Bay ve Bayan Virüs

Farkındalık oluşturamıyoruz. Birini yaptığı yanlış bir şey için uyaramıyoruz.

Bay ve Bayan Virüs

Bay ve Bayan Virüs

Pandemi süresince yazılarımı bir türlü yazamadım. Ne yazmak geldi içimden ne de yazacak vakit bulabildim. Aslında bu konu ile ilgili yazılacak çok şey var ama zaten gündemde olan, zaten herkesin bildiği şeyler üzerine yazmak istemiyorum. Konu aslında bu ama neler yapmamız gerektiği değil. O zaten her yerde bolca yazıyor ve bolca bir kesim de kesinlikle uygulamıyor.

Benim söz etmek istediğim, başkalarının haklarına tecavüz. Manen, bilerek ve isteyerek bir zarar verme söz konusu. Aramızdan tek bir tanemiz bir hata yaptığımızda, diğerlerimiz de domino taşı gibi teker teker devriliyoruz, devrileceğiz... Ama nedense o bir kişinin hiçbir şekilde umrunda olmuyor. Ha, belki de umrunda ama gerekeni yapmaktan aciz.

Aslında en kötü olan şeylerden bir tanesi, sizin hiçbir hatanız yokken, her konuda çok dikkâtli oluyorken, kendinizi korurken ya da savunurken, aslında farkında olmadan ya da farkındalıkla karşınızdakini de koruyabiliyorken, sadece bir başkasının belki de yakınınızda dahi olmayan bir başkasının hatası yüzünden sizin de bu hatanın bedelini ödüyor olmanız... Ne garip değil mi, her koyun kendi bacağından asılır derler oysa. Aslında öyle değil, her koyun kendi bacağından asılacak da, asılmadan yanındakini de götürüveriyor bir şekilde. Bizler de boşu boşuna bir korunma peşinde koşuyoruz gibi oluyor ve emekler tekrar tekrar boşa gidiyor.

Çoğu şeyi beceremediğimiz gibi kendi haklarımızı da korumayı beceremiyoruz çoğu zaman. Kendimizi korurken, bir başkasının korunmaması bizi de o girdabın içine çekiyor. İşin garip yanı sadece kendimiz için değil, çevremiz, o kişinin kendisi, o kişinin yakınları, yakınlarımız için uyarıda bile bulunamıyoruz. Çünkü bu yasak! Birini uyarmak dillendirilmemiş, yazılı olmayan, bilinmeyen ama yaşanarak öğrenilen bir yasak!..

Farkındalık oluşturamıyoruz. Birini yaptığı yanlış bir şey için uyaramıyoruz. En iyi ihtimalle –en iyi ihtimal diyorum, çünkü fiziksel şiddet, psikolojik şiddet, küfür, hakaret de var bu ihtimallerin arasında- “Sana ne!” cevabını alıp, kendimiz utanıyoruz.

Pandemi öncesi, hatta pandemi sırasında da, birçok yerde görmüşsünüzdür. Virüs dışında, gündeme gelen birçok olay oldu. Kadın hakları, çocuk hakları, hayvan hakları... Masumlar yine bir yerlerde işkenceye maruz kaldı, tecavüze uğradı, dövüldü, öldürüldü... Bizler birkaç gün bu haklardan söz ettik, sonra bir güzel unuttuk. Her zaman ki gibi! Bundan sonra da her zaman olacağı gibi!..

Bizler kendi haklarımızı savunamazken, başkalarının haklarını savunmak için bir şeyler yapmaya çalıştık, en azından gündem oluşturmaya çalıştık. Ama biz daha kendimizi karşımızdakine karşı korumaktan bile aciz olduğumuzu fark bile edemedik.

Önce kendimizi korumayı öğrenip, kendi haklarımızın arkasında durmayı öğrenip, sonra diğer bütün hakların arkasında durabileceğimizi biliyorum. Ama işte biz daha ilk hakkı savunamıyorken, bu nasıl olacak, hiçbir fikrim yok...

Hepimiz birer virüsüz. Bay ve Bayan Virüs... Hepimiz kendimizi korusak bile, korumayan bir kişi, sadece bir tek kişi, bizi virüs haline getirmeye yetiyor. Bizse birer virüs olduğumuzu fark bile etmeden, yeni birer Bay ve Bayan Virüs’ler yaratıyoruz. Sonra hep birlikte ne de güzel korunduğumuzun, sosyal mesafenin, bir elimizde-bir bileğimizde-bir çantamızda unuttuğumuz-nihayet aklımıza gelip de yüzümüze takmayı akıl edip- asla burnumuzu içine sokmadığımız maskemizle- tehlikenin farkındayız imajı yaratıyoruz.

Söylenecek çok şey var da, boşa gidecek, gerek yok şimdi bir yığın hebaya.

Beni sürekli okuyanlar ve yazılarımı takip edenler, ne demek istediğimi zaten anladılar. Burnu maskenin içinde olanlar, maskeyi gerçek yüzlerini gizlemek için değil de korunmak için takanlar, mesafesini koruyanlar, normal yaşama bir çırpıda adapte olmamak için hâlâ direnenler ve gerekli tüm tedbirleri alanlar, kendileri dışında çevresindekileri de düşünüp ona göre davrananlar ve her şeyden önemlisi farkında olanlar, sizlere selam olsun... Sizler ne kadar azınlıkta olursanız olun, en azından vicdanen rahat olabilecek en güzel konumdasınız.

Hoşça, dostça, sevgiyle kalın...

Emine Özel Summak