"ALLAH RÂZI OLSUN" MU?!..

Rızâdan kasıt Allah'ın işlerine gönülden ve memnunlukla katılmak, katlanmak...

"ALLAH RÂZI OLSUN" MU?!..
"ALLAH RÂZI OLSUN" MU?!..
Millî irfânımızda çok seçkin tuttuğumuz ve "rızâ" diye andığımız bir kavramımız var.
“Ey nefs-i mutmainne! Sen O'ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön!” (Fecr 27-28) âyetini hepimiz biliriz. Allah'tan kul râzı olacak önce, sonra da kuldan Allah.
Pekiii, rızâ neydi?
Rızâdan kasıt Allah'ın işlerine gönülden ve memnunlukla katılmak, katlanmak...
O'nun işlerine itirazı bırakmak.
Tabiatıyle itirazsız bir kabul, bütün hayâta O'nun işleri diye bakabilmek; ezber bir boyun eğişle, anlamadan, açıklayamadan, ilişkileri göremeden, içindeki itiraz teskin olmadan mümkün mü? Hâdiseler arasındaki ilişkiler ağını göremeden, okuyamadan, sonuçlarına dâir içinizi tatmin edecek çıkarımlara ulaşmadan râzı olunabilir mi?
Ayetteki hitap "tatmin olma" şartı üzerine söyleniyordu ya!
Şundan bundan bilmeye devam ettiğimiz onca maslahat ortada durduğu halde: "Her olanı O'ndan bilme ve anlayarak içine sindirme, mûcibince karşılık üretebilme" anlamında bir "RIZÂ"!
Hele şu "mûcibince karşılık üretme" faslındaki değerlendirme muhâkemesiyle, isyan ve itirazlarımızı ayırt edebilme olgunluğuna erişmek!
Anlama çabasını itiraz zannetmekten kurtulabilmek.
Anlama gayreti esnâsında bir isyan duygumuz, duyuşumuz varsa onu tasfiye edebilmek!
Tabii burada, rızânın şartı, "HİKMETE SUÂL EDEBİLMEK" değilse nedir? Hikmetinden suâl olunmaz derler ya!
Şerre karşı durmak, hayrı desteklemek de rızâya dâhil ise, hayrın ve şerrin sınırlarını, türlerini göremeden rızâ imkânı bulunabilir mi?
Hele zamanımızda!
Sınır çizgileri, zekâ şampiyonlarının gösteri alanına dönmüşken, şer ile hayır binbir türevde harmanlanırken!
Anlama anlama anlama! Dâimâ anlama!
Anlamayan bir mü'minin Hakk'ın rızâsını kazanması ne kadar dar ve çapraşık yolları zorlamaktır!
Âşıkâne sevgiliden gelene boyun eğmek bir teşbih yolu. Bütün hayattaki olup bitene aynı "sevecen tebessüm"le bakamıyorsanız bize oradan itiraz etmeyin..
...
Allah cümlemizden râzı olmakta zâten, rızkımızı veriyor, nimetlerini üzerimize yağdırıp duruyor. Asıl mesele biz O'ndan râzı mıyız?
Da!..
İlimsiz, anlamasız gerçek rızâ mümkün mü?
...
Hayırlı sabahlar efendim.
Dr.Sait BAŞER
Fotoğraf açıklaması yok.