Boğazı Atla Geçen Çılgın Türkler.... PEÇENEKLER

Bizansta kendisini her yönü ile hissettiriyordu.

Boğazı Atla Geçen Çılgın Türkler.... PEÇENEKLER
Boğazı Atla Geçen Çılgın Türkler.... PEÇENEKLER
Bizans doğudan gelen Selçuklu baskılari ile iyice sarsılıyordu, Selçuklu baskısı iyiden iyiye Bizansta kendisini her yönü ile hissettiriyordu. imparator Konstantin Monomach(1049) Peçeneklerden 15 bin atlı asker toplanılmasını emretmişti
Kostantaniye'de bulunan Peçenek büyüklerinden dördü; Sülçe, Selte, Karaman ve Kataleym tayin edilmişlerdi. İmparator bu Peçenek kıt’asına gayet kıymetdar hediyeler, iyi silâh ve seçilmiş atlar verdikten sonra, bunları Üsküdar tarafına geçirerek Selçuklulara karşı göndermişti. Yol göstermeğe de Konstantin
Adrobalakos isminde biri memurdu. Bu Peçenekler Üsküdarda atlarına binip şarka doğru hareket etmişler ve epey yol aldıktan sonra Damatrui (şimdiki Bulgurlu yanında)tesmiye olunan mevkie gelmişler, ve burada atlarını durdurarak kendi lisanlarında “komenton,, tesmiye ettikleri bir nevi istişare meclisi yapmışlardı. Bu toplantıda fikirler ayrılmış ve epey gürültülü bir şekil almıştı. Bazıları Peçeneklerin
ileri yürümelerini, imparatorun arazîsinde imparatora karşı hareket etmemek lâzım geldiğini söylemişlerdi; bazılarına göre de ne imparatora muhalif hareket etmek, ve nede neticesi belli olmıyan uzak şark seferine devam etmek lâzımdı. Hatta
Bitinya tepeliklerinden biri üzerinde istihkâm yaparak BizanslIlara karşı mücadele etmek fikrini ileri sürenler de olmuştu.Bu fikir taraftarlar bulamamış, buruda, yabancı bir memlekette imparatora karşı mücadele edebilmek mümkün olmayacağı, yalnız başlarına böyle bir mücadeleye girişmenin çok ağır olacağını söylenilmişti. Bunun üzerine Kataleym, ileri gitmemeyi, geri dönerek Buigaristandaki kavimdaşlarına katılmanın en doğru bir hareket olacağını teklif etmişti. “Peki, denizi nasıl geçeceğiz,,? sualini verenlere“Beni takip ediniz, görürsünüz,, sözlerinden başka bir şey söylememiş, atını çevirerek İstanbul boğazına doğru yol almaya başlamıştı. Peçeneklere refakat eden Bizans yol göstericisi kaçmış ve Damatrui kalesinde saklanmıştı. Peçenekler de Kataleymi takiple İstanbul boğazı yolunu tutmuşlardı.
Bunlar, kendilerini Üsküdara geçiren gemilerin daha karşı tarafa alınmadığım zannediyorlardı. Fakat gemiler çoktan ahnmıştı, orada Peçeneklerin karşıya geçmeleri için hiç bir vasıta yoktu. Peçenek kıt’asını götüren Kataleym bu vaziyet karşısında hiç şaşırmamış: “Kendisinin ve bütün Peçenek milletinin selâmetini istiyen beni takip etsin,, sözleriyle atını kuvvetle mahmuzlıyarak denize atlamıştı.Boğazı
atlariyle yüzerek geçmek için denizin coşkun sularına atılmışlardı. Bunların bazıları silâhlarını her ihtimale karşı atmış bulunuyordu. Peçenek atlıları karşı sahile S. Taraş manastın yanma çıkmışlardı\ Onların bu hareketleri o kadar ânı olmuştu ki, Bizanslılar ne Peçeneklerin Boğazı geçmelerine mani olabilmişler, ve ne de Rumeli'de takip etmişlerdi.
Tarihte Boğazı at sırtinda aşan baska bir millet veya ordu görülmedi.Atlarini denizden,gemilerini karadan yürütenler yalniz TüRKLERDİR.1071 Malazgirt Savaşında da,Bizans ordusunda bulunan Peçenekler,soydaşları Selçukluların tarafina geçmislerdir.
Not:
Bizanslı Vakanüvis Georgios Kedrenos .
Aynı olay Boğazı atlarla geçme vakasına Osmanlı tarihinde de tesadüf ediyoruz. Murat II. tahta çıktığı zaman, Mustafa'nın isyanını bastırmağa memur olan Bayazıt'Paşa "atlan yüzdürerek" Boğazdan geçiyor. Tevarih-i-ali Osman F. Q i e S e, tab’ı, S. 56.
Akcan Mir
Dr. phl. A. N. KURAT/PEÇENEK TARÎHÎ
1937/İSTANBUL -DEVLET BASIMEVİ
s.136/137