Dünya Su Günü / World Water Day

Gezegenimizin doğal kaynakları hızla tükeniyor.....

Dünya Su Günü / World Water Day

İnsan doğayla uyumlu bir yaşam sürmek, doğanın verdiği mesajları doğru şekilde okumak ve buna göre davranmak zorunluluğunda. İnsanların doğayla olan ilişkisi ve bugün karşı karşıya kaldığımız sorunlar aslında Descartes’ın mekanik dünya görüşünün bir sonucu. 17. yüzyıl itibarıyla benimsenen insanı merkeze alarak doğayı özneleştiren bu anlayışı değiştirmek, doğa bize hizmet ederken biz de ona hizmet etmeliyiz düşüncesine bir an önce geçmek artık en büyük sorumluluğumuz. Özellikle son yıllarda artış gösteren doğal felaketler adeta doğanın insanlığa bir mesajı… Tüm bu mesajlar bize artık yönümüzü doğaya dönmemiz, yeni bir yaşam şeklini inşa etmemiz gerektiğini gösteriyor.

Gezegenimizin doğal kaynakları hızla tükeniyor, iklim değişikliği ile birlikte birçok problemle karşı karşıya kalıyoruz. Giderek azalan kaynaklardan biri de ikamesi olmayan ve canlıların yaşamının devamlılığı için elzem olan su. Dünya Sağlık Örgütü günde yaklaşık 22 litre suyun insanların temel kullanım ve temizlik ihtiyacını karşılayabileceğini belirtiyor. Buna rağmen dünyada 2,1 milyar insanın temiz su kaynağına erişim imkânı bulunmuyor. 844 milyon insan ise içme suyu hizmetine erişemiyor. Bu durum gelişmekte olan ülkelerde çok daha vahim seviyelerde seyrediyor.

Bugün geldiğimiz noktada su konusunda araştırmalar çarpıcı gerçekleri ortaya koyuyor. Nitekim UNICEF’in verilerine göre; bugün dünya nüfusunun üçte ikisini oluşturan dört milyar insan, her yıl en az bir ay şiddetli su kıtlığı yaşıyor. Yine bu verilere göre 2040 yılına kadar dünya çapında yaklaşık her 4 çocuktan 1'i son derece yüksek su stresi olan bölgelerde yaşıyor olacak. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) öngörülerine göre ise 2025 yılında su stresi yaşayan ülkelerin oranı %34’e, su kıtlığı yaşayan ülkelerin oranı ise %15'e ulaşabilir. Ayrıca 2050 yılında 9,4 milyara ulaşması öngörülen dünya nüfusunun %40'ı su sıkıntısı çekebilir.

Gıda ve enerji güvencesi, ekonomik büyüme, iklim değişikliğiyle mücadele veya biyolojik çeşitlilik kaybının önlenmesi gibi temel alanlarda en önemli kaynak olan su, dünyada göç oranlarında ve temel hijyen sorunlarıyla birlikte salgın hastalıklarda artışa sebep oluyor. Artan kuraklıkla birlikte gıdaya erişim giderek azalıyor. Su kaynaklarının azalması, kuraklık ve kıtlıkla bizi baş başa bırakmadan önce acil aksiyon almamız için alarm veriyor. Krizleri fırsata çevirmek, krizlerle gelişmek ve dönüşmek mümkün olsa dahi doğa ile yaşadığımız krizler özellikle de su krizi en açık tabiriyle insanlığın yok olmasına neden olabilir. Temel ihtiyaçlarımızı dahi karşılayamama noktasına gelmeden bu durumu ciddiye almak ve emanet aldığımız dünyayı gelecek nesillere en iyi şekilde miras bırakma mecburiyetindeyiz. 

Bilim insanları dünya yüzeyindeki su kaynaklarının azalması ile ilgili pek çok araştırma yaptı, birçok veri paylaştı. Hatta bu doğrultuda erken bir önlem olarak Birleşmiş Milletler (BM), 1992 yılında Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde düzenlediği Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda 22 Mart’ı Dünya Su Günü ilan ederek, bu büyük krize dikkat çekmeyi ve çözüm yollarına odaklanmayı sağlamayı hedefledi. 2010 yılında ise içmek ve temizlenmek için kullanılan temiz ve güvenilir suyun bir insan hakkı olduğu kabul edildi.

