BAYRAMLAŞMA YERİNE...

Toplaya toplaya gidiyoruz.

BAYRAMLAŞMA YERİNE...
Toplaya toplaya gidiyoruz.
Toplana toplana...
Âlem-i gaybdan bir uzun çâresizlik feryat ve uğunmasıyla çıktık gün ışığına, muhtaçların dünyasına... Neredeyse tamlık duyuşumuzu yitirmekteyken küsûrat kıyaslarından bilgi derlemeye mahkum bulduk kendimizi...
İhtirasla birbirimizin fânî çâresizliğinde beka mülkünün kapılarını aradık, zorladık...
Eeeee...
Hüzün topladık bir zaman; hayal, şehvet, hüsran...
İncindik; dargınlık, kibir topladık!
Öfke, nefret, kahır, küfür, hicap, cehil...
Cüziyyetimizi ebedî sandık, acz topladık; acze demirledik hüsran topladık...
Eskilerin çıkmazyol tecrübelerini, karanlıklarını topladık; zaferler topladık, zilletler... Galiplerin zilletini kaybedenlerden çok daha derin bulduğumuz oldu...
Hayret topluyoruz, bıkmadan mihnet topluyoruz...
...
Topladıklarımızı muhabbetle özümüze katıp nefsimizi pişirip dönüştürecek yerde; o can nakdini aczimizde, anlayışsızlıklarımızda öğütüp tüketiyoruz...
Tükettiğimiz dünya mı, yetkinleşme sermâyelerimiz mi dersek!?
...
Gayret tüketiyoruz, dikkatlerimizi, ömürlerimizi tüketiyoruz; nefes nefese yarış hâlinde!
Nefislerin kibir hücrelerinde Hâlık'ın azametine kör ve sağırız!
Haşyetullaha çâre ne?
"Yerlerin ve göklerin Rabbi olan"ı duyamadan tükendik...
İçimizden dışımızdan sarıldığımız "Şol Kudret Denizi"ne şehâdet parmağımızı dokunduramadık...
Bilmezliğimizle bildik de gûyâ, bilgilerimizin filizlendiği âlem sathının hâkimini "bilmez" saydık...
...
"Bilme kâinâtı"na, "bilinme zevki"ne yâd ve yabancılar kesildik...
...
Selâm içre zamanlar, zaman içre selâmlar...
Selâm içre demler safâlar girsin gönüllerimizden günümüze; ki, böylece bayramlarımız kutlu, vakitlerimiz kıvamlı olsun...
Tefekkürümüz meyve versin artık.
*
Bütün sayfa dostlarımıza esselâm...
Yer ehline, gök ehline, zâhir ehline, bâtın ehline...
Evvelkilere, âhir gelenlere.
...ve rahmetullahu ve berekâtühû...
Sait Başer
Bir 1 kişi görseli olabilir