4 başkan canlı yayında karşı karşıya geldi. Hepsinin şikayet ettiği tek bir şey vardı

Başkanların açıklamaları özetle şu şekilde:

4 başkan canlı yayında karşı karşıya geldi. Hepsinin şikayet ettiği tek bir şey vardı

Galatasaray Başkanı Burak Elmas, Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ve Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu Habertürk canlı yayınında bir araya geldi. 4 başkanın şikayetçi olduğu ortak nokta ise yayıncı kuruluş oldu.

Habertürk canlı yayınında Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Galatasaray Başkanı Burak Elmas ve Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Serap Belet'in sorularını yanıtladı.

Başkanlar, Türk futbolunun ortak sorunlarını değerlendirirken yayıncı kuruluş ve federasyondan şikayetçi olmaları dikkat çekti.

Başkanların açıklamaları özetle şu şekilde:

AHMET NUR ÇEBİ: Gerekçe olarak pandemi önümüze konuldu, rakamın indirilmesi istendi. Ortaya bir tablo çıktı, bu tablo bizi yoruyor. Yayıncı kuruluşu destekleyen taraf olmak bizim için sorun. Federasyon'un sonuç alamaması bizi üzüyor. Bizim kapı çalmamız gayet doğal süreç. Bu konuda taviz vermiyoruz. İndirimi düşünmediğimizi söyledik. Yayıncı kuruluş desteklemiyorsa keşke Federasyon'un, Spor Bakanlığı'nın elinde kaynak olsaydı.

"YAYINCI KURULUŞUN YARATTIĞI ORTAM SIKINTILI"

AHMET NUR ÇEBİ: Cevaplar çarşaf çarşaf geliyor ama sonuçta isteklerimiz yerine getirilmiyor. Yapılamadığı için cevaplar istediğimiz gibi gelmiyor. Onları da suçlayıcı konuşmak doğru değil. Yayıncı kuruluşun yarattığı ortam hakikaten sıkıntılı.

"FEDERASYON, SORUNUN DERİNİNE İNMİYOR ÇÖZÜM ÜRETMİYOR"

ALİ KOÇ: Herhangi bir ülkenin futbol federasyonun temel görevleri nedir? Endüstriyi büyütmek, adil rekabet ortamı sağlamak, kulüplerin ihtiyaçlarını karşılamak, yardımcı olmak ve tabii ki mali açıdan sağlıklı, sürdürülebilir bir noktaya getirmek. Federasyonumuz sorunun özüne inmiyor, çözüm üretmiyor. Aldıkları kararlarda genellikle görüş ayrılıkları olduğu zaman kendi vicdanlarını, birtakım çevrelerin nezdinde bu kararları meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Geçen sene bir sürü kulüp katılmadı. Belli başlı kulüpleri arayarak baskı, bir nevi tehdit. 19 kulübün imzası olmasına rağmen bu kararın sanki benim kararımla aldırılmış olduğu haberlerine aracı olmaları. Belli gazetecilerle algı yaratmaya çalışmak. Öncelikle çözülmesi gereken yayıncı kuruluş, arkasından yabancı meselesi. Adil rekabetin sağlanmadığı ortamda herkes kendi çözümüne gidiyor.

YAYIN GELİRLERİNDE NE KADAR AZALMA OLDU?

ALİ KOÇ: Son 4 senede Avrupa'daki ilk 5 kulübün yayın geliri yüzde 4,5 artmış, Türkiye'de yüzde 27 inmiş. 2016'da ihale yapılıyor 500 milyon dolar ve 5 sezon. Seneler içinde bizim de kabul ettiğimi son derece zor, kur sabitlemeleri derken bu rakam küçülüyor. 2017'de 465 milyon dolara iniyor. 2019'da 388, geçen sezon 337 milyon dolara iniyor. 5 senede toplam indirim 564 milyon dolar. Bizim manevra alanımız çok daralıyor. Aynı gemide olduğunu düşündüğümüz Federasyon ne yazık ki bu konuda zaman zaman yayıncı kuruluştan bile daha iyi yayıncı kuruluşu savunuyor. Yayıncı kuruluş karşısında acz içinde olduklarını düşünüyorum. Daha pandemi gelmeden başladı. Bizler 'bunu bir seferlik olsun, seneye eski şartlardan başlayalım' dedik. Öyle olmadı, her sene indirim oldu. Bu argümanlara cevap verirken 'Kulüplerin bilgisi dahilinde' deniyor.