Dünyamızın geldiği bugünkü noktada sürdürülebilirlik artık bir tercih değil, zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. Bireysel önlemler elbette ki oldukça değerli. Fakat bu konuda iş dünyasına, kural koyuculara ve hükümetlere de önemli görevler düşüyor. Sözün özü bundan sonra her birey, her kurum su kaynakları konusunda ortak hareket etmek zorunda. Çünkü temel bir insan hakkı olarak kabul edilmiş olan suya erişimi güvence altına almak zorundayız. Su güvenliğini sağlamak için tüm teknolojik altyapıları benimseyerek dünya için su sistemlerini korumalı ve verimli kaynak kullanımına odaklanmalıyız. Suyu en doğru şekilde kullanmaya özen göstermeli, su ayak izimizi küçültmeliyiz.

Biz de sorumlu ve değer yaratan küresel bir şirket olarak gezegenimize ve sahip olduğumuz tüm bu doğal kaynaklara karşı sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Hayatın kaynağı olan suyun verimli kullanımına yönelik somut hedefler belirliyor, önemli projeleri hayata geçiriyoruz. BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile uyumlu 2030 sürdürülebilirlik stratejimiz “CareforNext’’in ana odaklarından biri olan “Gezegeni Koru” altında yer alan endüstriyel atık suyu yeniden kullanma hedefimize 2020 yılı itibarıyla ulaştık. Sorumlu kaynak tüketimi bilincine sahip bir şirket olarak 2030 yılına kadar temiz su tüketimimizi en az yüzde 15 azaltmayı hedefliyoruz. Faaliyette bulunduğumuz bölgelerde su risklerine karşı gerekli aksiyonları alıyor, üretim planlamamızı bu doğrultuda gerçekleştirmeye özen gösteriyoruz.

2021 yılında duyurduğumuz biyoteknoloji yatırımımız olan yeşil ve döngüsel Basalia Biyo-Döngü Teknolojisi, atık suyun yeniden kullanımına yönelik hedeflerimize ulaşmamızda önemli bir itici güç. Katı-sıvı-gaz formundaki organik ve inorganik tüm atıkları çevresel bir sorun olmaktan çıkartıp, çevre dostu katma değerli ürünlere dönüştüren Basalia Biyo-Döngü Teknolojisi’nin birçok alanda sürdürülebilir vaatleri var. Sosyal etki odaklı girişimciliğe inanan ve destekleyen Şişecam, Basalia’ya bu önemli yetenekleri nedeniyle yatırımcı oldu. Yaygınlaşması durumunda tüm dünyada kirli suların döngüsel olarak geri kazanımını, karbondioksit emisyonlarının sıfırlanmasını ve doğalgaz eşdeğeri gaz elde edilmesini mümkün kılabilecek bu teknoloji, atık suyu saflaştırarak fabrika için döngüsel proses suyu haline getiriyor. Sıfır atık-sıfır emisyona dayalı entegre ve modüler olarak çalışan Basalia Biyo-Döngü Teknolojisi, Mersin’deki üretim tesislerimizde kullanılmaya başlanmasıyla birlikte endüstriyel alana da taşınmış olacak. Şişecam, sağlıklı yarınlar için teknolojinin global yayılımında da aktif rol üstleniyor.

Temiz su ve sanitasyon amacımız kapsamında 2022 yılında 6,8 milyon metreküp suyun geri dönüşümünü sağladık. Su tasarruf alanlarının belirlenmesi ve farkındalık artırıcı çalışmalar ile “sıfır deşarj” yaklaşımına yönelik faaliyetler çerçevesinde, tesislerimizin potansiyellerinin belirlenmesi ve izleme altyapısının güçlendirilmesine yönelik süreçlerimizi de devam ettiriyoruz. İnanıyorum ki şirketler olarak, üretim süreçlerinde kullandığımız su miktarındaki iyileştirmeler, geri dönüşüm adımlarını yaygınlaştırmak ve karbon nötr şirketler olma yolunda ilerlemek geleceğimizi koruyacak. 

