DOĞDUĞUM KÖYDE

Cemreler havaya düştüğü anda

DOĞDUĞUM KÖYDE
DOĞDUĞUM KÖYDE
Cemreler havaya düştüğü anda
Hareket başlardı doğduğum köyde
Yapraklar çiçekler dalda açanda
Baharı hoşlardı doğduğum köyde
Topraklar çekince nisan yağmuru
Paçalar tutardı tozu çamuru
Bahçesi, bostanı elde hamuru
Sıradan işlerdi doğduğum köyde
Çocuklar büyürdü tahta beşikte
Ayaklar üşürdü kara lastikte
Eğilip girilen evde, eşikte
Aşınan taşlardı doğduğum köyde
Yoklukla yoğrulup gurbete giden
Ellerin içinde kaybolup yiten
Ardında duayla yüreği atan
Analar, eşlerdi doğduğum köyde
Horozlar öterken sabah ezanı
Ocakta lahana, peynir kazanı
Sofrada var ise yoğurt ayranı
Dertleri boşlardı doğduğum köyde
Komşuya, büyüğe saygı başkaydı
Hastaya, düşmüşe kaygı başkaydı
Muhabbet dilinde görgü başkaydı
Yabanı dışlardı doğduğum köyde
Kimsenin kimseden saklısı yoktu
Kiminin ineği toklusu çoktu
Uçkura düşkünün haklısı yoktu
Kötüyü fişlerdi doğduğum köyde
Kızlar evlenirdi yakın çevreden
Yaşını geçmişse çıkar devreden
Gençlerin önünde askerlik neden
Yârini düşlerdi doğduğum köyde
Değirmen sırası geceye kalan
Çok vardı lüküste yağı azalan
Ekilen tarladan payını alan
Gökteki kuşlardı doğduğum köyde
Yıldızî değildi her şey bolunda
Denizin rüzgârı okul yolunda
Sınıfta yakmaya odun elinde
Üşüten kışlardı doğduğum köyde.
Nezahat YILDIZ KAYA
12 NİSAN'21
Bir bir veya daha fazla kişi, ağaç ve dağ görseli olabilir