BİR DEPREM ÇANTASI YAPALIM

Birbirimize sarılalım, sevdiklerimizi arayalım. Kalp kırmayalım.

BİR DEPREM ÇANTASI YAPALIM

Bazı zamanların ertesinde, ölümlü olduğumuzu hatırlayıp sevinirim. Ardından bir hüzün kaplar içimi. Ölümlü olmak değil de, sevdiklerimden ayrı düşmek kırar kalbimi.

Hayat bir sebeple, bir deprem, bir bomba, bir kazayla çat diye hatırlatana dek, nasıl da “hepsi benim olsun” kibiriyle, ölmeyecek gibi yaşıyoruz.
Birbirimizin sırtına basıp, para kazanıyor, toprağı, denizi, mahallemizi hızla ve fütursuzca kirletiyor, sefil bir aç gözlülükle tüketiyoruz kaynakları.
Oysa, çok kısa sürebilir vedamız.
Ve en fenası, en sevdiklerimizle vedalaşacak zamanımız olmayabilir.

Giderken sorar mı acaba insanoğlu/kızı kendine “değdi mi eyyy ölümlü” öleceğini bile bile, onca kavgaya, onca telaşa. Değdi mi?

Bugün ne yapalım biliyor musunuz?
Bir #depremçantası yapalım hepimiz. Başucumuza koyalım. Bir plan yapalım, sevdiklerimizle bizi kavuşturacak.
Hazır olalım. Olabildiğimiz kadar.

Çünkü belli ki, depremde can ve mal kaybını önlemekle YÜKÜMLÜ kurumlar, avrupanın kendilerini aşırı kıskanması ile meşguller. Kurda sormuşlar, ensen niye kalın diye “kendi işimi kendim görürüm” demiş.
Biz, bir koca Türk milleti, buna ezelden beri alışkınız. Yine yapalım.
Planımızı, hazırlığımızı.

Sonra da ne yapalım biliyor musunuz? Birbirimize sarılalım, sevdiklerimizi arayalım. Kalp kırmayalım.

Kişisel gelişim zırvası değil bu unutmayalım, “yarın” diye bir şey yok!

Ezgi Erkin Kozanlı

Avukat&Arabulucu