Benim adım Necmettin Kuyucu… Öğretmenim…

Artık yaşamıyorum… Öldürüldüm… Öldüm…

Benim adım Necmettin Kuyucu…  Öğretmenim…

Benim adım Necmettin Kuyucu…

Öğretmenim…

Gebze Atatürk Anadolu Lisesi’nde müdür yardımcısıyım.

Kırk beş yaşındayım, tam yirmi iki yıllık öğretmenim.

İşimi severim, çok severim…

Odamı, masamı, bilgisayarımı, dosyalarımı, kalemlerimi, silgilerimi hatta toplu iğnelerimi bile severim.

Belki size garip gelebilir ama ben öğretmen arkadaşlarımın imzaladığı nöbet defterini bile çok severim.

Buruşturulmuş yoklama fişlerini…

Aşk şiirleri yazılmış sıraları…

Çöp kutusuna fırlatılmış kâğıt topları…

Silinmemiş tahtaları…

Duvardaki ayak izlerini…

Masanın altında unutulmuş kitapları, defterleri severim…

Belirtili isim tamlamasının vazgeçilmez nesnesini, yani sınıfın kapısının kolunu bile severim.

Sevilecek gibi değil ama…

Erkekler tuvaletinin bulunduğu katta nöbet tutarken tuvaletten gelen kötü kokuları da severim.

Ben öğretmenim…

Koridorda yankılanan uğultuyu…

Ergen çığlıklarını…

Potaya girmeyen üçlüğü…

Kaleyi bulmayan şutu…

Enseyi kızartan eşek şakasını…

Edepli küfrü…

Çift kaşarlı tostu…

Cetveli, gönyeyi, haritayı, heykeli…

Her şeyi, her şeyi severim.

Ben öğretmenim…

Deryalar, denizler, gökler, yalçın dağlar kadar büyüktür benim sevgim.

Yüksek sesle okunmayan İstiklal Marşı’nı birkaç kez tekrarlattığım olmuştur.

Saygı duruşunu bozan arka sıra haylazını tören kürsüsünden azarladığım da…

Sakal tıraşı için berbere gönderdiğim, makyajını silmesi için sınıftan çıkardığım çocuklarım da olmuştur.

Ben öğretmenim, severek öğretirim.

Herkesin hayatını güzelleştirmek, herkese mutluluk aşılamak için yaşarım.

Artık yaşamıyorum…

Öldürüldüm…

Öldüm…

Dirimin öldürülüşünü gördüm…

Öyle kolay da öldürülmedim.

Tam on sekiz bıçak darbesiyle…

On sekiz can yarasıyla…

On sekiz can havliyle…

On sekiz kere öldürüldüm.

Disiplin kurulunun üç gün uzaklaştırma cezası verdiği bir çocuğum tarafından öldürüldüm.

Üç günlük cezaya ömrümü verdim, bu dünyadan ebediyen uzaklaştırıldım.

Kendimden bahsedip kimseyi rahatsız etmek istemem.

Nihayetinde toprağa uzanmış halde, huzur içinde ve gideceğim son yerimdeyim.

Acılarımı onardım, kanımı dindirdim, yaralarıma çamurdan merhemler sürdüm fakat…

Fakat gözyaşımı, özyaşımı kurutamadım.

Şu içimdeki acıyı bana son kez söyleten, şu satırları yazdıran kalemime mürekkep olan, o iki damla gözyaşını kurutamadım.

Oğlumu özledim…

Oğlumu çok özledim…

Hani şu bayrağa sarılı tabutumun önünde ağlayan lacivert mavi kapüşonlu mont giyen, talebe tıraşlı çocuk var ya…

İşte o benim oğlum…

Onu özledim, onu çok özledim.

Çok güzel çocuktur, çok da terbiyelidir.

Babasının tabutunun önünde gözyaşı dökerken, yüzünü gözünü silerken benim nasıl biri olduğumu sorduklarında ne diyeceğini bilemeyen o küçük delikanlı var ya…

İşte o benim oğlum…

Onu çok özledim, en çok onu özledim.

Keşke tabutuma omuz verecek kadar boyu, beni havaya kaldıracak kadar kolları uzasaydı.

Hiç olmazsa o kadarcık yaşayabilseydik beraber.

