Ben "o kadına" da dava açmak istiyorum Ezgi Hanım, sürüm sürüm sürünsün, rezil olsun, dedi bir Müvekkil adayı.

Spekülasyonu severiz biz. Özellikle yazılı ve görsel basının en sevdiği hususlardan biri. Yine böyle bir delinin bir kuyuya taş attığı kırk akıllının çıkaramadığı meselelerden biri olan "öteki kadın/adam" davasının hukuki açıklamasını yapmak istiyorum, bu Müvekkil adayının serzenişiyle eş olarak.

Bir dönem basında çok rastladığımız "karım/kocam beni aldattı, bende gidip beni aldattığı kişiye (3.kişi deriz hukukta) dava açtım." meselesi yargı eliyle çözülmüş bir konudur. Üstelik yeni değil.

İBBGK, E. 2017/5 K.2018/7 06.07.2018

"Evlilik birliği devam ederken eşlerden biri ile evli olduğunu bilerek birlikte olan üçüncü kişiye karşı diğer eşin manevi tazminat isteminde bulunamayacağı" Belirtilmiştir.

Çok uzun, fazlaca teknik bilgi gerektiren kararın şu bölümünü alıntılayacağım;

"Eşlerden biri yalnızca diğer eşten sadakat yükümlülüğüne uygun davranmasını talep edebilir. Üçüncü kişinin sadakat yükümlülüğünün bulunmaması nedeniyle, evli eşle birlikte olan üçüncü kişinin bu davranışının diğer eşin kişilik haklarına doğrudan bir saldırı niteliğinde olduğu söylenemez."

Velhasıl, yazarken de konuşurken de eril-dişil kelime kullanımına çok dikkat etmeye çalışıyorum. Bu yüzden "metres davası" olarak ifade edilmesinden çok rahatsızlık duyduğum bu davanın hukukta bir karşılığı olmadığını dayanağıyla göstermek istedim. Adına da "öteki kadın/adam" davası diyeceğim:)

Sonuçta google, avukatların yaptığını yapabilseydi, sanırım bu kadar okumamıza gerek kalmazdı diyerek spekülatif olsun diye yapılan paylaşımlara itibar etmeyin derim. Bir de haksız çıkınca öteki kadın/adama vekalet ücreti ve yargılama gideri ödemek var.

Adil olan, akdin tarafına akde aykırılığın sonuçlarını ödetmektir.