Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 18, 2020 0
Editor Temmuz 1, 2020 0
Editor Temmuz 4, 2020 0
Editor Haziran 15, 2020 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 31, 2024 0
Editor Mart 26, 2024 0
Editor Eylül 23, 2020 0
Türk Lirası'nın ABD Doları karşısında yılbaşından bu yana uğradığı değer kaybı ise...
Editor Ocak 29, 2021 0
Akademi faaliyetlerinin yüzde 80’i dijital ortamda gerçekleşecek
Editor Şubat 9, 2020 0
“Hem kendiniz hem sevdikleriniz için dumansız bir hayata adım atın”
Editor Kasım 4, 2021 0
Bir başkasına attığımız çamur önce kendi elimizi kirletir.
Editor Haziran 29, 2021 0
TÜRKİYE ÖNÜMÜZDEKİ 2 YILA DİKKAT ETMELİ
Editor Ekim 19, 2021 0
Gazeteci Fikret Bila'dan konuyla ilgili iktidar değişikliğini de işaret eden bir...
Editor Temmuz 20, 2020 0
Satılan ucuz köftelere rağbet etmeyin
***
ATATÜRK İÇİN YAS
Ankara'da cenaze töreni
Ankara, 21 Kasım 1938
Atatürk'ün cenazesi onun son zaferi oldu. Cenaze töreninde tüm tezatlar susmuştu. Türk ve Alman askerleri naaşının arkasında yürüyorlardı. Stalin ve Hitler'in temsilcileri aynı sıradaydı. Valencia ve Franco çelenk göndermişlerdi. Naaşının önünde faşistler, demokratlar ve komünistler eğildiler. Türk halkının her kesimi ağlıyordu . Fakir ve zengin, alt ve üst arasında hiç bir fark yoktu. Ankara bugün dünyanın şimdiye kadar gördüğü en etkileyici cenaze törenine tanıklık ediyordu.
Tören,bir süvari bölüğü tarafından açıldı.Onların arkasından bir topçu bölüğü ile ellerinde bayraklarla ve bando ile cumhuriyet muhafızları geliyordu.Sonra askeri okulların öğrencileri ve alfabetik sırayla önce Almanlar olmak üzere Bulgarlar,İngilizler,Fransızlar,Yunanlılar, Romenler,Ruslar ve nihayet Yugoslavlar’dan oluşan birlikler yer alıyordu.Her dilde komutlar yükseliyordu. Almanca komutu Farsça komut, Yunanca komutu Rusça komut takip ediyordu. Ruslar Karadeniz filosunun bir müfrezesini göndermişlerdi. Çelik miğferli ve SS üniforması içindeki Baron v. Neurath, kolu yukarıda, Prusya merasim yürüyüşüyle geçen Alman bahriye birliğini selamlıyordu. Yabancı birlikleri Türk denizcileri takip etti. Bando, Chopin'in cenaze marşını çalıyordu. Onların arkasından büyük ölünün naaşını taşıyan top arabası geliyordu. Top arabasının her iki tarafında kılıçlarını çekmiş oniki general yürüyordu. Mütevazi giyimli yaşlı bir kadın, tek aile üyesi olarak Atatürk’ün kızkardeşi, eşinin kolundaydı. Onları, kanunun öngördüğü şekilde yalnız olarak cumhuriyetin yeni başkanı İsmet İnönü takip ediyordu. Onun arkasında tek sıra halinde millet meclisi başkanı, başbakan ve Türk ordusunun genel kurmay başkanı geliyordu. Yabancı özel misyonların renkli üniformaları harika bir görüntü teşkil ediyordu. Dünyanın tüm ülkeleri temsil ediliyordu. İtalyan heyetine eski Milletler Cemiyeti delegesi Baron Aloisi, Fransız heyetine içişleri bakanı Sarraut, Yunanistan heyetine ise başbakan Metaksas başkanlık ediyordu.Onların arkasından Türk hükümeti üyeleri, milletvekilleri devlet memurları ve subaylar geliyordu Bir bölük piyade ile görkemli cenaze alayı son buluyordu.
Cenaze alayı saat onikide Atatürk’ün şanına layık bir anıtkabir yapılıncaya kadar geçici istirahatgahı olan etnografya müzesine ulaştı.Yaşamında imkansızı mümkün kılmış olan Mustafa Kemal Atatürk ölümünde de aynı şeyi yaptı.Onun naaşının arkasında ilk defa birbirleri ile savaşan İspanyol cumhuriyet hükümetinin temsilcileri ile Franco’nun resmi olmayan askeri idaresinin temsilcileri yürüyorlardı.
devamı yorum 1-2 de..