Dünyaya, insana ve topluma karşı yükümlülüklerimiz var. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmalıyız. Dünyamızı ve onun kaynaklarını korumak, varlığını sürdürebilmesine yardımcı olmak zorundayız. Sürdürülebilir bir gelecek için suya verilen önemin tek bir günle sınırlandırılmadan tüm yaşantımıza yayılmasını, gezegenimizin de rahatça nefes alabileceği yarınlar inşa etmemiz için motivasyon olmasını diliyorum.

 

Kaynakça:

 

· https://www.unicef.org/wash/water-scarcity

· https://www.worldwaterday.org/

· https://www.unicef.org/turkiye/bas%C4%B1n-b%C3%BCltenleri/21-milyar-insan-temiz-i%C3%A7me-suyundan-bu-say%C4%B1n%C4%B1n-iki-kat%C4%B1ndan-fazlas%C4%B1-da-g%C3%BCvenli

· https://www.isoyesilblog.com/dunyada-su-krizi-derinlesiyor/#:~:text=UNICEF'e%20g%C3%B6re%2C%20d%C3%B6rt%20milyar,son%20derece%20y%C3%BCksek%20su%20stresi

· https://www.unicef.org/turkiye/bas%C4%B1n-b%C3%BCltenleri/unicef-2040-y%C4%B1l%C4%B1nda-yakla%C5%9F%C4%B1k-600-milyon-%C3%A7ocuk-su-kaynaklar%C4%B1-son-derece-s%C4%B1n%C4%B1rl%C4%B1

· https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/gelecekteki-tehlike-su-kitligi

---

En

Humans have to live in harmony with nature. We must read the messages from nature and act accordingly. The relationship between people and nature and the problems we face today are actually a result of Descartes' mechanical philosophy. Today, our greatest responsibility is to change this outdated 17th century understanding that places human beings at the center of everything as masters. Instead, we should embrace the idea that while nature serves us, we should start serving it as soon as possible. Natural disasters have increased especially in recent years as if they are messages from nature to humanity... All these urgent messages show us that we need to turn our focus to nature and build a new way of life.

Our planet's natural resources are rapidly depleting. We are also facing many problems related to climate change. Water is one of these scarce natural resources. This precious resource has no substitute and is essential for the survival of all living kinds. The World Health Organization states that about 22 liters of water per day can meet the basic use and cleaning needs of people. However, 2.1 billion people in the world today do not have access to clean water. And 844 million people worldwide do not have access to drinking water. The situation is much worse in developing countries.

Today we have come to a point that research studies on water reveal a stark reality. According to UNICEF data, 4 billion people, two-thirds of the world's population, experience severe water shortage for at least one month each year. Same data predict that, by 2040, around 1 in 4 children worldwide will be living in areas with extremely high-water stress. According to projections of the United Nations Food and Agriculture Organization (FAO), 34% of the world's countries may experience water stress and 15% water scarcity by 2025. In addition, 40% of the world's population, projected to reach 9.4 billion by 2050, may suffer from water shortage.

As the most important resource in basic areas such as food and energy security, economic growth, combating climate change and biodiversity, water scarcity can cause an increase in migration rates and basic hygiene problems, as well as epidemics. As drought escalates, access to food is also dwindling. Depletion of water resources raises the alarm for us to take urgent action before we face widespread drought and famine. It is possible to turn crises into opportunities, that is, to develop and transform through crises. However, crises related to nature, especially water crisis, may lead to the extinction of humanity. Before we become incapable of meeting our basic needs, we must take this threat seriously. We have a responsibility for future generations, and we must act in the best way possible.

