"AYIPLARI ÖRTMEDE GECE GİBİ OL!.."

Ayıpları, kusurları gördüğü halde kapatan bir ulu ahlâk bu.

"AYIPLARI ÖRTMEDE GECE GİBİ OL!.."

"AYIPLARI ÖRTMEDE GECE GİBİ OL!.."

Cenâb-ı Hakk'ın Esmâ-i İlâhîsi arasında bir de "Settârü'l Uyûb" vardır biliyorsunuz.
Bu husus O'nun ahlâkına tâlip olanların dikkate almaları gereken en vaz geçilemez ilkeler arasındadır.
Ayıpları, kusurları gördüğü halde kapatan bir ulu ahlâk bu.
...
"Bir kardeşinin ayıbını örtmek, diri diri kuma gömülmüş bir kız çocuğunu kurtarmak gibidir!"
"Mü'min, kendi ayıbını görmekten başkalarının ayıbını göremeyendir."
"Kim bir kardeşinin ayıbını örterse, Allah da onun ayıplarını dünya ve ahirette örter"
...
gibi hadis meallerini hatırlarım.
Hz. Ali'ye atfedilen benzer ifâdeler de var.
En fazla ayıbı en çok tanıdıklarımızda görmemiz tabiîdir. Hayat zarûretleri, âcizlikler, nefsine mağlub oluşlara en yakınlarımızda daha yakından ve şiddetle duyarak şâhit oluruz.
Sanırız ki "başkaları" mükemmeldir.
Belki başkaları bizden iyidir. İnşaallah öyle de olsunlar, biz hüsn-i zannı elden komayalım; ancak nefsâniyet ve aczden muaf kimse yok. O sebeple ayıplarını örteceğimiz ilk halka en yakınlarımızdakiler, iyi tanıdıklarımız oluyor...
Ayıplarımızla beraber yaşıyoruz.
Birlikteliğin devamı mecbûriyse, ilişkiyi sabırla, ıslâhına gayret ederek sürdüreceğiz.
Teşhir etmeden mesâfeli davranarak, ayıpları değil erdemleri öne alarak, tövbe edebilecek olgunluğa erişmeye çabalayarak.
Ayıpsız, kusursuz insan olmadığını anlayarak...
*
Bir de helalleşemeden veyâ içimizdeki ukdeleri çözemeden uğurladıklarımız var!
Onları ise rahmetle anmak mü'min ahlâkının îcâbı.
"Ya hayır söyle ya da sus!"
Başkalarının mahremiyetini tecessüs ve teşhir etmek, Allah'tan kendi ayıplarını açığa çıkartmasını dilemekle eş değer...
"Siz başkalarının ayıplarını ararsanız, başkaları sizin kusurlarınızı çok daha iyi görürler..."
*
Fazla nasihatçı edâsıyla oldu galiba. Allah bizi affetsin..

Dr.Sait BAŞER

Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'En büyük ayıp, aynısı sende varken onunla bir başkasını ayıplamandır. (Hz. Ali)'