3 Aralık Dünya Engellenenler Günü: Hepimiz Bir Engelli Adayıyken Neden Engelleriz?

Geçen hafta İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda çektim bu videoyu. Hayat, bazen bizi zorlayan engellerle dolu olabilir, ama asıl engel, kalbimizde ve zihinlerimizde yarattığımız bariyerlerde gizlidir.

Şimdi takvim yaprakları 3 Aralık'ı göstermek üzere. Bugün, Engelliler Günü değil, Dünya Engellenenler Günü olsun diyorum. Çünkü sorun, insanları "engelli" olarak tanımlamakta değil; onları topluma, yaşama, haklarına ve fırsatlara erişimlerine engel olmakta.

Hepimiz birer engelli adayıyız. Bir kaza, bir hastalık ya da hayatın basit bir cilvesiyle, bir anda kendimizi aynı durumda bulabiliriz. Peki, bunu bile bile neden birbirimizin önüne engeller koyuyoruz? Neden rampasız kaldırımlar, görmezden gelinen haklar, eksik destekler ya da yalnızca bir bakışla bile insanları "eksik" hissettiren tavırlar sergiliyoruz?

Engel, aslında bedenlerde değil; empati eksikliğinde, görmezden gelmede ve toplumun kendisinde. Bugün, "engelli" diye adlandırdığımız insanların çoğu, aslında bizlerin yarattığı bir dünyanın içinde mücadele veriyor. Halbuki yapılacaklar çok basit: erişilebilir yollar, kapsayıcı yasalar, anlayış ve biraz farkındalık... Bunlar, bir insanın hayatını kolaylaştırmak ve topluma tam anlamıyla dahil olmasını sağlamak için yeter de artar.

Unutmayalım ki, asıl engel, kalplerde ve zihinlerde başlar. Birbirimize yük değil, destek olmayı öğrenmek zorundayız. Çünkü hepimiz aynı gökyüzünün altında, aynı nefesi alıyoruz. Ve bu dünyayı herkes için daha yaşanabilir kılmak, hepimizin sorumluluğu.

Bugün, engellenenleri değil, engelleri konuşalım. Ve her adımda kendimize şu soruyu soralım: Hepimiz bir engelli adayıyken neden engelleriz?

Gelin, hep birlikte bu soruya bir cevap arayalım. Ve belki de bugünden itibaren, hiçbir engelin ardında başka bir insanı bırakmayalım.

Container Dergi
Loji TV
Lojistik Evreni Dijital Medya Ajansı