Olmadı…

Ben öldürüldüm…

Bir nesil öldürüldü, öldürücü bir nesil tarafından öldürüldüm.

Sokağın başında öğretmenini görünce düğmesini ilikleyen bir neslin çocukları tarafından öldürüldüm.

Benim adım Necmettin Kuyucu, öğretmenim.

Gebze’de öğrencim tarafından öldürüldüm.

Pülümür yolunda öldürülen Necmettin öğretmenden sonra öldürülen ikinci Necmettin öğretmenim.

Öldürmemelerini, hak yememelerini, dürüst olmalarını, namuslu olmalarını öğrettiğim çocuklarım tarafımdan öldürüldüm.

Geride kalan çocuklarımı, karımı, masamı, kalemlerimi, nöbet çizelgemi, bir de öğretmenler odasında kalan çay fincanımı, hepsinden önemlisi, yaşayamadığım hayatımı size emanet ediyorum.

Hiç olmazsa emanetlerimi koruyun, bunu istiyorum.

Her şekilde yaşamayı becerebilenleri de alkışlıyorum.

Hepinizi gözlerinizden öpüyorum.
~

Necmettin Kuyucu anısına..

|Faruk Aksoy - 6 Nisan 2019|

Bir öğretmenin en acı ölümü
öğrencisinin elinden olanıdır.

Sıdıka Alabay Facebok Sayfasından Alınmıştır

Necmettin Kuyucu cinayetinin ilk davasına Bakanlıktan kimse gelmedi

Kocaeli Gebze'de bulunan Atatürk Anadolu Lisesi'nde öğretmen Necmettin Kuyucu'yu bıçaklayarak öldüren F.Ç.'nin ilk duruşması bugün görüldü. Mahkeme ileri bir tarihe ertelendi. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan davayı takip etmek adına hiçbir temsilcinin görevlendirilmemesi tepki çekti.

TUGAY TOPÇU - YENİÇAĞ

Kocaeli Gebze'deki Atatürk Anadolu Lisesi'nin müdür yardımcısı Necmettin Kuyucu'yu bıçak darbeleriyle öldüren F.Ç. adındaki öğrenci ilk kez bugün hakim karşısına çıktı. Sendika temsilcileri, sendikaların mağduriyeti söz konusu olmadığı için davanın görüldüğü Gebze Adliyesi'ndeki duruşma salonuna alınmadı. Kuyucu'nun ailesi ve aile avukatı haricinde kimse mahkemeye giremedi. Basın mensupları, dosya gizliliği sebebiyle mahkemenin akıbetine dair herhangi bir bilgi alamadı.

BAKANLIKTAN KİMSE GELMEDİ

Öte yandan Türkiye'de infial yaratan cinayetin ilk duruşmasına Milli Eğitim Bakanlığı'ndan davayı takip etmek adına bir temsilcinin bile gelmemesi adliye önünde bekleyen vatandaşların tepkisini çekti.

 

NECMETTİN KUYUCU CİNAYETİ

Kocaeli’nin Gebze ilçesi İnönü Mahallesi İbrahim Ağa Caddesi’nde bulunan Atatürk Anadolu Lisesi’nin müdür yardımcısı öğretmen Necmettin Kuyucu, öğrencisi tarafından bıçakla öldürülmüştü.

nm.jpg

2 Nisan 2019 tariihinde meydana gelen olayda sabah okula gelen F.Ç. isimli öğrenci, müdür yardımcısı Necmettin Kuyucu ile tartışmaya başlamış, tartışmanın büyümesi sonrasında cebindeki bıçağı çıkartan F.Ö. isimli öğrenci, müdür yardımcısı Necmettin Kuyucu’yu 3 yerinden bıçaklamıştı. Uğradığı bıçaklı saldırı sonrasında Kuyucu ağır yaralanmış, kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı.

İSMİ OKULA VERİLDİ

Daha önce yaşanan bir hadiseden dolayı okuldan 3 gün uzaklaştırma cezası alan öğrencisi tarafından bıçaklanarak öldürülen müdür yardımcısı Necmettin Kuyucu'nun adı olayın hemen ardıdnan okuluna verilmişti.

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/necmettin-kuyucu-cinayetinin-ilk-davasina-bakanliktan-kimse-gelmedi-257430h.htm