A: Akıllı-çalışkan-fevri-eleştirel-inatçı-kıskanç B: Kıskanç-inatçı-eleştirel-fevri-çalışkan-akıllı

Siz olsanız hangi kartı seçerdiniz? A mı B mi?

A: Akıllı-çalışkan-fevri-eleştirel-inatçı-kıskanç B: Kıskanç-inatçı-eleştirel-fevri-çalışkan-akıllı

A: Akıllı-çalışkan-fevri-eleştirel-inatçı-kıskanç
B: Kıskanç-inatçı-eleştirel-fevri-çalışkan-akıllı

Siz olsanız hangi kartı seçerdiniz? A mı B mi?

Hangisini seçerseniz seçin verdiğiniz cevabın aslında sizi nasıl yanılttığını öğrenmeye şimdi hazır mısınız?

Bu özellikler aynı kişiye ait olmasına rağmen A kartındaki özellikleri daha pozitif olarak yorumladık. B kartındaki özellikler ise bizde ‘sorun yaratan’ bir negatif durum var, algısını oluşturdu.

Öyle değil mi?

Eğer öyleyse bilişsel önyargımız, Hola Etkisi’ne MERHABA deyin.

Bu etki de nolaa diyorsanız:) gelin, size anlatayım.

Amerikalı psikolog Edward Thorndike, birinci dünya savaşı sırasında iki komutana, askerlerinin; fiziksel niteliklerine (ses, vücut vb), liderlik becerileri ve kişisel niteliklerine (sadakat, işbirliği, güven vb) göre sorular soruyor.

Ama o da ne?

Komutanların ‘üstün asker’ olarak nitelendirdikleri bütün askerler; sağlam yapılı ve yakışıklıdır. Aynı zamanda komutanlara göre onlar; iyi nişancı, disiplinli ve liderlik yetkinlikleri olan askerlerdir.

Aslında komutanlar askerlerin dış görünüşlerinden etkilenip onlara gerçekte var olmayan olumlu özellikler atfetmiştir.

Peki sivil hayatta Halo Etkisi nasıl?

Karşımıza çıkan insanları ya da nesneleri yalnızca bir tek özellik açısından olumlu algıladığımızda, onlara başka olumlu özellikler yüklemeye başlıyoruz.

Örneğin: Çekici, güzel ya da yakışıklı bulduğumuz birine rastladığımızda ona; güvenilir, kibar, çalışkan ya da anaç gibi sıfatları da yüklemeye başlarız. Dış görünüşlerinden etkilenip onlara kötü bir sıfat yakıştırmayız mesela.

Ya da bir kişiyi sıcak veya arkadaş canlısı olarak algıladığımızda o kişiye cömert olma gibi -doğru olduğuna dair bir bilgimiz yoksa bile- bir dizi başka ilişkili özellikler atfederiz.

Veya çok ünlü markadan ürün aldığımızda ‘x markasının bütün ürünleri kalitelidir, iyidir’ deriz.

Yani,

Dışı güzel olanın içinin de güzel olacağını varsayarız.

Bunun tam tersi durum ise Boynuz Etkisi’dir. Kişinin ya da ürünün bir olumsuz özelliğini görmeyelim hemen o kişi ya da ürün hakkında genel olarak olumsuz bir izlenime sahip oluruz.

Peki neden Halo Etkisi’ne kapılıyoruz?

Bunun birkaç sebebi var deniliyor.

İlk sebep; insanların haklı çıkmak ve iyi hissetmek istemesi.
2.sebep; Bir parçayı bütünden ayrı olarak ele almanın bize zor gelmesi.
3. sebep; Halo Etki’sinin işlerimizi kolaylaştırıyor olması.
Son sebep ise; geçmiş tecrübelerimize dayanan ilişkilendirmeler.

O zaman neden Halo kelimesi kullanılmış?

Halo kelimesi dini bir kavramdan geliyor ve kutsal bir kişinin veya azizin kutsallığını onurlandırmak için başının üzerine veya çevresine yerleştirilen bir ışık çemberini ifade ediyor. Sanırım bu etki, bundan daha iyi bir kelime ile açıklanamazdı. Kutsallık!

Pazarlama açısında ne ola diyorsanız?

Hep olumlu olana maruz bırakılmamızın artık sebebini biliyorsunuz:)

Bir sözde de dendiği gibi; İnsanlar Kıyafetleriyle Karşılanır, Bilgileriyle Ağırlanır, Ahlakıyla Uğurlanır.

Merhaba Halo Etkisi:)

Feden Çetiner

Sanal Girişimci | Sosyal Medya Uzmanı