Bu ülke için ne yaptın? Bu soruyu sormadan geçirdiğim bir gün bile yok.

"Allah'ım! Değiştirebileceğim şeyler için değiştirme cesareti ver

Bu ülke için ne yaptın? Bu soruyu sormadan geçirdiğim bir gün bile yok.
Bu ülke için ne yaptın? Bu soruyu sormadan geçirdiğim bir gün bile yok. Nedenini bilmiyorum. Bu ülkenin insanlarının içindeki gücü görebiliyorum. Zekasını görebiliyorum. Geleceğe tutunma isteğini görebiliyorum. Eğer öyle olmasaydı aileler çocuklarını okutmak için canla başla çalışırlar mıydı? Sabahın köründe onlara sofralar hazırlayıp, tertemiz giysilerini giydirip, okullara götürmek için yollara koyulurlar mıydı? Yazın sıcağında, kışın soğuğunda binlerce metre yol kat ederler miydi? Sadece büyük şehirleri düşünmeyin. Tüm Türkiye'yi düşünün. Yaşanılan güçlükleri düşünün.. Ne uğruna yaşandığını.. Mesela benim her zaman torununu okula götüren bir yaşlı gördüğümde gözlerim dolar. Tutamam kendimi. Oradaki emeği görürüm.

Ülkede kalıp kalmamak mesele değil aslında. Bu ülke için neler yaptığın önemli. Bu ülke insanına neler kattığın. Neyi ne için yaptığın.. Ben öyle bakarım olaya. Bu ülkeye bir şeyler katabilmek için öncelikle ülkenin sorunlarını belirlemek gerekiyor. Çünkü sorunu belirlemeden çözüme ulaşılmıyor. Çözülemeyecek sorun yok. Burası çok net. Çözüm için neler yaptığımız önemli aslında. Sorunu görüp, sadece bu sorun var demek yetmiyor. Bu doğru bir davranış değil. Sorunun çözümü için harekete geçmek, alternatifler üretmek gerekiyor. Türkiye bu konuda devasa bir laboratuvar.

Para kazanma hırsım yok. Böyle hareket etmiyorum. Sadece hayatta kalmaya ihtiyacım var o kadar. Bu davranış kalıbı aslında özellikle aileme çok zarar verdi. Çünkü hep zorluklar içerisinde yaşamak zorunda kaldık. Pişman mıyım? Emin değilim.

Türkiye'nin geleceği çok parlak. Coğrafyasıyla, bu ülkede yetişen insanlarla Türkiye çok iyi bir yere gelecek. Pandemi sonrası başlayan yeni çağ Türkiye için inanılmaz fırsatlar sunuyor. Bu fırsatları çok ama çok iyi değerlendirmek gerekiyor. İğneden ipliğe değişimin her basamağında projeler geliştirmek ve o projeleri verimli bir şekilde hayata geçirmek gerekiyor. Türkiye bu anlamda yeniden bir fırsat yakaladı diyebilirim. Bu fırsatı bilim ve teknoloji ile taçlandırması gerekiyor. Her zaman yaptığını yapmaması gerekiyor. Şu an çok büyük bir değişim gücü var. Bu gücü doğru kanallarla, doğru yatırımlarla değerlendirmesi gerekiyor.

2023 yılında Türkiye Cumhuriyeti 100. yılını yaşamaya başlayacak. Ve 100 yıllık bir plan dahilinde hareket etmesi gerekiyor. Türkiye'nin 100 yıllık bir plana ihtiyacı var. Böyle bir plan hayal ettiniz mi hiç? İsterseniz bugün bir deneyin. Zihninizi zorlayan bir süreç olacak ama katkısı çok büyük olacak hepimize.

Bu sabah çok güzel bir söz okudum, bunu sizlerle de paylaşmak istiyorum.

"Allah'ım! Değiştirebileceğim şeyler için değiştirme cesareti ver, değiştiremeyeceğim şeyler için ise kabullenme gücü.. Ve bu ikisi arasındaki farkı anlayabilmek için de bilgelik ver…"

Türkiye'nin her bir bireyi kendisini ve çevresini çok güçlü bir şekilde dönüştürebilecek güce sahip. Sadece bu hayatta neler yapacağımıza karar vermemiz ve bu konuda kendimizi daha iyi tanımamız gerekiyor o kadar.

Can KAYACILAR

Biyolog, Davranış Bilimci (Neuroscientist, MSc
Bu resim için alternatif metin açıklaması yok