"BIÇAK KEMİĞE DAYANANA KADAR ÖDEMELER YAPILMIYOR"

ALİ KOÇ: 3 sene evvel Kulüpler Birliği'nde durum izah edildi. Galatasaray, Kasımpaşa imzalamadı. Biz şartlı olarak imzaladık. Bilgi alışverişi yapılması bizim bu karara ortak olduğumuzu ifade etmez. Euro deli gibi artıyor. Pandeminin etkileri var. Bilet, loca satamıyorsunuz. Yayıncı kuruluş pastayı küçültüyor. Yayıncı kuruluşu bu kadar savunurken Spor Bakanımızla, Maliye Bakanımızla, Cumhurbaşkanımızla paylaştınız mı? Yayıncı kuruluşu bu kadar sahiplenirken bizim haklarımızı niye savunmadınız? Bıçak kemiğe dayanana kadar ödemeler yapılıyor. Her sene ödemeler durduruluyor. Geçen sezon paraları alamadık, ligler başladı. Almamız gerekenin çok altında paralar aldık. Adeta sus payı gibi. Biz bunu ciddiyetten uzak bir yaklaşım olarak görüyoruz. Federasyon başkanımız masaya vursaydı bu işler buraya gelmezdi.

"BİZ ARTIK SEYİRCİ DEĞİL, KAPTAN OLACAĞIZ!"

BURAK ELMAS: Sanırım hepimiz bu konuda mutabıkız. Biz Türk futbolunun sahibiyiz kulüpler olarak. Federasyon'u bizler adına oyunu yönetmesi için seçiyoruz. Biz artık burada seyirci değil kaptan olacağız. Anlaşılamaz bir yayıncı kuruluş ilişkisi var. Bu kuruluşu ihaleye biz sokmadık, şartnameyi incelemedik. Yayıncı kuruluş şartnamenin bedelini ödemek zorundadır. Biz onlardan zengin değiliz. Biz niye onları ihale edelim. Biz her sene indirim pazarlığı, ihale yapıyoruz.

"KURULLARDAN MEMNUN OLAN BİR KULÜP YOK"

BURAK ELMAS: İkinci konu kurullar. Süper Lig'de kurullardan memnun olan bir kulüp yok. Sistem çalışmıyor. Bizler bozuk sistemin başına insanları değiştirerek sistemi düzeltmeye çalışıyoruz. Eski hakemlerimiz her hafta hakemlik camiasının çökmüş olduğunu ifade ediyorlar. Tahkim Kurulu, Disiplin Kurulu ile ilgili önerilerimiz var. Bu yapı adaletli yapıya dönüşecekler. Bunu biz teklif edeceğiz. MHK da çalışmıyor. Oyunu hakeme rağmen güzelleştiremezsiniz. Bu sistem çalışmadığı zaman oyun güzelleşmiyor. Federasyonun kendi atadıkları kendi yargı kararını belirliyor. Böyle bir sistem olmaz. AİHM'deki kararlara devletimiz itiraz ediyor, tazminatları devletimiz ödüyor.

"FEDERASYON'DAN CEVAP GELDİ, BİRÇOK YERİ YANLIŞ"

BURAK ELMAS: Biz ültimatom vermedik, bu sorunları halletmemiz lazım, beraber halletmemiz lazım dedik. Bu problemlerle devam edemeyiz. Bugün gelen cevabı anlamanız mümkün değil. Birçok yeri yanlış. Yabancı kuralı yap-boza döndü. Her sene yabancı kuralı konuşulur mu? Bunlar hallolması gereken meseleler. Dönemsel, başka kaygılarla verilmiş kaygılar var. Bizim bir oyuncumuzun transferi konusunda başka kulüple davamız var. Mahkemede görülüyor. Federasyon bize Avrupa kupasında oynatacağımız oyuncu için izin vermedi. Bu akşam biz ne diyeceğiz onu bekliyorlar.

"FEDERASYON'LA ZABITLARA GEÇMEYEN TOPLANTI YAPMAYACAĞIZ"

BURAK ELMAS: Sayın Başkanlarımızla yaptığımız toplantıda bu problemlerde hepimiz mutabıkız. Bu problemler çözülmezse bu oyun devam edemez. En son raddeye gitmeye hazır mıyız sorusuna mutabık kaldıktan sonra bunu açıkladık. Bizim niyetimiz üzüm yemek. Oyun artık ilgisini kaybetmeye başladı. Seyirci azalıyor. Avrupa'da Türk futbolunun derecelerine bakarsanız, sahada başarı yok. Kulüpler sürekli birbiriyle kavga ediyor. İtiraz ediyoruz, ceza alıyoruz. Ses çıkar, kulübünü savun, ceza versinler. Orada oturup sorunu çözmemelerinin bedeli Türkiye'de stres oluyor. Hakkaniyetli sistem olsa Türkiye bu kadar gerilmeyecek. Sayın başkanlarla aynı fikirdeyiz. Bu artık idare edllecek bir sistem değil. Bunu kapalı kapılar ardında değil şeffaf değil. Biz Galatasaray olarak zabıtlara geçmeyen Federasyon'la hiçbir toplantı yapmayacağız. Rakamlarımız açık, borcumuz açık. Herkes her şeyi biliyor. Burada dirayetli davranacağız, çünkü bu işin sonu Türk futbolu için iyi değil.