Scientists have conducted numerous studies on the depletion of water resources on the earth's surface and have shared a great deal of data on the subject. As an early precaution, the United Nations (UN) declared 22 March as World Water Day at the Environment and Development Conference held in Rio de Janeiro, Brazil in 1992. This was to draw attention to the looming crisis and to focus on solutions immediately. In 2010, it was accepted that clean and safe water used for drinking and cleaning is a fundamental human right.

Today, sustainability is no longer a choice, but a necessity. Actions taken by individuals are of course very valuable. However, the business world, policy makers and governments also have a major role to play. In short, from now on, every individual and every organization must act jointly to protect our water resources. It is imperative that we secure access to water, which has been recognized as a basic human right. We must safeguard water systems for the world and focus on efficient resource use by adopting all technological infrastructures to ensure water security. We should take care to use water in the most appropriate way and reduce our water footprint.

As a responsible and value-creating global company, Şişecam is aware of its responsibility towards the planet and its precious natural resources. We set concrete goals for efficient use of water and execute major initiatives to meet these goals. In 2020, Şişecam reached its industrial wastewater reuse target under 'Protect the Planet,' one of the main pillars of its 2030 sustainability strategy 'CareforNext,' which complies with UN Sustainable Development Goals. As a company keenly aware of responsible resource consumption, Şişecam aims to reduce its clean water consumption by at least 15 percent by 2030. We are taking the necessary actions to reduce risks related to water in our operating regions.

Şişecam’s biotechnology investment announced in 2021, Basalia Bio-Circular Technology, is a key driver to achieve our targets for wastewater reuse. This technology transforms all organic and inorganic waste in solid-liquid-gas forms into environmentally friendly value-added products. This innovative solution is promising in many areas related to sustainability. A firm supporter of social impact entrepreneurship, Şişecam invested in Basalia because of these critical capabilities. This advanced technology purifies wastewater and turns it into cyclic process water for the plant, thus enabling the cyclical recycling of polluted water across the world. When widely used, Basalia Bio-Circular Technology will result in zero carbon dioxide emissions while producing a gas equivalent to natural gas. Working as an integrated and modular system based on zero waste/zero emissions, this technology is going to expand to the industrial sector once implemented in our Mersin production facilities. Şişecam plays an active role in the global dissemination of advanced technology for a better future.

As part of Şişecam's clean water and sanitation goal, we recycled 6.8 million cubic meters of water in 2022. We are also committed to assessing the potential of our facilities and strengthening the monitoring infrastructure, as part of our 'zero discharge' approach. To these ends, we are currently identifying water-saving areas and engaging in awareness activities. I believe that reducing the amount of water used by companies in their production processes, expanding recycling efforts and heading toward carbon neutrality will protect our future

We have obligations to the world, to people and to society. We have to leave a livable world for future generations. We have to protect the planet and its resources to help our world survive. For a sustainable future, I hope that the critical importance of water is not limited to be remembered one single day but will span to our everyday lives. World Water Day should motivate us to build better tomorrows where our planet can live and breathe.

  

References:

 

· https://www.unicef.org/wash/water-scarcity

· https://www.worldwaterday.org/

· https://www.unicef.org/turkiye/bas%C4%B1n-b%C3%BCltenleri/21-milyar-insan-temiz-i%C3%A7me-suyundan-bu-say%C4%B1n%C4%B1n-iki-kat%C4%B1ndan-fazlas%C4%B1-da-g%C3%BCvenli

· https://www.isoyesilblog.com/dunyada-su-krizi-derinlesiyor/#:~:text=UNICEF'e%20g%C3%B6re%2C%20d%C3%B6rt%20milyar,son%20derece%20y%C3%BCksek%20su%20stresi

· https://www.unicef.org/turkiye/bas%C4%B1n-b%C3%BCltenleri/unicef-2040-y%C4%B1l%C4%B1nda-yakla%C5%9F%C4%B1k-600-milyon-%C3%A7ocuk-su-kaynaklar%C4%B1-son-derece-s%C4%B1n%C4%B1rl%C4%B1

· https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/gelecekteki-tehlike-su-kitligi

Prof. Dr. Ahmet Kırman

Chairman and Executive Member of the Board