti bedenim, kısılmıştı içimdeki ses
Kırmızının rengini, yeşile
Siyahın rengini, beyaza boyamış
Gecelerin kurbanı olmadan vazgeçmeyi bilmiş
Kapanan kapılar ardında
Yıkılmadan ayakta durmayı başarabilmiştim.
*
Ne gariptir ki,
Hasretin vurucu kelimeleri üstüme yapışmıştı
Uçurumun derinliklerinde çırpınan kelebekler
Karanlığın iç renginde kaybolmuştu...
Bir yıldızı anlatıyordu efsuni bakışların
Sensizliğin kumsalında
Coşkun suların etrafından çıka gelmiştim
Şaşkın, bir o kadar da masum gözlerim vardı
Utandım zamandan
Ve efsuni bakışlarına hiç bakamadım.
Mehmet Öksüz
Bir kişi, çocuk, ayakta ve açık hava görseli olabilir