"GELİRLERİMİZ NAKLEN YAYINLARDA DÖRTTE ÜÇ ORANINDA DÜŞÜŞ GÖSTERİYOR"

AHMET AĞAOĞLU: Yabancı oyunculara döviz ödüyoruz. Hem kurdan hem enflasyondan para kaybediyoruz. Gelirlerimiz naklen yayınlarda dörtte üç oranında düşüş gösteriyor. Anadolu kulüpleri ne yapacak? Bu aslında Türk futbolunun genel sorunu. Spor Toto neredeyse ülke sporunu finanse eden kuruluş. 2004 veya 2005'ten itibaren. Bütün federasyonların yüzde 90 oranında giderlerini karşılayan kurum konumunda. Kulüplerin elde ettiği gelir var. Naklen yayınla karşılaştırıldığında bana göre devede kulak. Burada esas olan bizim naklen yayın gelirlerinden uğradığımız kayıp. Kovid sürecinde özellikle Anadolu kulüplerini rahatsız eden konu bu.

FEDERASYON VE KURULLARI

AHMET AĞAOĞLU: MHK ile sıkıntıları dile getiriyoruz ama 1960'dan beri bu şekilde. Tahkim Kurulu böyle. Bunu değiştirmek için çaba harcanmadı. Bağımsız kurullar yerine bağımlı olsun ama bana bağımlı olsun diye bugünlere getirdik. Değiştirmek için geç kaldık, kronikleşti.

"BU TAM BİR İHLAL"

ALİ KOÇ: Federasyonda spor hukukundan sorumlu yönetim kurulu üyemiz var. Aynı şekilde onun altında devlet kurumunda çalışan bir üye disiplin kurulu üyesi. Bu tam bir ihlal.

"BU SİSTEMİN DEĞİŞMESİ LAZIM"

AHMET AĞAOĞLU: Son 3 sene içinde kaç MHK Başkanı değişti? Tartışmalar sona erdi mi? Çünkü arıza motorda siz lastik değiştiriyorsunuz. Premier Lig'de hakem hata yapınca hakem eleştiriyor, sistem değil. La Liga'da aynısı. Sistem ya da yapay zeka bir sonraki maçın kim olacağını belirliyor. Bu hakeme neden görev verildiğini kimse konuşmuyor. Maalesef bizler tarafından da desteklendiği için. Bağımlı olsun ama bana bağımlı olsun anlayışı... Çok basit bir şekilde federasyon genel kurulunda bunun üzerinde tartışılacak, gerçekten bağımsızlığına inandığınız takdirde yürürlüğe girecek bir şey.

BURAK ELMAS: Bizler bir irade ortaya koyuyoruz. Umarım sonuçta başarılı oluruz. Artık başlarına bırakmıyoruz. Burada samimiyet esastır. Birbirimizin hakkına sahip çıkmamız lazım. Başarı için birilerinin haksızlığa uğramasına göz yummamamız lazım. Bu sistemin değişmesi lazım. Çok fazla çalışma var. Kulüplerimizin profesyonelleri çok güzel çalışma yapmış. Biz bunu ya değiştireceğiz ya da değiştireceğiz başka seçenek yok.

AHMET NUR ÇEBİ: Sayın Ağaoğlu Başkan gayet iyi anlattı konuları. Uzlaşma Ceza Kurulu var. Bizim cezamızı onlar kesiyorlar. Hakkaniyet indirimi vardı pandemiden sonra bu da kaldırıldı. Dışarıdaki özel mahkemelerde UÇK'nın kararlarını tartışmaya açıyoruz. Bu kulüplerin ayakta kalmaması halinde hangi futbolcu, hangi hoca para kazanabilecek? Pandemi başladığından beri biz yurt dışında her davayı kaybediyoruz. Futbolcu 2 milyon Euro dava açıyor, alıp gidiyor. Türkiye'de lobisi zayıf kulübün UEFA'da ve CAS'ta dava kazanma şartı yok.

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/galatasaray-fenerbahce-besiktas-ve-trabzonspor-baskanlari-canli-yayinda-karsi-karsiya-geldi-hepsinin-sikayet-ettigi-tek-bir-sey-vardi-463177h.htm