Benim bir korkum var…
Verdiğim bir bilginin yanlış çıkma olasılığı beni müthiş korkutuyor.
Benim bir korkum var… Ve LinkedIn’de yazmaya başlayana kadar da böyle bir korkum olduğundan habersizdim.
Verdiğim bir bilginin yanlış çıkma olasılığı beni müthiş korkutuyor. O yüzden esas kaynağa, bilginin orijinaline inene kadar canım çıkıyor. “Ya bunda ne var?” diyebilirsiniz. Fakat, bu bazen acayip bir emek ve vakit kaybı demek. Ve yapacağın potansiyel işlerin önünü kapatmak da demek.
Geçen hafta BMI Executive Institute'da bir seminere katıldım. Orada iletişim koçu Amerikalı Amy Carroll şöyle bir benzetme yaptı:
“Mükemmelliyetçilik arabayı el freni çekik şekilde kullanmaya çalışmak gibidir.”
Ve bunun üstüne düşündüm… Gerçekten de, yakıtın var, potansiyelin var ama bir türlü yol alamıyorsun.
*
Bu üstte yazdıklarım Mete Yurtsever ile çektiğimiz podcast’ten de bir “teaser” oldu sanırım.
Normalde dijital yayınlara bir hayli mesafeli durduğum için, ortalarda çok görünmeyişimi buna bağlayabilirsiniz. Fakat Mete, işin içine sizleri de dahil ederek kalbimi çaldı ve sizlerden gelen soruları, soruyu soranın sesiyle yayına aldı. Neticede çok keyifli bir bölüm çektik.
40–45 dakikanıza talibiz. Yürüyüşte, çamaşır sererken, ütü yaparken veya trafikteyken dinleyebilirsiniz.
Şu anekdotu da anlatmadan geçmeyeyim…
Sabah eşime dedim ki: “Mete ile çektiğimiz podcast yayımlandı; dinlemek ister misin?”
“Kaç dakika?” diye sordu.
“Ortalama 40–45 dakika” deyince de, “Of uzunmuş, geçe geçe dinlesem olur mu?” diye sordu.
Neyse ki, sonradan yaptığı detaylı yorumlara bakınca “geçe geçe” dinlemediğini anlıyorum.
Linkler şurada:
*Spotify: https://lnkd.in/d2n-6Vur
*Youtube: https://lnkd.in/dG9jkZvQ
*
Umarım "geçe geçe" dinlemez ve keyif alırsınız